22 temmuz seçimleri bir sosyo psikolojik vakadır
Dilek Aslan Saltuk Denizle Türkiye gündemi üzerine konuştu.İşte roportajın ayrıntıları haberin devamında....

Follow @dusuncemektebi2
Dilek Aslan Saltuk Denizle Türkiye gündemi üzerine konuştu.İşte roportajın ayrıntıları haberin devamında....
Dilek ASLAN
CHP Rize İl Başkanı Saltuk Deniz:
?22 temmuz seçimleri bir sosyo psikolojik vakadır?
*CHP Rize İl Başkanı Saltuk deniz?le ?? temmuz seçim değerlendirmesini, CHP?nin oylarını artırmamasının sebebini, CHP?nin geleceğini ve Son zamanlardaki Sarıgül ?ün çıkışlarını konuştuk.
*Biz şunu söylüyoruz. Türkiye?nin şu anki laik demokratik rejimin kendisi zaten ABD?nin bölgede uygulamış olduğu Büyük Ortadoğu projesine uymayan bir rejim bizim rejimimiz. Büyük Ortadoğu projesi uygulandığı zaman Türkiye için her zaman bir rejim tehlikesi vardır.
Önce bir seçim değerlendirmesi yaparsak, CHP? nin seçimlerde beklenenin altında oy almasını neye bağlıyorsunuz?
?Evet CHP 22 temmuz seçimlerinde beklenilenin altında az oy aldı. Geçtiğimiz seçimlerde yüzde 19,5 almıştı. 22 Temmuz 2007 seçimlerinde ise 20.8 aldı.
Çünkü toplumumuzun beklentisi çok fazlaydı. CHP? nin iktidara geleceği beklentisi vardı. Bu gerçekleşmedi. Bunun içinde biz seçim sonuçlarını başarı olarak kabul etme şansına sahip değiliz. Oyumuz düşmedi ama artmadı da. Bunun Türkiye?de çeşitli nedenleri var. Bunlar parti meclisinin açıklamış olduğu raporda yazılan bilgiler var.
Bizim kendi gözlemlediğimiz bilgiler var. Bunların hepsini toparladığımız zamana CHP?nin oylarının niye yeteri kadar çıkmadığı da kendiliğinden ortaya çıkıyor. Biz Rize?de yapmış olduğumuz seçim çalışmalarında bir çok ilçemizde girmediğimiz, dolaşmadığımız yer kalmadı. Rize?nin temel sorunu olan çayla ilgili partimizin görüşlerini çok açık ve net ortaya koyan broşürler hazırladık. Bu Rize siyaset tarihinde ilk defa yapılmıştır. Şu anki iktidar partisi de bunu yapmadı. Çayın geleceği ile ilgili ne varsa ortaya koyduk. Çaykur?un özelleştirileceğini, çay piyasasının tamamen yabancıların ellerine geçeceğini, çayın geleceğinin karanlık olduğuna dair tüm bilgileri, tüm gerçekleri Rize kamuoyun bilgisine sunduk. Rize?de kendi sorunlarına yönelik olan yapmış olduğumuz politikaların ve kampanyaların yeteri kadar sonucunu aldığımızı da söyleyemiyorum. Oyumuzu Rize genelind4e 1700 civarında arttırdık ama biz çok daha büyük rakamlar bekliyorduk. Bu gerçekleşmedi.
Bu Rize?linin kendi özelinde olan bir olay. Rize?de vatandaşlarımız iki Başbakan arasında bir tercih yapmak zorunda kaldılar. AKP? nin Rize?de yapmış olduğu yoğun kampanyalar, bir takım armağanların verilmesi ve alışverişlerin ticarete dönüşmesi bizim açımızdan olumsuz sonucu doğurdu.
Fakat partimizin tüm olumsuzluklarına rağmen Rize?li CHP?ye oy veren 13 bin 770 kişi olduğunu gördük. Bundan sonraki süreçte önümüze bakacağız. Her seçim bir ders alma sürecidir. Kendimizden de kaynaklanan bir takım eksiklikler var. Onların da tespitini yaptık. CHP?nin daha iyi konumlarda olması için gerekli olan politikaları halkımıza sunacağız.Yeniden yeni mücadele ve yeni örgütlenme anlayışıyla siyasi mücadelemize devam edeceğiz. Yaşadığımız koşullar AKP hükümetinin iş başına gelmesiyle yaşadığımız sorunları ortadan kaldırmış değil.22 temmuzdan önce Türk halkını hangi konularda uyardıysak 22 temmuz sonrası aynı şekilde uyarmaya devam edeceğiz?
AKP? nin oylarını yükseltmesini ve yeniden iktidarda olması ile ilgili görüşleriniz?
?23 temmuz sabahı herkes birbirine soruyor bu kadar oyu AKP?ye kim verdi diye. Türk halkı ve Rize? lilerde AKP?ye ne şekilde ve niye verdiklerinin farkına varmadan verdiler. Vatandaşlarımız CHP?ye oy vermemiş olabilirler. Kendi politikalarımızı doğru yansıtmamış olabiliriz.
Bütün bu olumsuzluklara rağmen insanlarımızın yine AKP?ye oy vermesinin sosyolojik olarak irdelenmesi gereken bir konu. Tüm dünyada uygulanan bir sistem var. Algılamada farklılık yaratıyorlar. Geçtiğimiz yıl Fransa? da kitlesel eylemler yapıldı.Bu eylemleri yapan insanlar için serseri denildi.Fransa? nın şimdiki seçilen Cumhurbaşkanı Sarkozy en çok oyu o insanlardan aldı. Yani öyle bir sistem yapılıyor ki, insanlar kendi sorunlarının çözümü için , sorunların nedeni olan yapının dışında olan o yapıya oy verebiliyorlar. Türkiye?de iki yıldır bir kampanya yapılıyor. TV ler ve basın hemen hemen devletin elinde. Özel medyada yer aşlan köşe yazarları devletin elinde. İki yıldan bu yana insanların beyinlerini yıkıyorlar. ? AKP tek başına iktidar. AKP yüzde 45 oy alacak? gibi söylemlerle bilinç altına bu düşünceleri empoze ettiler. CHP?nin ulusal bütünlüğünün sağlanması, ulusal birlikle ilgili çıkarlarımızın koruması ile ilgili uygulamaya çalıştığı politikalarla ilgili sorunlar. İlk defa Türkiye?deki tüm Kürtler AKP?ye oy verdiler. İstanbul?daki kürtte AKP?ye verdi. İzmir?deki kürtte. Güneydoğudaki kürtte. Türkiye?deki tüm aşiretler, cemaatlerde AKP?ye verdi. Eskiden aşiret ve cemaatler merkezdeki birkaç sağ partilere verirdi. Daha önce bir oyun oynandı. DYP ile ANAP?ı bir araya getirdiler. Daha sonra ANAP? çekerek, DYP? yi de tamamen çökerterek merkez sağın içini boşalttılar. Son iki gündür basında DP?nin çöküşünün nedenleri anlatılıyor. Ayrıca DP?li yazar Nevval Sevindi hanımefendiye? de Fethullah Gülen cemaati tarafından kendisine AKP?ye git söyleminde bulunduğunu söyledi. Bu gösteriyor ki, Türkiye?de cemaatlerin ve Kürtlerin yoğun olarak AKP?ye oy verdiğini gördük. Ulusal sermaye dediğimiz Türkiye?deki yüksek faizden uygulanması Türkiye?de var. Bundan nemalanan gruplar var. Bu çıkar çevreleri de AKP? yi desteklediler. Türkiye?de bu sonucu getirmiş oldu. Seçime son iki gün kala bile Rize halkı tam kararını vermiş değildi. Bir yerlere verecekti tabi. Ama AKP?ye verecekti. Ama mesut beye verecekti. TV lerdeki tüm anketler insanlarda ciddi bir şeklide yönlendirmeye yol açtı. Bu olayı sadece AKP ?nin yaptığı bir proje olarak görmüyorum. Biz bunun örneklerini Gürcistan?da gördük, Ukrayna?da gördük. Kırgızistan?da bunun bir örneği yaşandı. Tüm dünyada uygulanan bir projenin ortak bir ürünüdür. Ilımlı bir İslam devleti istiyorlar. Ilımlı bir insan istiyorlar. Amerika?nın çıkarlarına itiraz etmeyecek, uluslar arası tekellerin, rantçıların, borsadan geçinen insanların sömürmesine itiraz etmeyecek, Kamu kuruluşlarının tasfiyesine, satılmasına itiraz etmeyecek ılımlı İslam modeli altında ılımlı insan yetiştirmeye çalışıyorlar. Bu seçim sonucu bu kampanyanın bir sonucudur?
Peki bu nedenlerden başka seçimde istediğiniz başarıyı yakalayamamanızda sizin CHP olarak eksikliğiniz yok mu?
? Tabiiki bizim parti olarak eksiklerimiz var. Bizde Ana Muhalefet partisi olarak seçim kampanyasını çok daha hızlı, çok daha disiplinli bir şekilde çalışabilirdik. Parti politikalarımızı kitlelere daha iyi anlatabilir ve de kitlelerin anlayacağı şekilde parti politikalarımızı güncelleyebilirdik, anlatabilirdik. Bunlarda bizim eksikliğimiz olabilir ama hepimiz görüyoruz bunu. Medyada dünyanın hiçbir yerinde bu kadar büyük kampanya yapan hiçbir ülke yok. Dünyanın hiçbir yerinde Ana Muhalefet partisi bu kadar yıpratılmaz , bu kadar üstüne gidilmez. Ermeni patriğinin seçimden önce bir basın açıklaması vardı. ?ermeniler de AKP? yi destekliyorlar? diye. Geçtiğimiz gün patrik çıkıp diyor ki ben böyle bir açıklamam yok. Biz Türk halkı olarak tüm siyasi partilere eşit uzaklıkta ve eşit yakınlıktayız. Böylesi bir çarpıtmanın böylesi bir yönlendirmenin ışığı altında bu seçimlere girdik?
AKP? nin oyunu yükseltmedeki bir başka faktör Cumhurbaşkanlığı seçimi süreci. Bu süreç etkili olmadı mı?
? Biz seçim çalışmaları kapsamında köylere çıktığımız zaman bunu anlatmaya çalıştık. Bu vatandaşlarımıza doğru anlatılamadı. Cumhurbaşkanlığı süreci içinde o davranışlarımızın tamamının doğru olduğunu biz vatandaşlara anlatmada sıkıntı çektik. Ayrıca Askeriyenin sunmuş olduğu nisan bildirisi de bizim için olumsuz bir etki yarattı?
Sayın Baykal?ın hizipçi olduğu söyleniyor. CHP?nin Genel Başkanı Deniz Baykal olmasaydı sonuç yine aynımı olurdu?
Bu kampanya zaten yeni bir kampanya değil. Deniz Baykal?ın 1970 yıllarda Enerji bakanı olduğu dönemlerde yani o günden bu yana sürekli kampanya var. Baykal?a oy vermeyiz diyen insanlara soruyoruz. Niye vermezsiniz derken, bilmiyorlar. Hırsız mıdır değil, Devlete olan bağlılığında bir sorunumu var değil. Yani sayın Başbakanın tavırları Baykal?dan daha mı yumuşak. Sayın Baykal?ın her hangi bir halka hakaret ettiğini duydunuz mu? ? Ananı alda git. Askerlik yan gelip yatma yeri değildir? gibi söylemleri başbakan Recep Tayyip Erdoğan söylemedi mi. Çiftçiye gözünü toprak doyursun demesi. APO? ya sayın demesi. Bunlar tabi bir kampanyanın ürünü. CHP?nin duruşuna karşı yapılan bir kampanya. Bu kampanya ile i ilgili bize de çok geliyor bu sorular. Her gittiğimiz yerde karşılaşıyoruz. Anlattığımız yerde de vatandaşımız bize haklısınız diyorlar. Bizim sorunumuz CHP?ye karşı yapılan kampanya bizim anlatmamızdan daha etkili olmuş. Sayın Baykal?ın Türkiye?nin Ulasal bütünlüğüne şu olumsuz etkileri vardır diyebilir miyiz. Vatandaşına hakaret etmiştir diye tek bir kişi söylesin bana. Herkesin bir üslubu var. Bu bir üslup meselesi.?
Peki Cumhuriyet mitingleri rejim için gereklimiydi, rejimi tehlikede mi gördünüz?
?Bunlar o dönem için olan şeyler. Ama Türkiye?de rejim tehlikesi her zaman vardır.. 1923 yıllardan bu yana vardır. Cumhuriyet kurulduktan sonra menemen olayları, sütçü İmam olayları olmuştur, ayaklanmalar olmuştur. Bundan sonrada olacaktır. Biz şunu söylüyoruz. Türkiye?nin şu anki laik demokratik rejimin kendisi zaten ABD?nin bölgede uygulamış olduğu Büyük Ortadoğu projesine uymayan bir rejim bizim rejimimiz. Büyük Ortadoğu projesi uygulandığı zaman Türkiye için her zaman bir rejim tehlikesi vardır. Bundan sonrada var olacaktır. Büyük Ortadoğu projesinin içindedir Türkiye. Batum? da havaalanı var. Çok güzel bir olay. Gürcistan?ın bir projesi vardı. Trabzon?a kadar olan bölgenin kendine ait olduğunu söylerlerdi.1920? li yıllarda da bunlar gündeme gelmişti.Osmanlı Döneminden kaynaklanan bir süreç var. Birkaç yıl içerisinde Türkiye bir Doğu Gürcistan söylemiyle karşı karşıya kalacak.Pontus larla, Ermenilerle ilgili söylemleri görüyoruz. Bunların hepsi birer gerçek ve bunlar olduğu sürece TC? de rejim tehlikesi devam edecektir. Türkiye? nin içerisinde3 bulunduğu coğrafya, TC? nin kurmuş olduğu sistem Amerika? nın bölgede kurmayı düşündüğü sistemle ters. Biz her zaman şu anki Cumhuriyete sahip çıkma doğrultusunda Cumhuriyet yürüyüşlerini devam ettireceğiz.
Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül? un son zamanlarda CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile ilgili özellikle CHP? nin başarısızlığını imamlara yükleyerek imamlardan özür dilemesini nasıl karşılıyorsunuz?
Bizim MYK? nin bir raporu var.Dinin her zaman siyasete karıştırılmamasından yanayız. Bugün Rize? dede CHP ? ye karşı kampanyalar yapılmıştır. CHP? ye verilen oyların dinsizlere gideceğini, dine düşman insanlara oy vereceklerini söylediler. Biz bunu Rize? nin mahalle ve köylerinde gördük. Bizim aleyhimizde bu yönde çok büyük kampanyalar yapıldı. Bir müslümanın diğer bir Müslüman? a dinsiz demesi en büyük günahlardan biridir.Biz kendimiz anlattığımızda hepsi şaşırdı. Biz sizi böyle bilmiyorduk dediler. Sizler camiyi kapatırsınız, sizler başörtüsüne karşısınız ithamlarıyla karşı karşıya kaldık. Bu bilgilerle insanımızın beynini kim dolduruyor. Bunun hesabının verilmesi lazım. Sayın Sarıgül? de Genel Başkanımızın kişiliği ile uğraşacağına, din sömürüsü yapacağına eğer bir planı varsa proje ortaya koysun. Bazı din tacirleri gibi davranmasın?.
Dilek Aslan Saltuk Denizle Türkiye gündemi üzerine konuştu.İşte roportajın ayrıntıları haberin devamında....
Dilek ASLAN
CHP Rize İl Başkanı Saltuk Deniz:
?22 temmuz seçimleri bir sosyo psikolojik vakadır?
*CHP Rize İl Başkanı Saltuk deniz?le ?? temmuz seçim değerlendirmesini, CHP?nin oylarını artırmamasının sebebini, CHP?nin geleceğini ve Son zamanlardaki Sarıgül ?ün çıkışlarını konuştuk.
*Biz şunu söylüyoruz. Türkiye?nin şu anki laik demokratik rejimin kendisi zaten ABD?nin bölgede uygulamış olduğu Büyük Ortadoğu projesine uymayan bir rejim bizim rejimimiz. Büyük Ortadoğu projesi uygulandığı zaman Türkiye için her zaman bir rejim tehlikesi vardır.
Önce bir seçim değerlendirmesi yaparsak, CHP? nin seçimlerde beklenenin altında oy almasını neye bağlıyorsunuz?
?Evet CHP 22 temmuz seçimlerinde beklenilenin altında az oy aldı. Geçtiğimiz seçimlerde yüzde 19,5 almıştı. 22 Temmuz 2007 seçimlerinde ise 20.8 aldı.
Çünkü toplumumuzun beklentisi çok fazlaydı. CHP? nin iktidara geleceği beklentisi vardı. Bu gerçekleşmedi. Bunun içinde biz seçim sonuçlarını başarı olarak kabul etme şansına sahip değiliz. Oyumuz düşmedi ama artmadı da. Bunun Türkiye?de çeşitli nedenleri var. Bunlar parti meclisinin açıklamış olduğu raporda yazılan bilgiler var.
Bizim kendi gözlemlediğimiz bilgiler var. Bunların hepsini toparladığımız zamana CHP?nin oylarının niye yeteri kadar çıkmadığı da kendiliğinden ortaya çıkıyor. Biz Rize?de yapmış olduğumuz seçim çalışmalarında bir çok ilçemizde girmediğimiz, dolaşmadığımız yer kalmadı. Rize?nin temel sorunu olan çayla ilgili partimizin görüşlerini çok açık ve net ortaya koyan broşürler hazırladık. Bu Rize siyaset tarihinde ilk defa yapılmıştır. Şu anki iktidar partisi de bunu yapmadı. Çayın geleceği ile ilgili ne varsa ortaya koyduk. Çaykur?un özelleştirileceğini, çay piyasasının tamamen yabancıların ellerine geçeceğini, çayın geleceğinin karanlık olduğuna dair tüm bilgileri, tüm gerçekleri Rize kamuoyun bilgisine sunduk. Rize?de kendi sorunlarına yönelik olan yapmış olduğumuz politikaların ve kampanyaların yeteri kadar sonucunu aldığımızı da söyleyemiyorum. Oyumuzu Rize genelind4e 1700 civarında arttırdık ama biz çok daha büyük rakamlar bekliyorduk. Bu gerçekleşmedi.
Bu Rize?linin kendi özelinde olan bir olay. Rize?de vatandaşlarımız iki Başbakan arasında bir tercih yapmak zorunda kaldılar. AKP? nin Rize?de yapmış olduğu yoğun kampanyalar, bir takım armağanların verilmesi ve alışverişlerin ticarete dönüşmesi bizim açımızdan olumsuz sonucu doğurdu.
Fakat partimizin tüm olumsuzluklarına rağmen Rize?li CHP?ye oy veren 13 bin 770 kişi olduğunu gördük. Bundan sonraki süreçte önümüze bakacağız. Her seçim bir ders alma sürecidir. Kendimizden de kaynaklanan bir takım eksiklikler var. Onların da tespitini yaptık. CHP?nin daha iyi konumlarda olması için gerekli olan politikaları halkımıza sunacağız.Yeniden yeni mücadele ve yeni örgütlenme anlayışıyla siyasi mücadelemize devam edeceğiz. Yaşadığımız koşullar AKP hükümetinin iş başına gelmesiyle yaşadığımız sorunları ortadan kaldırmış değil.22 temmuzdan önce Türk halkını hangi konularda uyardıysak 22 temmuz sonrası aynı şekilde uyarmaya devam edeceğiz?
AKP? nin oylarını yükseltmesini ve yeniden iktidarda olması ile ilgili görüşleriniz?
?23 temmuz sabahı herkes birbirine soruyor bu kadar oyu AKP?ye kim verdi diye. Türk halkı ve Rize? lilerde AKP?ye ne şekilde ve niye verdiklerinin farkına varmadan verdiler. Vatandaşlarımız CHP?ye oy vermemiş olabilirler. Kendi politikalarımızı doğru yansıtmamış olabiliriz.
Bütün bu olumsuzluklara rağmen insanlarımızın yine AKP?ye oy vermesinin sosyolojik olarak irdelenmesi gereken bir konu. Tüm dünyada uygulanan bir sistem var. Algılamada farklılık yaratıyorlar. Geçtiğimiz yıl Fransa? da kitlesel eylemler yapıldı.Bu eylemleri yapan insanlar için serseri denildi.Fransa? nın şimdiki seçilen Cumhurbaşkanı Sarkozy en çok oyu o insanlardan aldı. Yani öyle bir sistem yapılıyor ki, insanlar kendi sorunlarının çözümü için , sorunların nedeni olan yapının dışında olan o yapıya oy verebiliyorlar. Türkiye?de iki yıldır bir kampanya yapılıyor. TV ler ve basın hemen hemen devletin elinde. Özel medyada yer aşlan köşe yazarları devletin elinde. İki yıldan bu yana insanların beyinlerini yıkıyorlar. ? AKP tek başına iktidar. AKP yüzde 45 oy alacak? gibi söylemlerle bilinç altına bu düşünceleri empoze ettiler. CHP?nin ulusal bütünlüğünün sağlanması, ulusal birlikle ilgili çıkarlarımızın koruması ile ilgili uygulamaya çalıştığı politikalarla ilgili sorunlar. İlk defa Türkiye?deki tüm Kürtler AKP?ye oy verdiler. İstanbul?daki kürtte AKP?ye verdi. İzmir?deki kürtte. Güneydoğudaki kürtte. Türkiye?deki tüm aşiretler, cemaatlerde AKP?ye verdi. Eskiden aşiret ve cemaatler merkezdeki birkaç sağ partilere verirdi. Daha önce bir oyun oynandı. DYP ile ANAP?ı bir araya getirdiler. Daha sonra ANAP? çekerek, DYP? yi de tamamen çökerterek merkez sağın içini boşalttılar. Son iki gündür basında DP?nin çöküşünün nedenleri anlatılıyor. Ayrıca DP?li yazar Nevval Sevindi hanımefendiye? de Fethullah Gülen cemaati tarafından kendisine AKP?ye git söyleminde bulunduğunu söyledi. Bu gösteriyor ki, Türkiye?de cemaatlerin ve Kürtlerin yoğun olarak AKP?ye oy verdiğini gördük. Ulusal sermaye dediğimiz Türkiye?deki yüksek faizden uygulanması Türkiye?de var. Bundan nemalanan gruplar var. Bu çıkar çevreleri de AKP? yi desteklediler. Türkiye?de bu sonucu getirmiş oldu. Seçime son iki gün kala bile Rize halkı tam kararını vermiş değildi. Bir yerlere verecekti tabi. Ama AKP?ye verecekti. Ama mesut beye verecekti. TV lerdeki tüm anketler insanlarda ciddi bir şeklide yönlendirmeye yol açtı. Bu olayı sadece AKP ?nin yaptığı bir proje olarak görmüyorum. Biz bunun örneklerini Gürcistan?da gördük, Ukrayna?da gördük. Kırgızistan?da bunun bir örneği yaşandı. Tüm dünyada uygulanan bir projenin ortak bir ürünüdür. Ilımlı bir İslam devleti istiyorlar. Ilımlı bir insan istiyorlar. Amerika?nın çıkarlarına itiraz etmeyecek, uluslar arası tekellerin, rantçıların, borsadan geçinen insanların sömürmesine itiraz etmeyecek, Kamu kuruluşlarının tasfiyesine, satılmasına itiraz etmeyecek ılımlı İslam modeli altında ılımlı insan yetiştirmeye çalışıyorlar. Bu seçim sonucu bu kampanyanın bir sonucudur?
Peki bu nedenlerden başka seçimde istediğiniz başarıyı yakalayamamanızda sizin CHP olarak eksikliğiniz yok mu?
? Tabiiki bizim parti olarak eksiklerimiz var. Bizde Ana Muhalefet partisi olarak seçim kampanyasını çok daha hızlı, çok daha disiplinli bir şekilde çalışabilirdik. Parti politikalarımızı kitlelere daha iyi anlatabilir ve de kitlelerin anlayacağı şekilde parti politikalarımızı güncelleyebilirdik, anlatabilirdik. Bunlarda bizim eksikliğimiz olabilir ama hepimiz görüyoruz bunu. Medyada dünyanın hiçbir yerinde bu kadar büyük kampanya yapan hiçbir ülke yok. Dünyanın hiçbir yerinde Ana Muhalefet partisi bu kadar yıpratılmaz , bu kadar üstüne gidilmez. Ermeni patriğinin seçimden önce bir basın açıklaması vardı. ?ermeniler de AKP? yi destekliyorlar? diye. Geçtiğimiz gün patrik çıkıp diyor ki ben böyle bir açıklamam yok. Biz Türk halkı olarak tüm siyasi partilere eşit uzaklıkta ve eşit yakınlıktayız. Böylesi bir çarpıtmanın böylesi bir yönlendirmenin ışığı altında bu seçimlere girdik?
AKP? nin oyunu yükseltmedeki bir başka faktör Cumhurbaşkanlığı seçimi süreci. Bu süreç etkili olmadı mı?
? Biz seçim çalışmaları kapsamında köylere çıktığımız zaman bunu anlatmaya çalıştık. Bu vatandaşlarımıza doğru anlatılamadı. Cumhurbaşkanlığı süreci içinde o davranışlarımızın tamamının doğru olduğunu biz vatandaşlara anlatmada sıkıntı çektik. Ayrıca Askeriyenin sunmuş olduğu nisan bildirisi de bizim için olumsuz bir etki yarattı?
Sayın Baykal?ın hizipçi olduğu söyleniyor. CHP?nin Genel Başkanı Deniz Baykal olmasaydı sonuç yine aynımı olurdu?
Bu kampanya zaten yeni bir kampanya değil. Deniz Baykal?ın 1970 yıllarda Enerji bakanı olduğu dönemlerde yani o günden bu yana sürekli kampanya var. Baykal?a oy vermeyiz diyen insanlara soruyoruz. Niye vermezsiniz derken, bilmiyorlar. Hırsız mıdır değil, Devlete olan bağlılığında bir sorunumu var değil. Yani sayın Başbakanın tavırları Baykal?dan daha mı yumuşak. Sayın Baykal?ın her hangi bir halka hakaret ettiğini duydunuz mu? ? Ananı alda git. Askerlik yan gelip yatma yeri değildir? gibi söylemleri başbakan Recep Tayyip Erdoğan söylemedi mi. Çiftçiye gözünü toprak doyursun demesi. APO? ya sayın demesi. Bunlar tabi bir kampanyanın ürünü. CHP?nin duruşuna karşı yapılan bir kampanya. Bu kampanya ile i ilgili bize de çok geliyor bu sorular. Her gittiğimiz yerde karşılaşıyoruz. Anlattığımız yerde de vatandaşımız bize haklısınız diyorlar. Bizim sorunumuz CHP?ye karşı yapılan kampanya bizim anlatmamızdan daha etkili olmuş. Sayın Baykal?ın Türkiye?nin Ulasal bütünlüğüne şu olumsuz etkileri vardır diyebilir miyiz. Vatandaşına hakaret etmiştir diye tek bir kişi söylesin bana. Herkesin bir üslubu var. Bu bir üslup meselesi.?
Peki Cumhuriyet mitingleri rejim için gereklimiydi, rejimi tehlikede mi gördünüz?
?Bunlar o dönem için olan şeyler. Ama Türkiye?de rejim tehlikesi her zaman vardır.. 1923 yıllardan bu yana vardır. Cumhuriyet kurulduktan sonra menemen olayları, sütçü İmam olayları olmuştur, ayaklanmalar olmuştur. Bundan sonrada olacaktır. Biz şunu söylüyoruz. Türkiye?nin şu anki laik demokratik rejimin kendisi zaten ABD?nin bölgede uygulamış olduğu Büyük Ortadoğu projesine uymayan bir rejim bizim rejimimiz. Büyük Ortadoğu projesi uygulandığı zaman Türkiye için her zaman bir rejim tehlikesi vardır. Bundan sonrada var olacaktır. Büyük Ortadoğu projesinin içindedir Türkiye. Batum? da havaalanı var. Çok güzel bir olay. Gürcistan?ın bir projesi vardı. Trabzon?a kadar olan bölgenin kendine ait olduğunu söylerlerdi.1920? li yıllarda da bunlar gündeme gelmişti.Osmanlı Döneminden kaynaklanan bir süreç var. Birkaç yıl içerisinde Türkiye bir Doğu Gürcistan söylemiyle karşı karşıya kalacak.Pontus larla, Ermenilerle ilgili söylemleri görüyoruz. Bunların hepsi birer gerçek ve bunlar olduğu sürece TC? de rejim tehlikesi devam edecektir. Türkiye? nin içerisinde3 bulunduğu coğrafya, TC? nin kurmuş olduğu sistem Amerika? nın bölgede kurmayı düşündüğü sistemle ters. Biz her zaman şu anki Cumhuriyete sahip çıkma doğrultusunda Cumhuriyet yürüyüşlerini devam ettireceğiz.
Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül? un son zamanlarda CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile ilgili özellikle CHP? nin başarısızlığını imamlara yükleyerek imamlardan özür dilemesini nasıl karşılıyorsunuz?
Bizim MYK? nin bir raporu var.Dinin her zaman siyasete karıştırılmamasından yanayız. Bugün Rize? dede CHP ? ye karşı kampanyalar yapılmıştır. CHP? ye verilen oyların dinsizlere gideceğini, dine düşman insanlara oy vereceklerini söylediler. Biz bunu Rize? nin mahalle ve köylerinde gördük. Bizim aleyhimizde bu yönde çok büyük kampanyalar yapıldı. Bir müslümanın diğer bir Müslüman? a dinsiz demesi en büyük günahlardan biridir.Biz kendimiz anlattığımızda hepsi şaşırdı. Biz sizi böyle bilmiyorduk dediler. Sizler camiyi kapatırsınız, sizler başörtüsüne karşısınız ithamlarıyla karşı karşıya kaldık. Bu bilgilerle insanımızın beynini kim dolduruyor. Bunun hesabının verilmesi lazım. Sayın Sarıgül? de Genel Başkanımızın kişiliği ile uğraşacağına, din sömürüsü yapacağına eğer bir planı varsa proje ortaya koysun. Bazı din tacirleri gibi davranmasın?.
Henüz yorum yapılmamış.