MEDYAKARAKÖK
'Ya imam ol ya da imam bul' dediler biz de müdahil olduk
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, "Biz neden siyasette elimizi taşın altına koyuyoruz. Siyaset kavga etmek yeri değildir. Toplumla askeri, polisle vatandaşı kavga ettirmek yeri değildir."
Follow @dusuncemektebi2
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, "Biz neden siyasette elimizi taşın altına koyuyoruz. Siyaset kavga etmek yeri değildir. Toplumla askeri, polisle vatandaşı kavga ettirmek yeri değildir."
Demirel, Türkiye ve DP?de yaşanan sıkıntılar üzerine vatandaşın kendisine "Ya imam ol ya da imam bul" dediğini belirterek müdahil olmak zorunda kaldığını söyledi
Türk siyasetine kimliği, kişiliği, devlet ve siyaset adamlığı ile damgasını vuran 9. Cumhurbaşkanı Sayın Süleyman Demirel?i Güniz Sokak?taki evinde ziyaret ettik. Siyaset sahnesinde birlikte politika yaptığı arkadaşlarını hiç yalnız bırakmayan, onlarla sürekli irtibat halinde olan Demirel, DP?nin içinde bulunduğu durumu "Parti çöküşe geçmişti, bize de müdahale etmek hasıl oldu" şeklinde özetledi.
Demirel?i dinlerken ülkemizde yaşananların kısa özetini film şeridi gibi hepimizin gözleri önünden geçirdi, hafızalarımıza saklı kalmak kaydıyla önemli tespitler yaparak yaşananları anlattı. DP?ye yeniden hayat veren Demirel?e biz sormadan kendisi anlattı. İşte Sayın Demirel?in anlattıkları:
TRABZON?UN ÖNEMİ BÜYÜKTÜR
Trabzon benim siyasi hayatımda önemli bir yere sahiptir. Trabzon insanı siyasi açıdan zordur. Trabzon?u ikna etmek zordur. Trabzon?da kazanmak Türkiye?de kazanmaktır.
BACASININ TÜTMESİNİ GÖRELİM
Bizler Trabzon?a çimento fabrikası yapan misyonuz. Ancak 'Çimento fabrikasını Maçka vadisine yapalım' dedik. Trabzonlu 'Hayır, biz şehirde bacasının tüttüğünü görmek istiyoruz' dedi. Biz de mevcut yere çimento fabrikasını yapmışızdır.
Ä°LK ZÄ°YARET KARADENÄ°Z?E
Siyasete başladığımda ilk seyahatimi Samsun?dan başlayarak Hopa?ya kadar olmak üzere Karadeniz bölgesine yaptım. Karadeniz?in benim gönlümde yeri ayrıdır. Çok önemli siyaset adamları o bölgeden yetişmiştir.
KULAKSIZO?LU HAPÄ°S YATTI
12 Eylül ihtilali sonrasında Trabzon?da yaptığımız mitinge izin verilmeyince bir binanın balkonundan halka seslendim. Bana bir şey yapamadıkları için il başkanımız rahmetli Ali Kulaksızoğlu?nu Araklı Cezaevi'nde bir ay hapis cezasına mahkum ettiler.
MOSKOVA?NIN YOLU
Trabzon?da rahmetli İsmet İnönü seçimler öncesi 'Ortanın solu' diye bir laf söyledi. Ondan sonra ben Trabzon?a gittim, 'Ortanın solu Moskova?nın yolu' dedim, kıyamet koptu. Orada yanılmıyorsam milletvekillerinin çoğunu seçimde almıştık.
UÇAKLARLA HOCALAR GÖNDERDİK
Trabzon?a üniversite kazandırılması konusunda da önemli adımlar attık. KTÜ kurulurken binası yoktu. Şehir içinde barakalarda kurduk. Uçaklarla hocalar göndererek eğitimi başlattık. Sonrasında da bugünkü yerinin oluşmasını sağladık. Bizim yaptığımız 'alt yapı' hizmetleri gelişerek buralara gelmiştir.
SÄ°YASET VE SPORDA
SÃœREKLÄ°LÄ°K VARDIR
Trabzon sporda da vardı. Spor ve futbol Trabzon gerçeğidir. Siyaset ve spor benzerliği 'süreklilik' oluşundandır. İstanbul?un üç büyük kulübüne karşı Anadolu?dan tek büyük olarak adına yazdıran Trabzon gerçeği vardır. Sonradan ortaya çıkan Eskişehir, Van, Diyarbakırspor vardır ama süreklilik ve başarı Trabzon?da vardır. Koskoca İzmir'in bugün bir takımı yok.
SÄ°YASET KAVGA ETME YERÄ° DE?Ä°LDÄ°R
Biz neden siyasette elimizi taşın altına koyuyoruz? Siyaset, kavga etme yeri değildir; toplumla askeri, polisle vatandaşı kavga ettirmek yeri değildir. Mehmet Haberal gibi insanın suçu nedir? Madem suçlu, yargıla. Yüzlerce hastası onu bekliyor. Haberal kaçacak mıydı? Konya ve Samsun üniversitelerinin rektörlerini ne diye tutuyorsun?
Türkiye?ye telefonu biz getirdik. Şimdi vatandaşımız bu telefonda konuşmaya korkuyor. İnsanlar konuşmasın mı? Türkiye kimsenin babasının çiftliği değildir.
HALKIN GÖNLÜNDEKİ SEVGİYİ ALAMADILAR
12 Eylül?de hükümeti elimden aldılar, ancak milletimin gönlündeki sevgimi alamadılar. Çanakkale?de hapis yatarken, bana 'Bu ihtilalin olumlu olduğunu söyleyin, cezanız hafifler' gibi sözler söylediler. Ben 'hayır' dedim, Sayın Ecevit de hayır demiştir. 12 Eylül sonrası yedi yıl bu odada yasaklı kaldım. Bu süre sonunda yasakları deldik, parti olduk, ardından da iktidar. Daha sonra cumhurbaşkanı... Başbakanlığım döneminde Kenan Evren?i ziyarete gittiğimde 'Ne oldu da bir gün önce akan kan bir gün sonra durdu' diye sordum. Biz o tarihte kendilerine yetki verdik, 'Gelin bu işi çözün' dedik ama çözemediler.
TÃœRKÄ°YE SIKINTI YAÅžIYOR
Demokrasi tek ayaklı olmaz. Muhalefet lazım. Türkiye bir sıkıntı yaşıyor. Türkiye muhalefet arıyor. Alternatif arıyor. İlerlemiş demokrasilerde devlete sadık iktidar yanında yine devlete sadık muhalefet olmalı. Türkiye yıllardır bundan uzak.
ÇÖZÜM İÇİN VARIM
Türkiye?de yaşanan sıkıntılar nedeniyle vatandaşımız bana 'Ne olacak Türkiye?nin hali?' diye sorup, 'Ya imam ol ya da bize imam bul' isteğinden yola çıkarak bu hareketi başlattık. Hüsamettin Bey (Cindoruk) toparlar. Eskisi yenisi hep birlikte yeniden el ele verecektir. Ben barış için varım, çözüm için varım. Ordumu kimseyle kavga ettirmem. İki tane ordumuz yok. Dünyada bunun örneği var ama benim ülkemde olmaz, olmayacak.
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, "Biz neden siyasette elimizi taşın altına koyuyoruz. Siyaset kavga etmek yeri değildir. Toplumla askeri, polisle vatandaşı kavga ettirmek yeri değildir."
Demirel, Türkiye ve DP?de yaşanan sıkıntılar üzerine vatandaşın kendisine "Ya imam ol ya da imam bul" dediğini belirterek müdahil olmak zorunda kaldığını söyledi
Türk siyasetine kimliği, kişiliği, devlet ve siyaset adamlığı ile damgasını vuran 9. Cumhurbaşkanı Sayın Süleyman Demirel?i Güniz Sokak?taki evinde ziyaret ettik. Siyaset sahnesinde birlikte politika yaptığı arkadaşlarını hiç yalnız bırakmayan, onlarla sürekli irtibat halinde olan Demirel, DP?nin içinde bulunduğu durumu "Parti çöküşe geçmişti, bize de müdahale etmek hasıl oldu" şeklinde özetledi.
Demirel?i dinlerken ülkemizde yaşananların kısa özetini film şeridi gibi hepimizin gözleri önünden geçirdi, hafızalarımıza saklı kalmak kaydıyla önemli tespitler yaparak yaşananları anlattı. DP?ye yeniden hayat veren Demirel?e biz sormadan kendisi anlattı. İşte Sayın Demirel?in anlattıkları:
TRABZON?UN ÖNEMİ BÜYÜKTÜR
Trabzon benim siyasi hayatımda önemli bir yere sahiptir. Trabzon insanı siyasi açıdan zordur. Trabzon?u ikna etmek zordur. Trabzon?da kazanmak Türkiye?de kazanmaktır.
BACASININ TÜTMESİNİ GÖRELİM
Bizler Trabzon?a çimento fabrikası yapan misyonuz. Ancak 'Çimento fabrikasını Maçka vadisine yapalım' dedik. Trabzonlu 'Hayır, biz şehirde bacasının tüttüğünü görmek istiyoruz' dedi. Biz de mevcut yere çimento fabrikasını yapmışızdır.
Ä°LK ZÄ°YARET KARADENÄ°Z?E
Siyasete başladığımda ilk seyahatimi Samsun?dan başlayarak Hopa?ya kadar olmak üzere Karadeniz bölgesine yaptım. Karadeniz?in benim gönlümde yeri ayrıdır. Çok önemli siyaset adamları o bölgeden yetişmiştir.
KULAKSIZO?LU HAPÄ°S YATTI
12 Eylül ihtilali sonrasında Trabzon?da yaptığımız mitinge izin verilmeyince bir binanın balkonundan halka seslendim. Bana bir şey yapamadıkları için il başkanımız rahmetli Ali Kulaksızoğlu?nu Araklı Cezaevi'nde bir ay hapis cezasına mahkum ettiler.
MOSKOVA?NIN YOLU
Trabzon?da rahmetli İsmet İnönü seçimler öncesi 'Ortanın solu' diye bir laf söyledi. Ondan sonra ben Trabzon?a gittim, 'Ortanın solu Moskova?nın yolu' dedim, kıyamet koptu. Orada yanılmıyorsam milletvekillerinin çoğunu seçimde almıştık.
UÇAKLARLA HOCALAR GÖNDERDİK
Trabzon?a üniversite kazandırılması konusunda da önemli adımlar attık. KTÜ kurulurken binası yoktu. Şehir içinde barakalarda kurduk. Uçaklarla hocalar göndererek eğitimi başlattık. Sonrasında da bugünkü yerinin oluşmasını sağladık. Bizim yaptığımız 'alt yapı' hizmetleri gelişerek buralara gelmiştir.
SÄ°YASET VE SPORDA
SÃœREKLÄ°LÄ°K VARDIR
Trabzon sporda da vardı. Spor ve futbol Trabzon gerçeğidir. Siyaset ve spor benzerliği 'süreklilik' oluşundandır. İstanbul?un üç büyük kulübüne karşı Anadolu?dan tek büyük olarak adına yazdıran Trabzon gerçeği vardır. Sonradan ortaya çıkan Eskişehir, Van, Diyarbakırspor vardır ama süreklilik ve başarı Trabzon?da vardır. Koskoca İzmir'in bugün bir takımı yok.
SÄ°YASET KAVGA ETME YERÄ° DE?Ä°LDÄ°R
Biz neden siyasette elimizi taşın altına koyuyoruz? Siyaset, kavga etme yeri değildir; toplumla askeri, polisle vatandaşı kavga ettirmek yeri değildir. Mehmet Haberal gibi insanın suçu nedir? Madem suçlu, yargıla. Yüzlerce hastası onu bekliyor. Haberal kaçacak mıydı? Konya ve Samsun üniversitelerinin rektörlerini ne diye tutuyorsun?
Türkiye?ye telefonu biz getirdik. Şimdi vatandaşımız bu telefonda konuşmaya korkuyor. İnsanlar konuşmasın mı? Türkiye kimsenin babasının çiftliği değildir.
HALKIN GÖNLÜNDEKİ SEVGİYİ ALAMADILAR
12 Eylül?de hükümeti elimden aldılar, ancak milletimin gönlündeki sevgimi alamadılar. Çanakkale?de hapis yatarken, bana 'Bu ihtilalin olumlu olduğunu söyleyin, cezanız hafifler' gibi sözler söylediler. Ben 'hayır' dedim, Sayın Ecevit de hayır demiştir. 12 Eylül sonrası yedi yıl bu odada yasaklı kaldım. Bu süre sonunda yasakları deldik, parti olduk, ardından da iktidar. Daha sonra cumhurbaşkanı... Başbakanlığım döneminde Kenan Evren?i ziyarete gittiğimde 'Ne oldu da bir gün önce akan kan bir gün sonra durdu' diye sordum. Biz o tarihte kendilerine yetki verdik, 'Gelin bu işi çözün' dedik ama çözemediler.
TÃœRKÄ°YE SIKINTI YAÅžIYOR
Demokrasi tek ayaklı olmaz. Muhalefet lazım. Türkiye bir sıkıntı yaşıyor. Türkiye muhalefet arıyor. Alternatif arıyor. İlerlemiş demokrasilerde devlete sadık iktidar yanında yine devlete sadık muhalefet olmalı. Türkiye yıllardır bundan uzak.
ÇÖZÜM İÇİN VARIM
Türkiye?de yaşanan sıkıntılar nedeniyle vatandaşımız bana 'Ne olacak Türkiye?nin hali?' diye sorup, 'Ya imam ol ya da bize imam bul' isteğinden yola çıkarak bu hareketi başlattık. Hüsamettin Bey (Cindoruk) toparlar. Eskisi yenisi hep birlikte yeniden el ele verecektir. Ben barış için varım, çözüm için varım. Ordumu kimseyle kavga ettirmem. İki tane ordumuz yok. Dünyada bunun örneği var ama benim ülkemde olmaz, olmayacak.
Henüz yorum yapılmamış.