1967 Trabzonsporlular derneği başkanı Alaattin Hatayoğlu,Dursun Ali YILMAZ?a ve ökkeş BÖLÜKBAŞI'na ilginç açıklamalarda bulundu.
KARADENİZ: Sayın Alaattin Hatayoğlu, isterseniz sizden başlayalım, Hatayoğlu kimdir, neler yapar ve Trabzonsporla ve Futbol dünyası ile nasıl tanıştınız?
HatayoÄŸlu:
Benim Ailem Trabzonlu, Trabzon?dan İstanbul?a göç eden gurbetçi bir ailenin Çocuğuyum. 1965 yılında İstanbul?da doğdum, Bayrampaşa ilçesinde ilk, Orta ve Lise çağlarımız oralarda geçti, Trabzonspor ile ve futbol ile ilgim 1970?li yılların ortalarından sonra başladı, bir dönem kendim mahalle takımlarımızda amatörce başlayan futbolculuğumuz yine amatör bir takımda sürdü. 14?15 yaşlarında iken genç takımlar düzeyinde, yıldız takımlar düzeyinde bir dönem futbol oynadım.
Trabzonspor?un o coşkulu şampiyonluk yaşadığı dönemlerinde de Trabzonspor ile tanıştık ve o dönem Trabzonspor maçlarına gitmekten, oynamış olduğum amatör takımın idmanlarına ve maçlarına gitmemekten dolayı takımdan da uzaklaştırıldım. Trabzonspor sevdamız bu yıllarda böyle başladı.
İlk Trabzonspor maçına gidiş tarihim 1977 dir. İstanbul?da bir Galatasaray maçıydı. O gün bu gündür Takımın bütün maçlarına gitmekteyim, yani 30 yıldan bu yana Trabzonspor?un özellikle İstanbul?da yaşayan bir taraftarı olarak bir Trabzonsporlu olarak ve takımın aklınıza gelebilecek Türkiye?nin değişik vilayetlerinde birinci ligde olan takımlarının olduğu şehirlere takımı takip etmek ve izlemek için gittik ve gidiyoruz.
İstanbul?da organize olmuş bir taraftar grubunun olmadığı, Trabzonspor?un birinci lige çıktığı dönemlerde, Yıl da iki, üç kez bir araya gelen bir taraftar grubu olarak bizler o günkü şartlarda stat kapılarında bir araya gelen bir arkadaş grubuyduk. İstanbul?un değişik semtlerinde, hatta İstanbul Marmara bölgesinin diğer Vilayetlerinden gelen arkadaşlarla buluşmalarımız sıklaştırdık, sağladık ve sonra 1990 yılının başlarında bir ihtiyaç olarak gördüğümüz ve Trabzonspor?u her alanda temsil edebilmek için derneğimizi kurmuş olduk. Derneğimizin kurduğumuz dönemlerde Trabzonspor ile ilgili Türkiye?de tek bir dernek yoktu, onun için 1967 Trabzonsporlular derneği olarak bu anlamda temsil etmek için kurulan ilk dernek özelliği nede sahip bulunmaktayız. Bu derneği kurulmasını sağlayan grubun içindeydik, Trabzonspor ile olan ilgimiz bu dönemde başladı. Bu çalışmalarımızın başladığından bu yana 30 seneye aşkın bir süredir, Trabzonspor?un maçları nerede oraya giderdik, bizim için en uzun yabancı saha Trabzon olurdu, çünkü kendi takımlarımız 1000 km. ötedeydi. Bu süreçte birçok otobüs organizasyonları yaptık. Trabzonspor?u taraftar kimliğimiz altında çok iyi temsil ettiğimize inanıyorum.
Karadeniz: 30yıl önceki taraftar grubu ile bu günkü taraftar grubunu karşılaştırırsak aralarında ne farklar var?
Hatayoğlu: Bizim zamanımız şampiyonluklar ile dolu günlerdi. Taraftar olgusu şampiyonluklar üzerine kurulu idi. Yeni nesil taraftarlar bu konuda çok şansız, başarısızlıklar genç taraftar üzerinde de değişik baskı etkisi oluşturuyor. O dönemlerde maçlara gittiğimizde yenilgi aklımızdan geçmiyordu şimdi ise galip ne zaman geliriz diye insanlar maça gidiyor. Bu arada taraftar oluşumu noktasında farklılıklar olabiliyor, bunlar sosyal içerikli konular, Taraftar her dönem için aynıdır, başarılı olduğunuzda her zaman yanında olurlar, başarısız olduğunuzda tepkisini gösterirler. O zamanlar futbolun bu kadar medya gücü yoktu, bu kadar futboldan haber alamıyorduk, sadece bir Hayat spor dergisi vardı her hafta pazartesi günü onu alır spor ile bütün bilgileri ondan okurduk. Birde günlük gazetelerin arka sayfalarında verilen spor haberlerinden öğreniyorduk. Taraftar köşelerine yazılar yazıyorduk.
KARADENİZ: Trabzonspor?un başarısızlığındaki temel neden ne var sizce?
HatayoÄŸlu:
Trabzonspor?un başarısızlığının altında yatan sebep aslında yönetimsel, başlı başına değişik etkenlerde vardır, tabiî ki, Trabzonspor yakalamış olduğu başarılı dönemleri hazmedemeyen belki bir kesim vardır. Türk futbolunda üç büyükler denen Fener, Galatasaray ve Beşiktaş?tan başkasının şampiyon olamaz dediği bir dönemde Trabzonspor?un şampiyonluklar yaşaması ve bir devrim yaşatması 9 sene 10 sene içerisinde 6 Türkiye Şampiyonluğu, 27?28 yakın kupa şampiyonluğu yaşamış olması o dönemlerde bazı medya ve futbolun görünmeyen etkenleri tarafından önü kesilmiştir. Bu bir gerçek, bunlara rağmen ciddi başarılar kazanmıştır. Başarıyı yakaladığı o günlerde kendi bildiğini ve gücünü ortaya koyduğu gibi önüne hangi engeller koyulursa konsun bunu aşabilecek gücü vardır.24 yıllık gelmeyen şampiyonlukların nedeni şu an yönetimseldir. Gelen bütün yönetimler bu hataları yapmıştır.
Karadeniz:
Trabzonspor?un önünü kesmek isteyenlerin içerisinde medya var mı? Ne kadar etkisi olmuştur? Kendi içindeki yönetimsel hataların ne tur etkisi olmuştur?
HatayoÄŸlu:
Medya?nın bire bir etkisi var demekten öte bu noktada taraflılığı var. Medya?nın içinde belli insanların taraflılığı etkisi vardır. Trabzonspor için aleyhte olabilecek ne varsa acımasızca kullanmışlardır. Trabzon basının dışında Futbolu kendi tekellerinde olduğunu iddia edenlerin rahatsızlıklarını değil artık, Trabzon?un kendi kendine zarar verir duruma gelmiştir. Yönetimsel noktası da şudur. Yönetime talip olanlar Trabzonspor?un kişiliğini iyi bilemediler, kimler ile nasıl mücadele edeceklerini bilmelidirler.
Hedefe gittiğimiz zaman önüne konulacak engellerin neler olduğunu daha evvelden belirlemiş olmanız lazım, önlem alınması lazım, Trabzonspor?un elinden alınan bir şampiyonluğunun sonunda ortaya çıkıp veryansın etmenin anlamı yok. Ondan önce bu şampiyonluğu sizden nasıl alınacağını iyi hesap etmiş olmanız lazım, Biliyorsunuz 94?95 sezonunda 3 puanla Beşiktaş ile şampiyonluğu kaybettik, akabinde unutulmayan 95?96 senesinde Fenerbahçe ile şampiyonluğu kaybettik.
O dönem Özellikle tüm Türkiye?nin Trabzonspor?un şampiyonluğuna inandığı dönem idi. Hatta Fenerbahçelilerin bile bu sene kesin Trabzon şampiyondur ve hakkıdır denildiği dönem şampiyonluğu elinden alındı. o günkü yönetim görememişti bu gelişmeleri.
Bu dönemler iyi irdelenmeli, hesaplanmalı gelen yönetimler hedefe gitmenin sadece yeterli olmadığını, bu hedefe ulaşmak için önünüze hangi engellerin çıkacağını iyi hesap etmelidir. Yine Atay AKTU? döneminde iki yıl lig ikincisi olduğumuzda da biraz şartlar lehimize olmasının yanında aleyhte olmamış olsaydı, biz yine şampiyonluk yaşardık. Hatırlıyorsunuz bir Cem PAPILA olayını, bir hakemin bir takımı ve bir maçı nasıl katledilir ve diğer takıma maçı kazandırıldığını gördük. Bu maçta 18 net pozisyon, bir sürü aleyhte düdükler, verilmeyen penaltılar,verilmesi gereken ve verilmeyen kartlar. Bunların önlemini maçtan önce atanmış bir hakemi değiştirebiliyorlarsa Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş takımlarının yöneticileri, burada yöneticilerin önceden önlemini alması lazım. Bunlar bizim işimiz değil, Trabzonspor?un parasını transferlere harcanarak Trabzonspor?un yöneticiliği değil, bunları da görüp, Kulübün ve takımın haklarını yenilmeden önleyeceksiniz. Bu günkü bulunduğumuz noktada hakemler düdük çalsa ne olur, çalmasa ne olur, medya yazsa ne olur, yazmasa ne olur, zaten medya bizi savunur hale gelmiştir.
Karadeniz: Yönetimsel hataları olan bahsettiğiniz yönetimlerin hangilerinin ne hataları olmuştur, biraz açar mısınız?
Hatayoğlu:Özkan Sümer dönemi vardı, Özkan Sümer?in önüne sürülmüş olduğu ekonomik sıkıntılar vardı. Bunlar la mücadele ettiği sıkıntılar vardı.Bunun akabinde gelen Atay Aktuğ yönetimi göreve geldiği zaman oturmuş olan bir kadrosu ile sezona devam ediyordu,Ara sezonda gelmelerine rağmen ikinci olarak sezonu bitirdi.Kupa şampiyonluğu yaşadık,ondan sonraki yıl lig ikinciliği yaşadık,sonra şampiyonluğu kıl payı kaçırdık,bir takım nedenlerden dolayı Atay Aktuğ döneminde Trabzonspor?un elinde çok ciddi bir kadro vardı,hedefe gidebilecek kaliteli ve futbolcu bunlardan 5 veya 6 tanesi Trabzon kökenli kadro vardı,o gün 4 futbolcumuz a milli takımda idi.Ondan sonraki dönemde yapılan yanlış transferleri ile birlikte problem başladı.
Atay AKTU? döneminin üç tane somut yanlışları vardı, Bunların birincisi Borsaya açılım çok yanlış döneme denk gelmiştir, şampiyonluğa giden bir dönemde yönetim takımdan çok borsa tanıtım toplantıları ile geçiriyordular. O zamanlar 4 maçta 8 puan kaybettik, hatırlıyorum Antep maçına bir yönetici ile gidildiğini biliyorum. Takımı motive etmek için yönetim, taraftar, kadro hep birlikte olur, ama o dönemde bu sağlanmadı, İkinci hataları ise 100 bin üye kapmayası, o günlerde iyi niyet ile yapılmıştı, ama bu günkü delegasyon sistemini ortaya çıkarmıştır. Bu kampanya de bence Trabzonspor sokaklara düşürülmüştür, bu durumda bir takım insanlar kongre için kendi delegasyon sistemini yarattılar. Benim 300 oyum var,200 oyum var diye yönetimlere talip olması gibi bir durum ortaya çıktı. Bunu kabullenemiyorum, gerçekten Trabzonspor hizmet eden ne olursa olsun ellerindeki delegasyon sayısı ile ortaya çıkmaktan çok, Trabzonspor için neler yapabileceği diye ortaya çıkılmalı;Zaten bu kampanyada fiyasko ile sonuçlandı,sadece birilerinin blok oy edinmesini sağlamıştır.Üçüncü hatası da yersiz,zamansız ve saha sonuçlarının kötü gitmesi baskısından,camia baskısından çabuk pes edip istifa etmeleri idi.Bence istifa kesinlikle etmemeleri gerekirdi.Geçiş dönemini atlatabilirlerdi,zaten kongre tarihleri de ilk yarı sonu gibi idi,ilk yarı bitirilip,takım toparlanabilirdi,böylece Nuri Albayrak yönetimi de göreve gelmemiş olurdu.Bırakılacak zamanı bilmemeleri oldu,bunu kesinlikle kabul etmiyorum,bu yanlıştı.
|
Henüz yorum yapılmamış.