Fethullah Gülen: Yollarımız daraltılsa bile...

Fethullah Gülen Hocaefendi, dershanelerin kapatılmak istenmesiyle ilgili deÄŸerlendirmelerine devam etti. Hocaefendi, fırtınalı dönemlerde bile istikamet ve itidalden ayrılmamayı; sabır ve namazla istiânede bulunmayı tavsiyeetti, "Yollarımız daraltılsa da biz baÅŸkalarına karşı yol daraltmasına kalkmamalıyız." dedi.

http://www.herkul.org, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin 15 Kasım Cuma akÅŸamı yaptığı sohbetin 07.58 dakikalık kısmı yayınladı. 47.23 dakikalık bu sohbetin tamamı, görüntü ve ses dosyaları halinde yarın yayınlanacak.

'392. NaÄŸme: Fırtınalı dönemlerde istikâmet, sabır ve hâcet namazı' baÅŸlıklı 07.58 dakikalık sohbet özetinde Hocaefendi, ÅŸunları söyledi: "Muhalif rüzgarlar esebilir, çok defa insanları önüne katıp savurabilir. Karakter bakımından zayıf insanlar, belli çıkarlar, belli menfaatler mülahazasında hep savrulabilirler. Olup biten bu ÅŸeyler karşısında katiyen sarsılmama, ye'se kapılmama müminin ÅŸiarı olmalıdır. Ezilmeme 'Allahümmehdi gavmi feinnehüm la yaÄŸlemun ev la yaÄŸlifun', 'Allahım benim bu etrafımdakileri hidayet eyle, beni bilmiyorlar, yapmazlardı bunu' diyor. Ä°nsanlığın iftihar tablosu. Kime ihtiva etmiÅŸsiniz, kimin arkasındasınız, kimin sözü sizin için aydınlatıcı, ışık tutucu, rehber, rehnüma yanıltmayan sözdür. Bence onun arkasında durmak lazım. Ä°htimal bizim bu dostlarımız genelde ruh aletimizi bilemeyerek bu türlü olumsuz ÅŸeylere kendilerini saldılar. Allahım bizim ahvalimizi, efkarimizi, amalimizi ıslah buyurduÄŸun gibi buyuracağın gibi onlarında ahvalini, efkarini, efalini ıslah buyur.

Sana yönlendir gönülleri, babayiÄŸitliÄŸini göstermek lazım. Bize baÅŸka türlü davranmak düÅŸmez. Mıncıklayacaklar, çuvaldız saplayacaklar, önünüzü kesecekler, gittiÄŸiniz yere gitmenizi istemeyecekler, bazen küfür kaynaklı olacak, bazen haset kaynaklı olacak, bazen hazımsızlık kaynaklı olacak ve bunlar öyle marazlardır ki insan ruhunda, öyle virüsler dimaÄŸa musallat olmuÅŸ, nöronları sarmış öyle rahatsızlıklardır ki tımarhanelerde bile tedavisi kabil deÄŸildir. Gelin siz de Allah aÅŸkına delice hareket eden bu insanlara küsmeyin, gönül koymayın, hatta Allah'a havale etme gibi ÅŸeylere bile gitmeyin. Biz deÄŸil çuvaldızlara karşı mızraklara karşı bile iÄŸne kullanmamaya karar vermeliyiz. Ä°ÄŸne kullanmama kararı içinde olmalıyız. Ä°ncinsek de incitmemeliyiz, kırılsak da kırmamalıyız, yollarımız daraltılsa da biz baÅŸkalarına karşı yol daraltmasına kalkmamalıyız. Sana çuvaldız batırmıyorlarsa, 'ben onlara iÄŸneyle mukabelede bulunmadım', yok onun kıymeti. Esas incitene karşı, rencide edene karşı oturup kalkıp sizin için kötülük planlayanlara karşı, yalan diyene karşı 'yalan' deme nezaketsizliÄŸine girmeyecek kadar civanmertçe davranmak lazım.

En sevdiÄŸi insanları gönderirken diyor ki 'fe gule lehü gavlen leyyine, yumuÅŸak sözle ona hitapta bulunun, yumuÅŸak bir halle davranın, yumuÅŸak bir düÅŸünceyle karşısına çıkın, incitmeyen sözlerle diyeceÄŸinizi ona deyin' diyor. Firavun'a karşı. Sizin çevrenizdeki insanlar Nemrut deÄŸil, Firavun deÄŸil, Sezar deÄŸil, Ä°skender deÄŸil, Napolyon deÄŸil, deli teke Hitler deÄŸil. Hele baÅŸları yerde secde eden insanlarsa onlara karşı bize düÅŸen ÅŸey hep saygılı olmak, hep taktir etmek, hep tebcille yadetmek ve cennete gitmeleri için, onlardan ayrı düÅŸmemek için cennet-i Firdevs'e beraber girme dilek ve temennisinde bulunmalıyız. Fakat başımı yere koyduÄŸumda hep, secdelerimde hep hacet duasını okudum. Bu üzerimize gelen ÅŸiddetli fırtınalar karşısında bizim emeÄŸimiz bunun içinde onda birdir belki hiç yoktur. Åžimdiye kadar bu meseleye emek veren, ne kahramanlar, bir asırdan beri adeta böyle baldıran zehri yudumlayarak bu meseleyi götüren, zindanlarda ömür tüketen insanlar, dünyada zevk sefa yüzü görmeyen insanlar, memleket memleket sürgüne gönderilen insanlar, hapishanelerde tecride maruz kalan insanlar, defaatla zehirlenen insanlar, 'bu da vatan evladıdır' denmeyen insanlar. Bu iÅŸin içinde bütün bu insanların emeÄŸi vardır. Ve bu emekle meydana gelen ÅŸey bir emanet, sizin omzunuzdadır yani bugün.

Aman Allahım, bu bir emanettir bize ait de deÄŸildir, bize muvakkaten yüklediler bunu. Senin emn-ü emanın bu iÅŸin eskortudur. O olmazsa biz bunu götüremeyiz. Bunu sana teslim ediyoruz Allahım. Bizi yıkabilirsin, demin bir söz söyledim orada. Ben ÅŸu hizmete ait meselelerin onda birinin zarar görmemesi için yeminle söylüyorum size dünya zevki adına bir ÅŸey bilmiyorum ben. Yeryüzünde bir dikili taşım olmadı. Dünyayı bana teklif edenlere karşı, anneme, babama karşı, dünyayı bana teklif ettikleri zaman canım hocam YaÅŸar hocama karşı, boynuma sarıldı aÄŸladı, 'beni de dinlemezsen kim dinler' dedi. Dünyayı bana teklif ettikleri dönemde ben en sevdiklerime karşı çok ciddi hizmetlerin insan beklediÄŸi bir dönemde benim ayağıma zincir mi vurmak istiyorsunuz? Ben baÅŸka bir ÅŸey düÅŸünmek istemiyorum. Sadece O, sadece O, yalnız O'nu konuÅŸ, yalnız O'nu söyle, yalnız O'nu düÅŸün, yalnız O'nu vird-i zeban et, yalnız O'nun için düÅŸersen düÅŸ, yalnız O'nun için kalkarsan kalk, yalnız O'nu mırıldan.

Dedim ki bu meselenin onda birine zarar gelmektense ben bir günde 10 defa ölmeye razıyım. 10 defa, 10 defa Azrail gelsin öldürsün beni, bir daha dirileyim, bir kere daha öldürsün. Yemin edebilirim bu mevzuda. Çünkü dünya ile zerre kadar alakam olmadı. Bazı miyoplar, 'malikanelerde yaşıyor' diyebilirler. Ne yapalım ÅŸaşı baktığından dolayı yanlış görebilir. Ä°brahim Hakkı Hazretleri, Avere olma yakın ki sana eÄŸri bakar' diyor. AÄŸvere yakın ki sana eÄŸri bakar. AÄŸver, Allah'a da eÄŸri bakar. AÄŸver, peygambere de eÄŸri bakar. AÄŸver, dine de eÄŸri bakar. AÄŸver sadece kendisine doÄŸru bakar. O da kendini doÄŸru görür mü görmez mi?"