BÖLGEDEN
Trabzon?u masaya yatırdılar
Trabzon'un 'Dünü, Bugünü, Yarını ve Beklentiler' isimli panel gerçekleştirildi. Oturum Başkanlığını Prof. Dr. Kenan Araz'ın yaptığı panele konuşmacı olarak Adalet Eski Bakanı Hikmet Sami Türk, Trabzon Eski Milletvekili Ertöz Vahit Suiçmez ile Trabzon eski Milletvekli Şeref Malkoç katıldılar.
Follow @dusuncemektebi2
Spordan Sorumlu Devlet Bakanımız Faruk Özak?ın da dinleyici olarak katıldığı panelde ilk konuşmayı yapan Trabzon eski milletvekili Ertöz Vahit Suiçmez, Trabzon'un bugün yaşadığı, karşı karşıya kaldığı sorunların özüne dönebilmek için dünyadaki gelişmelerin geneline bakmak gerektiğini söyledi. Suiçmez şöyle konuştu:
MARKA OLAMADIK
"Küreselleşmenin türevi olarak yerelleşmeyi öne çıkarıldığı dönem Batı toplumunda özelleştirmeler yapıldı ama özelleştirmelerden devletin boşalttığı alanı özel sektör doldurdu. Trabzon bizim siyaset yaptığımız günden bugünlere çok mesafe aldı. Uzun Sokak'ta, Maraş Caddesi?nde filiz gibi delikanlılar, işsiz dolaşan insanlarla dolu. Özel sektör de devletin boşalttığı yere yatırım yapma yerine özelleştirilen alanlara gidip özel sektör alışveriş alanları yaptı. Özellikle ?MFF gibi dünya bankası gibi politikaları ve AB sürecinde tarımı geliştirme teşvikleri çok geriye itildi ve tarım desteklenmeyen geri bir noktaya geldi. Trabzon'da tütün yok oldu, çay ve fındık üreticisi perişan oldu. Bugünkü siyasal iktidarı suçlamak için bunları söylemiyorum. Siyaset alanları bu gelişmenin bu noktadan ileri aşamalara gelinmemesinde hepimizin suçu vardır ama Trabzon özelinde Doğu Karadeniz ulusal ekonomiden yeterli payı alamıyor. Trabzon her gün göç veren bir il haline geliyor. Sanayileşme olmadığı yerde insanlar başka yerlerde kaderlerini ve ekmeklerini aramak için göç etmek durumunda kalıyorlar."
TRABZON'A İKİNCİ VE ÜÇÜNCÜ
ÃœNÄ°VERSÄ°TEYÄ° KURMA ZAMANI GELDÄ°
Adalet eski Bakanı Prof. Dr. Hikmet Sami Türk, Trabzon'un biraz coğrafi koşul nedeniyle biraz da tarım alanlarının dar olması nedeniyle sürekli göç veren bir il olduğunu söyledi. Türk, Trabzon ekonomisini tarımda özellikle çay, fındık ve tütün üzerine kurulu olduğunu, ancak bunların hepsinde ciddi sorunlar yaşandığına vurgu yaptı. Türk konuşmasını şöyle sürdürdü: "Fındık ve çayda tüketim ve satım kapasitesinin üzerinde üretim ciddi sorunlara yol açıyor. Sanayi ise Trabzon'da çok gelişmemiştir. Bundan sonra yapılacak olan hafif sanayiye ağırlık vermek olmalıdır. Özellikle bilim ve iş teknolojileri ve mobilyacılık alanında, imalat işlerinde Trabzon'da sanayi geliştirilebilir. Ama Trabzon aynı zamanda öteden beri bir bilim kentidir. Halen Trabzon'un büyük bir üniversitesi var KTÜ. KTÜ yeni bir takım fakültelerle daha da büyütülüyor. Örneğin bir hukuk fakültesi açılması gündemde. Aslında ikisi kavram olarak çelişiyor. Trabzon'da ikinci, hatta üçüncü bir üniversiteyi kurma zamanı geldi. KTÜ'yü daha fazla büyütmek yerine yeni üniversite kurmak yoluna gidilebilir. Örneğin Trabzon Üniversitesi. Üyesi olduğum bazı vakıfların çalışmaları var. Örneğin İpekyolu Eğitim Vakfı. Orada İpekyolu adıyla tarihi İpekyolu kavşağı olarak bütün bölgeye hitap edecek bir üniversite kurmayı planlıyor. Bunun için gereken bütün hazırlıklar yapıldı. Hatta YÖK'ten gereken izin alındı ama yatırım bakımından önemli sermaye desteğine gereksinim var. Trabzonlu işadamlarının hem sanayinin gelişmesi bakımından hem bu üniversitenin kurulması bakımından destekte bulunmalarını bekliyoruz.
DÜZEYİYLE ÖVÜNECE?İMİZ
BÄ°R BASIN VAR
Trabzon aynı zamanda başka yönleriyle de tarihte önemli bir kültür şehriydi. Örneğin 1912 yılında Trabzon'da bir opera vardı ancak bu daha sonra maalesef yaşatılamadı, kapatıldı. 2002 yılında seçim kampanyası sırasında yeniden seçildiğim takdirde yapmaya çalışacaklarım arasında en başta Trabzon'da operayı yeniden açmak ve bir bölge senfoni orkestrasının açılmasını sağlamaktı. Ancak bu, bana seçimi kazandırmadı. Ama bunlar hala Trabzon için gerekli olan işlerdir. Trabzon'da çok canlı bir basın var. Gerek yazılı, gerek sözlü olarak. Düzeyiyle övüneceğimiz bir basın var. Trabzon gazetelerinde yer alan konular bazen ulusal basının dahi üzerinde durmaya gerek görmediği ama son derece önemli konular. Trabzon basınının desteklenmesi gerekir. Bu arada radyo ve televizyonları da son derece etkili.
LÄ°MANIN GENÄ°ÅžLETÄ°LMESÄ° GEREK
Trabzon ekonomisinin canlandırılması için öteden beri dile getirilen bir öneri var. Trabzon'u ihracat olarak geliştirmek, büyütmek. Bu da limanın genişletilmesi anlamına geliyor. Bugünkü liman kendi ürünlerimizi ve mevcut olanı ihraç etmede yeterli görülebilir ama Trabzon'un büyük bir potansiyeli var. Eğer demiryolu ile Erzincan'a bağlanırsa Güneydoğu ve Doğu Anadolu ürünleri ile Trabzon üzerinden Karadeniz ülkelerine gönderilmesi, oralarda pazar bulunması olanağı var. O bakımdan bu proje önemli bir projedir. Trabzon'un Batum?la bağlantısı Gürcistan ve doğu ülkeleriyle bağlantıyı sağlamaktadır. Bu projeler gerçekleştiği zaman Trabzon ekonomisi daha da canlanacaktır. Trabzon'u hem hafif sanayi geliştirerek, hem demiryolu ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu'ya bağlayarak hem de özellikle bilim ve sanat anlamında bölgenin yalnız Karadeniz Bölgesi'nin değil aynı zamanda Ortadoğu'nun bir merkezi haline getirme olanağımız var. Trabzon?un bundan sonra gelişmesi böyle daha canlı olacaktır. Trabzon deyince aynı zamanda spor akla geliyor. Ama sporda da sadece futbolla sınırlı kalmamalıyız. Trabzonspor hepimizin hayatında en önemli konu. Ancak spor sadece futbol değil. Yüzme ve atletizm dallarında geliştirilebilir."
MALKOÇ: TRABZON, TÜRKİYE'YE
DAMGASINI VURUYOR
Trabzon eski Milletvekili Şeref Malkoç, Trabzon?un her yıl düzenlenen etkinliklerle Türkiye'ye damgasını vurduğunu ve Türkiye'nin Trabzon?u konuştuğunu söyledi. Malkoç, "Trabzon konuşuluyordu daha çok konuşulmaya başlandı. Diğer hemşehri derneklere de örnek oldu, inşallah bunu diğer alanlarda da sürdüreceğiz."
19. yüzyılda Trabzon'dan başka 15 tane konsolosluk olan bir başka il olmadığını hatırlatan Malkoç, "Yavuz Sultan Selim, Kanuni Sultan Süleyman gibi dünyaya yön veren devlet büyüklerinin havasını teneffüs ettiği, suyunu içtiği, doğup yaşadığı kent Trabzon, bu da çok önemli" diye konuştu. Malkoç şöyle konuştu: "Her dönemde hangi yönetim veya devlet olursa olsun kültürel katkıda bulunan bir şehir. Trabzonlu olup da Trabzonspor'dan bahsetmemek mümkün değil. Trabzon yöresinin insanının bu kadar girişkenliğine rağmen zaman zaman bu kadar kendi arasındaki rekabet kendisine ve yöreye zarar veriyor. 1. Dünya Savaşı?ndan sonra Trabzon gerilemiştir. Trabzon'un olduğu bölge çıkmaz sokaktır. 1990'lı soğuk savaş dönemi Türkiye NATO'nun doğudaki en ucu. Dünya yeni bir döneme girdi, bu dönem Trabzon'da iyi değerlendirmek bize bağlı. Batı bu tempoda devam ederse ekonomi ve sanayide gücünü Asya'ya kaptırmak üzere. Rusya, Çin ve Hindistan bu tempoyla devam ederse 10-15 yıl sonra dünyanın birinci ekonomik gücü bu üç ülke olacaktır. Türkiye hem ülke olarak pozisyonunu buna göre belirlemeli hem de bu saydığım Uzakdoğu veya Orta Asya'daki Çin, Rusya ve Hindistan bu gücü Batı?ya yani Avrupa'ya hatta Amerika'ya açılabilir liman kapısı Trabzon olacaktır. Dünyadaki ve Türkiye'deki gelişmeler çok önemli. Özellikle yakın gelecek açısından dünyadaki bu gelişmeleri iki ülke belirleyebilir. Bunlar İran ve Rusya. Şu anda ilişkilerimiz fena değil ancak beş ya da on yıl sonra dünyanın ne şekil alacağını bilemeyiz. Eğer Türkiye?de dengeleri bozulan dünyada yetişmiş insan gücünü, stratejik değil iyi kullanırsa Türkiye ve Trabzon için Rusya ve İran çok önemli ülkelerdir. Soğuk savaş döneminde çıkmaz sokak olan Sarp Sınır Kapısı bize inanılmaz imkanlar sunacaktır. Trabzon, İran, ABD ve İsrail arasındaki mücadeleye de bağlıdır? dedi.
TRABZON LÄ°MAN VE TÄ°CARET
ÅžEHRÄ° OLARAK KURULMUÅžTUR
Malkoç, şöyle devam etti: ?Kafkasya'daki barış Trabzon'u son derece canlandıracaktır. Trabzon kurulurken bir liman şehri yani ticaret şehri olarak kurulmuş, bundan sonra da ticaret, kültür ve sanat merkezi olarak devam edecektir. Devlet Sarp Sınır Kapısı?nın kapalı olması nedeniyle Trabzon'a sanayiden ulaşıma pek yatırım yapmamıştır. Ama Trabzon ticaret vasfını hep korumuştur, bu yol üzerinden gidersek daha muvaffak olacağız. Muhakkak ikinci bir üniversitenin kurulması şart, bu da devlet destekli olmalı. İkinci sosyal yönü ağır bir üniversite olmalı bu üniversite. Türkiye'nin içine yönelik olmasından ziyade dışa yönelik olmalı. Dışardan gelen üniversite öğrenci sayısının kotasının kaldırılmasını KTÜ ve Trabzon çok iyi kullanmalı. Trabzon?un geleceği için Güney Çevre Yolu çok önemli. Bize göre hükümetin en güçlü bakanısınız, mutlaka bu yol yapılmalıdır. Eğer bu yolu yaparsak bu yoldan kıyıdan Güney Çevre Yolu'na doğru dikey yollar yaptığımızda Trabzon rahat nefes alır yoksa o güzelliğine rağmen ulaşımı açısından yaşanması zor sıkıntılı olur."
Spordan Sorumlu Devlet Bakanımız Faruk Özak?ın da dinleyici olarak katıldığı panelde ilk konuşmayı yapan Trabzon eski milletvekili Ertöz Vahit Suiçmez, Trabzon'un bugün yaşadığı, karşı karşıya kaldığı sorunların özüne dönebilmek için dünyadaki gelişmelerin geneline bakmak gerektiğini söyledi. Suiçmez şöyle konuştu:
MARKA OLAMADIK
"Küreselleşmenin türevi olarak yerelleşmeyi öne çıkarıldığı dönem Batı toplumunda özelleştirmeler yapıldı ama özelleştirmelerden devletin boşalttığı alanı özel sektör doldurdu. Trabzon bizim siyaset yaptığımız günden bugünlere çok mesafe aldı. Uzun Sokak'ta, Maraş Caddesi?nde filiz gibi delikanlılar, işsiz dolaşan insanlarla dolu. Özel sektör de devletin boşalttığı yere yatırım yapma yerine özelleştirilen alanlara gidip özel sektör alışveriş alanları yaptı. Özellikle ?MFF gibi dünya bankası gibi politikaları ve AB sürecinde tarımı geliştirme teşvikleri çok geriye itildi ve tarım desteklenmeyen geri bir noktaya geldi. Trabzon'da tütün yok oldu, çay ve fındık üreticisi perişan oldu. Bugünkü siyasal iktidarı suçlamak için bunları söylemiyorum. Siyaset alanları bu gelişmenin bu noktadan ileri aşamalara gelinmemesinde hepimizin suçu vardır ama Trabzon özelinde Doğu Karadeniz ulusal ekonomiden yeterli payı alamıyor. Trabzon her gün göç veren bir il haline geliyor. Sanayileşme olmadığı yerde insanlar başka yerlerde kaderlerini ve ekmeklerini aramak için göç etmek durumunda kalıyorlar."
TRABZON'A İKİNCİ VE ÜÇÜNCÜ
ÃœNÄ°VERSÄ°TEYÄ° KURMA ZAMANI GELDÄ°
Adalet eski Bakanı Prof. Dr. Hikmet Sami Türk, Trabzon'un biraz coğrafi koşul nedeniyle biraz da tarım alanlarının dar olması nedeniyle sürekli göç veren bir il olduğunu söyledi. Türk, Trabzon ekonomisini tarımda özellikle çay, fındık ve tütün üzerine kurulu olduğunu, ancak bunların hepsinde ciddi sorunlar yaşandığına vurgu yaptı. Türk konuşmasını şöyle sürdürdü: "Fındık ve çayda tüketim ve satım kapasitesinin üzerinde üretim ciddi sorunlara yol açıyor. Sanayi ise Trabzon'da çok gelişmemiştir. Bundan sonra yapılacak olan hafif sanayiye ağırlık vermek olmalıdır. Özellikle bilim ve iş teknolojileri ve mobilyacılık alanında, imalat işlerinde Trabzon'da sanayi geliştirilebilir. Ama Trabzon aynı zamanda öteden beri bir bilim kentidir. Halen Trabzon'un büyük bir üniversitesi var KTÜ. KTÜ yeni bir takım fakültelerle daha da büyütülüyor. Örneğin bir hukuk fakültesi açılması gündemde. Aslında ikisi kavram olarak çelişiyor. Trabzon'da ikinci, hatta üçüncü bir üniversiteyi kurma zamanı geldi. KTÜ'yü daha fazla büyütmek yerine yeni üniversite kurmak yoluna gidilebilir. Örneğin Trabzon Üniversitesi. Üyesi olduğum bazı vakıfların çalışmaları var. Örneğin İpekyolu Eğitim Vakfı. Orada İpekyolu adıyla tarihi İpekyolu kavşağı olarak bütün bölgeye hitap edecek bir üniversite kurmayı planlıyor. Bunun için gereken bütün hazırlıklar yapıldı. Hatta YÖK'ten gereken izin alındı ama yatırım bakımından önemli sermaye desteğine gereksinim var. Trabzonlu işadamlarının hem sanayinin gelişmesi bakımından hem bu üniversitenin kurulması bakımından destekte bulunmalarını bekliyoruz.
DÜZEYİYLE ÖVÜNECE?İMİZ
BÄ°R BASIN VAR
Trabzon aynı zamanda başka yönleriyle de tarihte önemli bir kültür şehriydi. Örneğin 1912 yılında Trabzon'da bir opera vardı ancak bu daha sonra maalesef yaşatılamadı, kapatıldı. 2002 yılında seçim kampanyası sırasında yeniden seçildiğim takdirde yapmaya çalışacaklarım arasında en başta Trabzon'da operayı yeniden açmak ve bir bölge senfoni orkestrasının açılmasını sağlamaktı. Ancak bu, bana seçimi kazandırmadı. Ama bunlar hala Trabzon için gerekli olan işlerdir. Trabzon'da çok canlı bir basın var. Gerek yazılı, gerek sözlü olarak. Düzeyiyle övüneceğimiz bir basın var. Trabzon gazetelerinde yer alan konular bazen ulusal basının dahi üzerinde durmaya gerek görmediği ama son derece önemli konular. Trabzon basınının desteklenmesi gerekir. Bu arada radyo ve televizyonları da son derece etkili.
LÄ°MANIN GENÄ°ÅžLETÄ°LMESÄ° GEREK
Trabzon ekonomisinin canlandırılması için öteden beri dile getirilen bir öneri var. Trabzon'u ihracat olarak geliştirmek, büyütmek. Bu da limanın genişletilmesi anlamına geliyor. Bugünkü liman kendi ürünlerimizi ve mevcut olanı ihraç etmede yeterli görülebilir ama Trabzon'un büyük bir potansiyeli var. Eğer demiryolu ile Erzincan'a bağlanırsa Güneydoğu ve Doğu Anadolu ürünleri ile Trabzon üzerinden Karadeniz ülkelerine gönderilmesi, oralarda pazar bulunması olanağı var. O bakımdan bu proje önemli bir projedir. Trabzon'un Batum?la bağlantısı Gürcistan ve doğu ülkeleriyle bağlantıyı sağlamaktadır. Bu projeler gerçekleştiği zaman Trabzon ekonomisi daha da canlanacaktır. Trabzon'u hem hafif sanayi geliştirerek, hem demiryolu ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu'ya bağlayarak hem de özellikle bilim ve sanat anlamında bölgenin yalnız Karadeniz Bölgesi'nin değil aynı zamanda Ortadoğu'nun bir merkezi haline getirme olanağımız var. Trabzon?un bundan sonra gelişmesi böyle daha canlı olacaktır. Trabzon deyince aynı zamanda spor akla geliyor. Ama sporda da sadece futbolla sınırlı kalmamalıyız. Trabzonspor hepimizin hayatında en önemli konu. Ancak spor sadece futbol değil. Yüzme ve atletizm dallarında geliştirilebilir."
MALKOÇ: TRABZON, TÜRKİYE'YE
DAMGASINI VURUYOR
Trabzon eski Milletvekili Şeref Malkoç, Trabzon?un her yıl düzenlenen etkinliklerle Türkiye'ye damgasını vurduğunu ve Türkiye'nin Trabzon?u konuştuğunu söyledi. Malkoç, "Trabzon konuşuluyordu daha çok konuşulmaya başlandı. Diğer hemşehri derneklere de örnek oldu, inşallah bunu diğer alanlarda da sürdüreceğiz."
19. yüzyılda Trabzon'dan başka 15 tane konsolosluk olan bir başka il olmadığını hatırlatan Malkoç, "Yavuz Sultan Selim, Kanuni Sultan Süleyman gibi dünyaya yön veren devlet büyüklerinin havasını teneffüs ettiği, suyunu içtiği, doğup yaşadığı kent Trabzon, bu da çok önemli" diye konuştu. Malkoç şöyle konuştu: "Her dönemde hangi yönetim veya devlet olursa olsun kültürel katkıda bulunan bir şehir. Trabzonlu olup da Trabzonspor'dan bahsetmemek mümkün değil. Trabzon yöresinin insanının bu kadar girişkenliğine rağmen zaman zaman bu kadar kendi arasındaki rekabet kendisine ve yöreye zarar veriyor. 1. Dünya Savaşı?ndan sonra Trabzon gerilemiştir. Trabzon'un olduğu bölge çıkmaz sokaktır. 1990'lı soğuk savaş dönemi Türkiye NATO'nun doğudaki en ucu. Dünya yeni bir döneme girdi, bu dönem Trabzon'da iyi değerlendirmek bize bağlı. Batı bu tempoda devam ederse ekonomi ve sanayide gücünü Asya'ya kaptırmak üzere. Rusya, Çin ve Hindistan bu tempoyla devam ederse 10-15 yıl sonra dünyanın birinci ekonomik gücü bu üç ülke olacaktır. Türkiye hem ülke olarak pozisyonunu buna göre belirlemeli hem de bu saydığım Uzakdoğu veya Orta Asya'daki Çin, Rusya ve Hindistan bu gücü Batı?ya yani Avrupa'ya hatta Amerika'ya açılabilir liman kapısı Trabzon olacaktır. Dünyadaki ve Türkiye'deki gelişmeler çok önemli. Özellikle yakın gelecek açısından dünyadaki bu gelişmeleri iki ülke belirleyebilir. Bunlar İran ve Rusya. Şu anda ilişkilerimiz fena değil ancak beş ya da on yıl sonra dünyanın ne şekil alacağını bilemeyiz. Eğer Türkiye?de dengeleri bozulan dünyada yetişmiş insan gücünü, stratejik değil iyi kullanırsa Türkiye ve Trabzon için Rusya ve İran çok önemli ülkelerdir. Soğuk savaş döneminde çıkmaz sokak olan Sarp Sınır Kapısı bize inanılmaz imkanlar sunacaktır. Trabzon, İran, ABD ve İsrail arasındaki mücadeleye de bağlıdır? dedi.
TRABZON LÄ°MAN VE TÄ°CARET
ÅžEHRÄ° OLARAK KURULMUÅžTUR
Malkoç, şöyle devam etti: ?Kafkasya'daki barış Trabzon'u son derece canlandıracaktır. Trabzon kurulurken bir liman şehri yani ticaret şehri olarak kurulmuş, bundan sonra da ticaret, kültür ve sanat merkezi olarak devam edecektir. Devlet Sarp Sınır Kapısı?nın kapalı olması nedeniyle Trabzon'a sanayiden ulaşıma pek yatırım yapmamıştır. Ama Trabzon ticaret vasfını hep korumuştur, bu yol üzerinden gidersek daha muvaffak olacağız. Muhakkak ikinci bir üniversitenin kurulması şart, bu da devlet destekli olmalı. İkinci sosyal yönü ağır bir üniversite olmalı bu üniversite. Türkiye'nin içine yönelik olmasından ziyade dışa yönelik olmalı. Dışardan gelen üniversite öğrenci sayısının kotasının kaldırılmasını KTÜ ve Trabzon çok iyi kullanmalı. Trabzon?un geleceği için Güney Çevre Yolu çok önemli. Bize göre hükümetin en güçlü bakanısınız, mutlaka bu yol yapılmalıdır. Eğer bu yolu yaparsak bu yoldan kıyıdan Güney Çevre Yolu'na doğru dikey yollar yaptığımızda Trabzon rahat nefes alır yoksa o güzelliğine rağmen ulaşımı açısından yaşanması zor sıkıntılı olur."
Henüz yorum yapılmamış.