Sosyal Medya

MEDYAKARAKÖK

ÇAYKUR'DA ÖZELLEŞTİRME YERİNE İYİLEŞTİRME

Rize'nin Milletvekili Adayı Okumuş'dan ÇAYKUR ile iligli önemli açıklama geldi.



Türkiye?nin, dünyadaki özelleÅŸtirme modelini iyi okuyamadığına dikkat çeken ; Rize Milletvekili adayı olmak için genel seçimlere iki yıl kala Türk siyasetinde bir ilk olarak degerlendirilen , Rize?li hemÅŸehrilerinin büyük bir ilgi-destek gösterdikleri tarihi bir kampanya baÅŸlatmış olan   ; ? siyasetçi-milletvekili olmak için deÄŸil , Rize?min , Türkiye?min , halkımın hizmetkarı olmak için , siyasette kalıplaÅŸmış tabuları yıkmak için adayım?   söylemiyle yola çıkan  , dünya-ulusal-Rize medyasında ?MüthiÅŸ Türk? ünvanıyla defalarca manÅŸetlere taşınmış olan Rize?li Mehmet OkumuÅŸ uyardı:  ?ÇAYKUR?da özelleÅŸtirme yerine, iyileÅŸtirmeye yapılmalı. Aksi halde geçimini çayla saÄŸlayan Rize ve bölge halkı maÄŸdur edilir.?
Dünya genelinde yapılan özelleÅŸtirmeyle, Türkiye?de uygulanan model arasında birtakım farklılıkların bulunduÄŸunu savunan Uluslararası Ekonomi Dergisi Åžubat 2010 sayili  Ekovitrin?de konuk-uzman yazar olarak yazdigi köşe yazısında  Rize?li  Mehmet OkumuÅŸ: ?Zarar eden ve bu nedenle devletin sırtında ağır bir ekonomik kambur haline dönüşen bazı kamu kurumlarının özel sektöre satışına özelleÅŸtirme deniyor. Bu model Avrupa ve Amerika dahil olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde uygulanıyor. Buraya kadar bir sorun yok! Fakat kâr eden, ya da ekonomik anlamda ülke için önem arzeden bazı devlet kurumlarının satışı sözkonusu olunca iÅŸin rengi deÄŸiÅŸiyor ve ?PeÅŸkeÅŸ? iddiaları ortalığı karıştırmaya baÅŸlıyor? Hatırlayacaksınız Türkiye?de TüpraÅŸ, Telekom gibi kâr eden kurumların satışı da bu anlamda oldukça garipsenmiÅŸ ve tepkiyle karşılanmıştı. Ä°deolojik yaklaşımlardan uzak bir ÅŸekilde objektif bir yaklaşımla konuya baktığımızda altın yumurtlayan tavuk konumundaki devlet kurumlarının satılması elbette doÄŸru bir karar olarak deÄŸerlendirilemez? açıklamasında bulundu.
1 MİLYAR DOLARLIK ÇAY PAZARI YABANCILARIN ELİNE GEÇMEMELİ
Bankacılık, enerji, telekomünikasyon ve medya başta olmak üzere birçok sektörde özelleştirmeler yapan Türkiye?nin doğru bir strateji izleyip, izlemediğine dair görüşlerini dile getiren Okumuş şunları söyledi: ?Evvela şunu sormak lazım. Dünyanın birçok ülkesinde özelleştirme olarak ortaya çıkan model Türkiye?de neden geniş kesimler tarafından destek bulamıyor ve peşkeş olarak algılanıyor? Yanıt için örneğin özelleştirme kapsamına alınan ÇAYKUR?a şöyle bir bakalım ve Rize ile Doğu Karadeniz bölge halkı için oldukça önemli geçim kaynağı olan çay sektörüyle özelleştirmenin analizini yapalım. Biraz geriye gittiğimizde devlet tekelinin ilk olarak 1984 yılında çıkarılan kanunla kırıldığını ve çay üretiminin özel sektöre açıldığını görüyoruz. Ancak o günden bugüne özel sektör tarafından yüzlerce fabrika açılmasına rağmen başarılı bir grafik yakalanamadı. Çünkü çayla yakından uzaktan ilgilenen herkes, bu sektörün devlet desteği olmadan hayatta kalamayacağını iyi bilir. 1 milyondan fazla insanın direk geçim kaynağı olan çay, Türkiye?de 1 milyar dolarlık pazara sahip. Ve şimdi sıkı durun çünkü tek başına bu pazarın yüzde 65?ine sahip olan ÇAYKUR özelleştirme kapsamında... Şimdi soruyorum parçaları yan yana koyduğunuzda ortaya çıkan büyük fotoğrafta ne görüyorsunuz? Konunun daha net anlaşılabilmesi için biraz daha fikir jimnastiği yapalım ve ÇAYKUR?un da önceki özelleştirme çalışmalarında olduğu gibi yabancılar tarafından satın alındığını düşünelim.


O zaman ne olur? 
Tabii ki yerli çay pazarını elinde tutan ÇAYKUR?u ele geçiren yabancılar, ikinci adımda ithal çay oranını patlatarak Türkiye?yi çay alanında da ithalata mâhkum ederler. Çünkü özelleştirilmeyle birlikte yabancı şirketlerin önündeki en büyük engel olan ve yılda yaklaşık 600.000 ton civarında yaş çay alıp işleyen, paketleyen, pazarlama ağı ve güven verici markası sayesinde piyasanın yüzde 65?ine sahip olan ÇAYKUR ortadan kaldırılmış olur.
Bundan iyisi ballı kadayıf? Yabancı şirketler böylece çay pazarında istediği gibi at oynatma şansını yakalamış olur. Hiç kimse ortaya çıkacak bu realiteleri komplo teorisi olarak tanımlayıp bağıra bağıra gelen ?sosyal ve ekonomik tehlikeyi? basite indirgeyemez, çünkü bu özelleştirme gerçekleşirse çay üreticisi mağdur olacak. ÇAYKUR?un piyasa üzerindeki hakimiyetini ele geçiren yabancı şirketler özelleştirmenin ardından önce Sri Lanka, Hindistan ve Kenya gibi ülkelerden ucuz çay ithalini patlatacak, sonra önceden oturmuş satış fiyatları sayesinde ithal çayda herhangi bir ucuzlama yapmadan tatlı kârlar sağlayacak. İthal çayın piyasaya hakim olmasıyla yerli üretici, ağır maliyetlerden dolayı rekabet edemeyecek ve üretimden eline eteğine çekmek zorunda kalacak. Tarım sektöründeki diğer üreticiler gibi çay üreticisi de tarımdan uzaklaşarak, büyükşehirlere göç etmek zorunda kalacak, sonra iş bulamayacak ve ekonomik çıkmaz, sosyal bunalımlara dönüşecek.?

Müthiş Türk Mehmet OKUMUŞ,Uygur Türklerinin Anası Rabia Kadır ile birlikte Kanadanın Toronto Kentinde yaptığı görüşmede davetlilere birlikte çorba servisi yapmıştı.


ÇAYDA MUTLU SONA ULAŞTIRACAK FORMÜL
Tarım sektöründeki ürünler arasında çayın oldukça önemli bir yere sahip olduÄŸunu belirten ve bugüne kadar çıkarılan 13 kanun bu önemi ortaya koyduÄŸunu söyleyen OkumuÅŸ; hem üreticinin maÄŸdur olmayacağı, hem de Türkiye?nin kazançlı çıkacağı formülü şöyle anlatıyor:  ?Karadeniz bölgesinde ekonominin ve sosyal hayatın temel unsuru olan çayda mutlu bir son için ÇAYKUR?da özelleÅŸtirme yerine, iyileÅŸtirme yapılmalı. Ä°ÅŸe ÇAYKUR?un rehabilitasyonundan baÅŸlayarak, kurum modern bir yapıya kavuÅŸturulmalı. Dahilde iÅŸleme rejimi sayesinde Türkiye?ye resmi yoldan vergisiz ve gümrüksüz çay giriÅŸi engellenmeli. Ayrıca yakalanan kaçak ithal çayların açık arttırmada düşük fiyattan yine kaçakçılar tarafından alınıp legal hale getirilmesinin önüne geçilmeli. Çay üretim alanları disiplin altına alınarak saÄŸlıklı bir kayıt sistemine geçilmeli. AR?GE çalışmaları desteklenerek, yaÅŸlanan çaylıklar yenilenmeli.  Düşük taban fiyatından vazgeçilerek üretici daha fazla desteklenmeli. Bu ve buna benzer baÅŸlıklar altında sıralayabileceÄŸimiz bazı iyileÅŸtirmeler hayata geçirilerek, çay pazarında özelleÅŸtirme yerine iyileÅŸtirme yapılabilir ve bu sayede tarım kesiminin maÄŸdur olmasının önüne geçilebilir. Ä°ÅŸsizliÄŸin her geçen gün arttığı Türkiye?de iÅŸsizler ordusuna yenilerine katmak yerine; tarım sektörü desteklenerek, istihdama katkı saÄŸlanabilir. Ekonomik anlamda Avrupa ülkelerini model almaya çalışan Türkiye?nin, tarım sektöründe bu ülkelerin kendi üreticilerine ne kadar yüksek sübvansiyonlar verdiÄŸini göz önünde tutması gerekir. Nüfusun büyük bölümünün ekmeÄŸini tarımdan kazandığını hesaba katarsak doÄŸru olan yaklaşımın özelleÅŸtirmeyle tarımdan çekilmek deÄŸil, iyileÅŸtirmeyle bu sektöre yatırım yapmak olduÄŸunu görürüz.
Aslen Rizeli olduğumdan çayın bölge halkı için ne denli önem taşıdığını iyi bilenlerdenim. Çünkü ailem çay sektöründen geliyor, hatta eğitimimi tamamlayıp yurtdışına açılabilmeyi de çay sektörüne borçluyum. Aldığım eğitimin ardından bugün 6 kıtada, 30 ülkeyi karış karış gezme imkanı buldum. Siyasi, diplomat, sanatçı ve birçok ünlü isme turizm ve halkla ilişkiler uzmanı olarak danışmanlık yaptım. Yurtdışında yaşamama rağmen ÇAYKUR?la ilgili konunun özüne hakimim, keza arka planı iyi biliyorum. Çocukluk yılları tarlada çay toplamak, çuvalları sırtlamakla geçmiş ama bugün uluslararası konjonktürü iyi okuyabilen biri olarak ekonomi yönetimine sesleniyorum: ?1 milyon insanı ilgilendiren çay konusunda lütfen duyarlı yaklaşımlarda bulununuz. Bugün bile bölgenin en önemli geçim kaynağı olan çay sayesinde eğitimini tamamlamak zorunda olan binlerce çocuğumuz var. Çay üretimiyle geçimini sağlayan aileler ve çocuklar açısından izlenecek strateji çok önemli. Bu nedenle Rize ve bölge insanı için hayati önem taşıyan ÇAYKUR?la ilgili hükümetin; özelleştirme değil, iyileştirme yoluna gitmesi ve üreticiyi mağdur etmemesi gerektiği çağrısında bulunuyorum.?


Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.