Sosyal Medya

SPOR

Önce sokakların sonra sahaların veziri oldu : Muharrem Vezir

Çamur içinde ağır toplarla yapılan paslar, çalımlar bir yana idman sonrası sıcak bir duş alma imkanı yoktu



Bidonlar içinde ateş yakılır ısınılırdı, ısıtılan suyla elde toz-toprak, çamur içindeki formalar yıkanırdı. Çünkü yüreklerini koymuşlardı? Önce sokakların yıldızı oldular sonra sahaların. Muharrem Vezir, o günleri yaşamış, Rize futbolunda bir yıldız. O önce sokakların sonra sahaların veziri oldu

 

 

Fatih Sultan KarFatih Sultan Kar

 

Şimdiki gibi değildi o dönemler. Babalar oğulların top oynamasına izin vermezlerdi. Gizli gizli kaçıp gidilirdi idmanlara. Hem de tüm zorluklara rağmen. Derme çatma tesislerde, toprak sahalarda, havalar iyiyse ne ala, kötüyse vay hallerine? Çamur içinde ağır toplarla yapılan paslar, çalımlar bir yana idman sonrası sıcak bir duş alma imkanı yoktu. Bidonlar içinde ateş yakılır ısınılırdı, ısıtılan suyla elde toz-toprak, çamur içindeki formalar yıkanırdı. Odalara çekilip dinlenmek mi? Bu ancak bir ütopyaydı. Evinde ne yiyorsan beslenmende oydu. Ama her şeye rağmen her biri birbirinden yıldız futbolcuydu. Çünkü yüreklerini koymuşlardı? Önce sokakların yıldızı oldular sonra sahaların. Muharrem Vezir, o günleri yaşamış, Rize futbolunda bir yıldız. O önce sokakların sonra sahaların veziri oldu

 

Ailece futbolcular

70 yıllarda çoğu aile çocuklarının futbolcu olmasına izin vermezken Muharrem Vezir bu konuda şanslıydı. Çünkü babası Mustafa Vezir eski bir futbolcuydu. Babası futbola Güneşspor?da başladı, Rizespor kurulunca burada devam etti. Futbolu çok sevdiği için de üç oğlunun da Hasan, Muharrem ve Murat?ın futbolcu olmasına hiç karşı gelmedi, aksine destekledi. Futbola, Vezir ailesinde babadan oğluna geçen bir miras diyebiliriz. Rizespor?un ve Türk Futbolun unutulmazları arasına giren ve evinin kapılarını bize açan?Türk Futbolunun Vezir?leri? denilen bu Vezir?lerden Muharrem Vezir?le futbol yaşamını, Rizespor?u ve Türk Futbolunda gelinen noktayı konuştuk?

 

Babanız Rizespor?un ilk futbolcularındandır. Söze onunla, ailenizle ve sizin doğumunuzla başlayalım dilerseniz ?

 

Futbol, ailede babadan oÄŸla geçen miras gibi oldu. O dönemlerde birçok aile çocuklarını futbol oynamaya izin vermezken benim babam futbolu çok sevdiÄŸi için bizleri serbest bıraktı. Babam ilk GüneÅŸspor?da baÅŸladı. Sonra Rizespor kurulunca buraya geldi. Ben 1964 doÄŸumluyum. Ortaokula baÅŸlarken Rahmetli Cevat Öztürk vasıtasıyla baÅŸladım. Mahalleler arası futbol turnuvasında beni gördü, öyle seçildim. Önce Çaykur sonra Rize Genç Futbol Takımı?nda yer aldım. Rize Dosma Mahallesi ( Atmeydanı )  futbolda baÅŸlangıç noktamdır. Rize de düzlük alan olmadığı için okulun bahçelerinde oynardık. Rize den çıkan profesyonel futbolcuların yüzde doksanı bizim mahalleden çıkmıştır. Bizim mahallede turnuvalar olurdu. Çayspor takımda futbola baÅŸladım. Çayspor kapanınca Rizespor?a geçtim. 77-78 yılında genç yıldız takımda yer almaya baÅŸladım. 2-3 sene oynadık bir anda aÅŸama yaptık. 17-18 yaÅŸlarında Rizespor?da A takımda oynadım. Bir yıl amatör olarak A takımda yer aldım.Cesarettin Alptekin ( Hoca ) vardı. Genç takımda Hakan Tecimer, Harun Ä°lik, Mehmet Ali Karaca vardı.

 

Rizeliler o dönem futbolu çok seviyordu. Bir amatör maçlarda bile şuanda A takımı seyreden taraftar kadar taraftar vardı. O zaman tesis yok. Biz şanslıydık Rizespor?un altyapısı olduğumuz için tek sahada çalışma imkanımız da oluyordu. Soyunma odası, sıcak su sorunu çektiğimi zamanlar oluyordu. Toprak sahamız vardı. Kaç takım varsa kim varsa aynı sahada antrenman yapardık. Rizespor antrenman yaptığında sahaya kimse alınmazdı. İmkansızlıklar arasında iyi futbolcular oluşuyordu. Çünkü eskiden mahalle futbolu vardı. Eskiden kümeye düşen takımlarda bile o takımlarda 2-3 tane yıldız futbolcu vardı.

 

Bizim zamanımızda seyirci bambaşka idi

Bizim oynadığım dönemler 83-84 şampiyon olduğumuz dönemlerde 22 futbolcudan üçü Trabzonlu gerisi Rizeliydi. Seyirci gelip coşturuyordu. En büyük avantaj buydu. Deplasmanlarda bile Bizim seyirci rakip takımdan fazla seyirci vardı.

 

Ya ÅŸimdi?

Rizespor?da çok büyük para yoktu.Turgut Yılmaz, Fehmi Ekşi döneminde para vardı. Sonra parasızlık başladı. Başkanlar hep cebinden veriyordu. Hasan Vezir, ağabeyim diye söylemiyorum. O en iyi milli futbolcularından biridir. Bize boş kağıt uzatalardı. Biz imzalardır. Maddi olarak alamadık ama manevi olarak çok şey aldık. Parasızlıktan alt yapıya önem verdiler. Altyapıdan alınmış oynatılmıştır kazanılmıştı. Şimdi para var. Şimdi bakıyorsun yabancı hoca geliyor, altyapıdan anlaşırken başarı olmak zorunda başarıyı hedefleyen hocada nasıl olsa param var deyip alt yapıdan gelecek kişiye risk etmiyor. Hazır alıyor. 1978 yılından 1989 yılına kadar Rize?deydim. Bir on yıl Türkiye maceram var. Sonra iki yıl 2. Ligde Rizespor?da oynadım. Sonra bıraktım. Boş kağıda imza atardık. Büyük takımlarda da aynıdır

 

Rizespor?da çok iyi performansım vardı. Fenerbahçe BaÅŸkanı Metin Aşık ile 350 bin liraya anlaÅŸmıştım.. Hasan Vezir ( AÄŸabeyim ) Fenerbahçe?den ayrılınca transfer gerçekleÅŸmedi. En iyi dönemimdi. Ãœnal ile Ordu Milli Takımı?nda arkadaÅŸlığımız vardı. O dönem beni GençlerbirliÄŸi, Sarıyer ve  Samsun gibi. Malatyaspor çok baÅŸarılı bir takım oluÅŸturmuÅŸtu. Teknik Direktör Sundermen, Kaleci Carlos vardı. Beni çok istediler. Malatyaspor?a transfer oldum. Malatyada 3 yıl oynadım. Ardından Denizspor, Adanaspor, Zonguldakspor, KasımpaÅŸaspor, BüyükÅŸehir, Pazarspor ve  Rizespor?da yer aldım.Rizespor?un genç bir kadrosu vardı. Ãœmit?n var oluÅŸu o dönemdeydi. Playofa çıktık o zaman. Bir iki büyük vardı.

 

 

Birazda hatıralarınızdan söz edermisiniz ?

Åžampiyon olduÄŸumuz 1984 yılında atmış olduÄŸum kritik goller vardı. Sakat sakat oynadığım maçlar vardı. Diyarbakır maçı 1-0 yenmiÅŸtik. Futbola santrafor olarak baÅŸlamıştım. Enver hoca döneminde geçici olarak baÅŸlamıştım öyle kaldı.Bir Sakarya maçımız var ÅŸampiyonluk deÄŸerinde. muhakkak yenmemiz gereken bir maçtı. Son maçlara doÄŸru moraller bozuktu. Yanlış hatırlamıyorsam ondan önceki maç Ankara ile 1-0 yeniyorduk son dakikalarda penaltı yüzünden 1-1 bitti. Bu maç daha da önemini kazandı. Ä°yi de baÅŸladık 1-0 yenik duruma düştük. Sonra Hasan Vezir ( AÄŸabeyim )  1 gol attı 1-1 oldu. Bir o kaledeyiz bir bu kalede. Bayağı güzel bir maç. Ä°kinci yarı baÅŸladı 1 gol derken bir gol daha yedik moraller demorize oldu tabi. Adolf Remi bizim hocamızdı Hüsnü Kürkçü yardımcısıydı. Devre arsında Hasan Vezir ( AÄŸabeyim ) ben ve Hüsnü abi konuÅŸuyorduk Hasan Abi ?bir problemle karşılaşırsak Muharremi öne alırız? dedi. Ordu?lu Sinan?da santrafor oynuyordu. Tabi 3-1 yenik duruma düşünce bakıyorum kulübeye herkes çökmüş. Kimse bana ileriye git de demiyor. Bu sefer Hasan Abi seslendi ?Muharrem gel ileriye? dedi. Bende ileriye gittim. Son 20 dakika kalmıştı. O hırsın inancın vermiÅŸ olduÄŸu ÅŸeyle ÅŸansa 3 gol attık. Maçı 4-3 kazandık, ligde de kaldık.

 

Aynı sahada iki kardeş oynamak nasıl bir şey?

Aynı takımda oynamak o gol atıyor sen yedirmiyorsun. Birbiriniz tanıyorsunuz. O zamanki takımda çok Rizeli olduğu için hırslıydık. Çünkü yenilince sokağa çıkacak yüzümüz olmuyordu. Yabancı ise parasını almaya bakar. Yabancı alır parasını gider İstanbul?a kalır iki gün döner hoca bir şey demez. Ama sen Rizeli?sin. Sokağa çıkıyorsun. O yüzden ölümüne oynuyorsun. Oynamak zorundasın.Rakip olarak ta oynuyordu. Her karşılaştığımız maçta tutuyordum onu ve ne tesadüftür her maçta sakatlanıp dışarı çıkıyordu. Ben biraz sert oynarım. Biz hiçbir zaman tartışmazdık.Bir futbolcu sahaya çıktığında hangi takımın formasını giyiyorsa babasının takımı da olsa karşıdaki takım o giydiği forma için mücadele etmek zorundadır. Çünkü bu onun işidir. Profesyonel düşünce budur. Ben şimdi Rizeliyim. Rizespor?dan yetişmişim ve başka bir takıma gitmişim. Rizespor?un konumu farklı rölanti oynarsın. Hatır şikesi derler ya onu yaparsın.

 

Türkiye?de artık yıldız yetiÅŸmedi dediniz. Sokak futbolu olmadığı için dediniz?  Siz o dönemden yetiÅŸmiÅŸ antrenörlersiniz. Burada eksiklik falan mı oldu?

Doğuştan bir yetenek olmalı. Şimdi bilgisayarlar var. Biz sabahtan akşama sokakta futbol oynardık. Şimdi bakıyorsun antrenmandan sonra 24 saat laptopuyla oynuyor. Eskiden 13-14 yaşında başlıyordu futbola şimdi 6 yaşında hocanın emrine giriyor. Çalım atmayacaksın pas vereceksin diyor. Eskiden bireysel daha çoktu şimdi takım oyunu var. Şimdi miniklerden başlıyor pas pas pas belirli şeyleri öğretiyor. Eski futbolcular şimdi yeni hoca ama bunlar altyapıda hoca değil. Bir Sergen miniklerde hocalık yapsa çok şey verir. Bizler üst düzeydeyiz. Zaten sana gelene kadar hazır geliyor. Sana star olarak gelmiyor belli bir şekilde geliyor. Bizler neden alttan başlamıyoruz ekonomik. Bizde minik takılmalardaki hocalar az alıyor. Avrupada ise tam tersidir. Daha yüksek maaş alırlar. En iyi şekilde futbolcu yetiştirmeleri için.

 

 

Uzun bir süre Rizespor tarihine tanıklık ettiniz? Rize?nin gelmiş geçmiş futbolcularından oluşan bir on bir oluştursanız kimlere yer verirdiniz ?

Kaleci Sinan, sol bek Harun İlik, sağ bekte Erol Tombul, Staforde Muharrem Vezir,Libero Büyük Haluk, Rizespor?un sembolu olmuş Hüsnü Kürkçü, sağ tarafta Turist Mehmet, sol tarafa Metin Bak,orta sahada Ergün Kolçak, Hüseyin Hemşinlioğlu abide çok iyi bir sağ açıktı, Hasan Vezir, Tupayiç bu isimlere yer verirdim. Tabi ismini saymadığımız çok sayıda değerli insanlar var.

 

Son olarak ne söylemek istersiniz ?

Rizespor sevdamızdır. Orda verdiğim hizmetler, boş mukaveleye attığım imzalar bu sevdaya uğrunadır. Bizim olduğumuz yerde sevgi ve kardeşlik vardır. Rizespor aşkımız hizmetimiz ebedidir. Bir gün hizmet verme imkanı olursa yine seve seve görev alırız. Tüm Rizelileri sevgi ile selamlıyorum


Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.