Sosyal Medya

GÃœNCEL

İbrahim Tenekeci: Belediye başkanlığı yapıp da maddi açıdan ihya olmayan kaç kişi vardır?

Belediye başkanlığı yapıp da maddi açıdan ihya olmayan kaç kişi vardır



Emanet bahsinin neye karşılık geldiğini bilmeyen olabilir. Belediye başkan adaylarına evvela bu hassasiyet hatırlatılmalıdır.
 
GeçmiÅŸi bilir, geleceÄŸi bilemeyiz. Dolayısıyla, elimizdeki en geçerli ölçü, geride kalan günlerdir. Parti ayrımına giriÅŸmeden, Ä°stanbul için soralım: Belediye baÅŸkanlığı yapıp da maddi açıdan ihya olmayan kaç kiÅŸi vardır? Gönlümüze aziz bir hatıra gibi doÄŸan birkaç sima...
 
Evet, emanet. Bu kelime, son yıllarda “geçici” gibi hafif bir anlama gelmeye baÅŸladı. Emanetin kendisi geçici olabilir, fakat vebali kalıcıdır.
 
Bize emanet edilen imkânlar ve makamlar, bir gün mutlaka elimizden alınacaktır. Buradaki esas mesele, onları teslim ettikten sonra elimizin temiz kalıp kalmadığıdır.
 
Onca insanın gayret ve fedakârlığını kendi baÅŸarımız olarak göremez, gösteremeyiz. Emaneti ÅŸahsi kazanca dönüÅŸtüremeyiz. Yakınlarımızı kayıramayız. Yöneticiler için hısım ile hasım aynı anlamda birleÅŸebilir. Vadi Ä°stanbul’un her önünden geçiÅŸimde aklıma nedense bu cümle geliyor. Ormana sıfır.
 
1994 yılından bu zamana kadar farklı dönemlerde belediye baÅŸkanlığı ve etkili müdürlük yapmış birçok isim tanıyorum. Maalesef artık baÅŸka bir hayatın içindeler. Öncelikleri ve dertleri fazlasıyla deÄŸiÅŸti. Maddiyatla olan imtihanı ne yazık ki kaybettiler. Bu iÅŸin partisi falan olmuyor.
 
Bilgi, kibirle birlikte gelir. Kibrinizi bastıramazsanız eÄŸer, baÅŸka bir ÅŸeye dönüÅŸürsünüz. Ä°lim, diÄŸer insanları hor görme, rencide etme aracı haline gelebilir. Artık sizden vazgeçilmezi yoktur. AÄŸzınızdan en sık çıkan: O ne anlar?
 
Kibri beraberinde getiren iki ÅŸey daha var: Makam ve maddiyat. Kibri etkisiz kılmak yahut kılmamak biraz da fıtrat meselesidir. Önünüzde iki yol bulunur: Halktan biri veya kule sakini. Manevi açıdan dayanıklı, alkışa ve övgüye karşı dirayetli kimseler, kibir kulesine asla çıkmazlar.
 
Ä°mza yetkisi, karar alma gücü, dev bütçeler ve emir veren olmak. Bunların nefsimize saldırısı ne fenadır.
 
Zorluk derecesi hayli yüksek günlerden geçiyoruz. Hayır, sadece dış güçleri, içerde yaÅŸanan sıkıntıları kastetmiyoruz. Dikkat ederseniz, bereket ve huzur iyice azaldı. Yorgunluk ve usanç artıyor. Çünkü sürekli yeniden baÅŸlamak mecburiyetinde kalıyoruz. Bunun belli baÅŸlı nedenlerinden biri, emanet ehli olmayan kimselere teslim edilen emekler ve hayatlardır.
 
Demokrasinin hesap günü seçimlerdir. Kaybetseniz bile tekrar kazanma ÅŸansınız bulunur. Biz büyük hesap gününe inanan insanlarız. MahÅŸerde telafi hakkımız olmayabilir. Emaneti ziyan etmiÅŸ, kul hakkına gereken özeni göstermemiÅŸ, helal lokmayı zedelemiÅŸ, suiistimale göz yummuÅŸ biri olarak orada bulunmak ister miyiz? Bu sorunun bizi götürdüÄŸü yer: Emaneti koruyan, aslında kendisini korumuÅŸ olur.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.