Rize Tanıtım Günleri?nin ardından...

Follow @dusuncemektebi2

Acısı tatlısı, eksiği fazlasıyla Rize Tanıtım Günleri geride kaldı. Tam 17 gün süren etkinlikler, her akşam bir başka dernek, vakıf ya da kuruluşun katkılarıyla düzenlendi. Ünlü sanatçı ve siyasetçi ve bürokratlar gelip gecelere misafir oldular. Takvim itibariyle iyiden iyiye sonbaharın ortalarına gelmiş olmamıza rağmen iyi giden havalar da işi kolaylaştırdı.
Biz ne yazık ki her akşam gidemedik. Ancak gidip görebildiğimiz ve sohbet edebildiğimiz dostlardan edindiğimiz intiba bize üzerine yorum yapabilecek kadar veri sağladı zannederiz. Henüz RİDEF Başkanı Ahmet Yurtman ile ayrıntılı görüşmedik ama organizasyonun biraz aceleye geldiğini ve dolayısıyla bir takım eksiklik ve aksaklıkların söz konusu olduğunu işittik. Galiba biraz geç karar verilmiş ve hazırlıklar için yeterli zaman kalmamış. Bir ahbabımız ?yeterli zaman yoksa yapılmasa daha iyiydi? mealinde görüş beyan etti. Kuşkusuz bu da bir bakış açısı ama rahatlıkla ?eksik ve kusurlu da olsa hiç yapmamaktan iyidir? diye de düşünülebilir. Nihayetinde İstanbul?un en merkezi muhitlerinden birinde bir meydanı tahsis ediyor ve 2 haftadan uzun bir süre gök kubbeye tulum ve kemençe sesi salıyorsunuz. Çok sayıda Rizeli üst düzey insanı orada misafir ediyor, İstanbul?daki Rizelilerin geniş katılımını sağlayabiliyorsunuz.
Bunlar gerçekten güzel şeyler ve hem Trabzonlu hem de yaklaşık 30 yıldan beri Üsküdar?da çok sayıda Rizeli dostla pek çok şeyi paylaşmış biri olarak gurur duydum, meydandan her ayrıldığımda mutlu ve huzurlu ayrıldım. Hanım köyü olan Çayeli İncesırt köyü derneği?nin başarıyla tertip ettiği gecede kendi köyümün gecesi (bir anlamda öyle gerçi) gibi gurur duydum. Üsküdar Rizeliler Derneği?nin nihayet kurulmuş ve faaliyete geçmiş olduğunu görünce Üsküdar?da bir mekanım daha olduğunu düşünüp sevindim. Son gece sunuculuk görevini üstlenmiş hanım kızın sürekli elleri havada görmek isteyen, sahnede koca koca devletlû şahıslar varken bile bu isteğini sürekli tekrarlayan tiz sesi beynime girmese daha iyi olacaktı ama o kadar kusur kadı kızında da olur artık. Bir daha kendisini sahnede görürsek tedbirimizi almaya çalışırız.
Her fırsatta vurguladığımız gibi, federasyon kavramı ülkemizde yeni olmamasına rağmen hemşehri derneklerinde pek de fazla bir geçmişi olmayan bir olgu. RİDEF özelindeki durum nedir tam bilmiyoruz ama genel durumdan çok farklı olduğunu sanmıyoruz. Henüz dernekçiliği bile yeterince içselleştirememiş bir toplum bir üst aşama olan federasyon kavramına adapte olmakta zorlanıyor anlaşılan. Öyle görünüyor ki bu durumun bertaraf edilmesi biraz zaman alacak. Fakat eninde sonunda, artık bir zorunluluk haline geldiğini düşündüğümüz ve her fırsatta dile getirdiğimiz sivil toplum faaliyetlerinin önemi anlaşılmak ve yeterince ciddiye alınmak zorundadır. Bu konuda umudumuzu muhafaza etmekteyiz.
Evet, RİDEF öyle ya da böyle önemli bir organizasyonu geride bıraktı. Başta sayın başkan Ahmet Yurtman olmak üzere emeği geçen herkesi tebrik ediyoruz. Bizim bir federasyonumuz daha olacaktı, Trabzon Dernekleri Federasyonu... Hiç sesleri solukları çıkmıyor, acep ne yapar ne ederler? Kısmetse gelecek haftaki yazımızda iki satır da onlar hakkında karalayalım bakalım. Sonra demesinler ?hanım köyü hesabına Rize?yi yazıp duruyorsun da bizden neden bahsetmiyorsun?? diye...