Derneklerin Önemi ??

Eskiden özellikle gurbette yaşayan hemşeriler memleket özlemiyle dernekler de bir araya gelerek sohbet ve muhabbetlerde bulunarak sıla ve sılada bıraktıklarını anılarını konuşarak mutlu olmaya çalışırlardı.

Ben bile İstanbul’a 2002 yılın da geldiğim de ilk kez uğradığım ve tanıdığım Bahçelievler Derneğinden içeri girdiğim de “tamam dedim bu goca İstanbul da yalnız değilim artık “hissine kapılarak mutlu olduştum bi başka güven gelmişti o zaman bana bu gurbette.

Zamanla ve işimiz gereği de derneklere sık uğrayarak haber içerikli veya eş dost görme hasbağallık etme duygularıyla yakından tanıma fırsatı bulduğumuz dernekler artık o eski güzel duyguları tattıran değil de son günlerde daha da belirgin olarak siyasetin daha doğrusu da iktidar gücünün figüranı olmuşlar.

Veya ekonomisi az güçlü olan ancak toplum da popilizmi olmayan bazıları içinde reklam ve tanıtım aracı olmuş derneklerimiz.

Derneklerimizin tabelasında yazıldığı gibi SOSYAL KÜLTÜREL PAYLAŞIM ve KAYNAŞMA yeri olması gerekirken artık çok da abartmış olmayacağım ama ya okey masasında kare de yer bulamayanların yancıları ya da kendi egolarını tatmin etmek için BAŞKANCILIK oynayanların mekanı olmuş derneklerimiz.

Dernekler sadece medyatik olmak ve iktidar partinin güçlerine destek için mi olmalı yoksa o derneğin her bireyine aynı derece yakınlık göstererek onların gurbette yalnız olmadıklarını hissettirmeleri mi gerekirdi.

Karadenizliler olarak İstanbul da yüzlerce dernekler federasyonlar konfederasyonlar var!

Ülkemin en önemli noktalarında Karadenizliler var.

Peki neden İstanbul da bu Karadeniz dernekleri etkin ve yetkin değil acaba?

 İstanbul da ki bu kadar etkin Karadenizliler bir araya gelerek ne yapmışlar hamsi ve horon festivalinden başka, kan bağışından başka?

Kimse kimseyi zorla gel bu derneğin başına geç BAŞKAN ol demiyor. Üyeler teveccüh gösteriyor ve sizi de oraya başkan seçiyorsa farkını yaratıcılığını gücünü göstererek o başkanlık koltuğunu doldur..doldur…Sadece Başkanlık sıfatını değil o gücü o dernekteki tüm hemşerilerine yansıt paylaş.

Unutamadığım dernek güzelliklerinden biri, Küçükçekmece bulunan GİYAD Gümüşhaneliler Derneği 29 lu geceler adıyla kartol çökelek yiyerek gurbette memleket özlemlerini gideren toplantılarla güzellikler yapıyorlar.

Başka da aklıma gelen güzel bir böyle halk için hak için yapılan bir etkinlik hatırlamıyorum.

İstanbul da bulunan Artvin’den İstanbul’a kadar ki tüm dernekler acaba İstanbul da ki ilçelerinde Karadeniz Dernekleri olarak kolektif bir düşünce bir paylaşım da bulunmuşlar mı ?

Yani İstanbul da aynı ilçe de bulunan bir Bayburt derneğiyle Gümüşhane Derneği bir arada hiç aynı kültürün ayrılmaz insanları olarak bir araya gelmişler mi? Mesela Rizeli, Trabzonlu,Artvinli ve diğer komşu dediğimiz o illerin başkanları yönetimleri bir araya gelmişler mi  çay içmişler mi komşu il dernek başkanları olarak.

Rize ile Trabzon arasında sosyal medya da sanal alemde çirkin iki kardeş il arasında ki insanlara yakışmayan gözümüze batan bu paylaşımlar Rize ve Trabzon ili dernek temsilcilerini ve Başkanlarının gözüne batmıyor mu?

Ordu ile Giresun aynı kültürün ayrılmaz parçaları bu kardeş iller hiç BİRLİK ve BERABERLİĞE örnek olmak için bir araya gelip çay içmişler mi?

Madem öyleyse KASTOP, KARKON, FEDERASYONLAR dedikleri bu üst çatılarsa eğer bunlar ne iş yaparlar acaba?

Mesela Rize ile Trabzon aynı kardeş illerin İstanbul da bulunan İŞ ADAMLARI VE BÜROKRATLARI tabelaları olan kurumlar ve bunların sorumluları bir araya gelerek ortak bir noktada birleşerek kaynaşma tanışma veya ortak bir konuda adım atarak topluma halka ve sorumlu oldukları cemiyetlere BİRLİK BERABERLİK ve KARDEŞLİK adına mesaj vermişler mi ?

BİZ BİRİZ diye..

Dernekler çok önemli güç olduğunu her platformlarda dile getiren Türkiye Cumhuriyeti Başkanı Erdoğan’ın bu söylediklerine uygun dayanışma ve milli birlik yerel birlik ve dayanışma adına hangi dernek oldu bugüne kadar.

Bırakın Başkancılık oynamayı da değerlerinizi önce tanıyın sonra da onlara sahip çıkmak için Milli ve yerel beraberlik içerisinde değerlerinize sahip çıkın!