Gübrelemede bunlara dikkat!

Follow @dusuncemektebi2

Çay ve fındıkta iyi ürün alınabilmesi için yanlış ve fazla kimyasal gübreden kaçınılması, doÄŸal gübreye ağırlık verilmesi önerisinde bulunuldu. Karadeniz Havzası Ortak Operasyonel Programı ECO -AGRI Proje Koordinatörü Fatma Sezen Katrancı, gübreleme sezonunda bulunduÄŸumuz bu günlerde tarım sektörüne yönelik uyarılarda bulundu. Özellikle yanlış ve fazla kimyasal gübreden kaçınılması ve doÄŸal gübreye ağırlık verilmesi önerisinde bulunan Katrancı, DoÄŸu Karadeniz Bölgesi’nde çay ve fındık tarımın yapıldığını hatırlatarak “Her iki ürün için bitki beslenme programının uygulanması gerekmektedir. Fındık ve çay bahçelerinde halk arasında geleneksel olarak kullanılan çiftlik besin gübresi çok daha yararlı ve doÄŸru bir uygulamadır. Nisan ayı başı bitki beslenme programının uygulanması için doÄŸru zamandır” dedi.

Binlerce yıl doÄŸal ortam koÅŸullarında, doÄŸayla uyumlu bir biçimde yapılan tarımsal faaliyetlerin çevreye zarar vermediÄŸini ve çevre sorunlarına neden olmadığını kaydeden Katrancı “Ancak hızla artan nüfusun gıda ihtiyacını karşılayabilmek için tarıma dışarıdan giren yapay unsurlar, doÄŸal ortamı bozan ve çevre sorunlarını yaratan bir sektör haline gelmiÅŸtir. Ayrıca, artan nüfusun gıda ihtiyaçlarını karşılamak için geliÅŸtirilen bazı yeni üretim modelleri, asla doÄŸa ile bütünleÅŸmeyecek inorganik maddelerin ortaya çıkışına yol açmaktadır. Üretim sürecinde ve bu süreç sonunda ortaya çıkan atık maddeler, çok yoÄŸun bir biçimde çevre kirliliÄŸine neden olmakta ve canlı varlıkların hayatlarını sürdürmesini tehdit etmektedir. Tarımın amacı öncelikle yiyecek ve hammadde gibi tarım ürünlerine olan talebi karşılamaktır. Her ne kadar tarımın asıl amacı deÄŸiÅŸmediyse de, gereksinimlere yönelik altyapı ve bunun sonucunda doÄŸamız son yıllarda oldukça deÄŸiÅŸmiÅŸtir ve deÄŸiÅŸmeye devam edecektir. Geleneksel tarımda birim alandan yüksek verim almak, ürün kaybını en aza indirmek için tarımsal üretim alanlarına dışarıdan sentetik kimyasallar, enerji kaynakları ve deÄŸiÅŸik üretim materyalleri dâhil edilmiÅŸ, üretim açısından iyi sonuçlar alınmıştır. Geleneksel tarımda insan eliyle saÄŸlanan bu baÅŸarı; kullanılan yapay gübre ve ilaçların toprak, hava ve su kirliliÄŸine neden olması, canlılar üzerinde toksik etkiler göstermesi, toprak ve genetik kaynak erozyonuna yol açması ve doÄŸal peyzajın bozulması gibi birçok çevresel sorun olarak karşımıza çıkmaya baÅŸlamıştır” diye konuÅŸtu.

BÄ°TKÄ° BESLENME PROGRAMI Ä°ÇÄ°N DO?AL GÜBRE

DoÄŸu Karadeniz Bölgesinde, mart ayından nisan ayına geçtiÄŸimiz ÅŸu günlerde bitki yetiÅŸtiriciliÄŸi yapan çiftçilerimizin bahçe iÅŸlerinin yoÄŸunlaÅŸtığını toprak iÅŸleme ve gübreleme yaptıklarını ifade eden Katrancı “Çay bitkisi toprak yapısı Ph 4.50-6.00 arasında uygun geliÅŸme gösterir. Çay bitkisi Ph düÅŸük olan topraklarda verim düÅŸüklüÄŸü gösterir. Kullanılan kimyasal gübrelerin önerilen dozların üzerinde verilmesi toprağın fiziksel yapısını bozarak verimsizleÅŸtirir. Çay bahçelerinde bitki besin elementi açığı doÄŸal çiftlik gübresi kullanılarak giderilmesi uygundur. Çiftlik gübresi 3-4 yılda bir dekara 3-4 ton hesabı ile verilmelidir. Çiftlik gübresi kullanma imkânı olmadığı zaman kimyasal gübrelerden 25-5-10 özel çay gübresinin, çay bahçelerinde verilmesi önerilmektedir. Dekara 60-70 kilogram verilmelidir. Tavsiye edilen miktar dışında verilecek gübre fazla ürün alma anlamına gelmeyecektir. Paramızın boÅŸa gitmesi, çevre ve su kaynaklarının kirlenmesine neden olacaktır. Gübrenin çay bahçelerinin üzerine serpme ÅŸeklinde verilmesinin, setlerin üzerinde kalan gübrelerin deÄŸneklerle vurularak silinmesinin yanlış olduÄŸunu kaydederek, böyle uygulama yapılmasının çay bitkisinin zarar görmesine ve bitkinin gübreden faydalanmadan boÅŸa gitmesine neden olmaktadır. Fındık için de yıllık azot gübreleme miktarının yarısının Mart ve Nisan ayı içinde yapılması gerektiÄŸini belirtmek isterim” ÅŸeklinde konuÅŸtu