YeniÅŸafak Gazetesi yazarı Yusuf Kaplan bugünkü köÅŸesinde dershane konusunu ele aldı.
İşte 'Dershaneleri değil, okulları kapatın' başlıklı o yazı...
Okulları kapatın, dershaneleri değil!
Türkiye'de çarpık bir eÄŸitim sistemi var. Bu çarpıklığın enönemli göstergelerinden biri dershane sistemi, hiç ÅŸüphesiz.
Fakat Türkiye'nin eÄŸitim sistemi, göründüÄŸünden dahasorunlu, daha derin problemlerle maluldür.
ARŞİMET NOKTASI DA, MEDENİYET UFKU DA YOK
EÄŸitim faslında öncelikli olarak dikkat çekilmesi gereken yakıcı nokta ÅŸurası galiba: Türkiye'deki eÄŸitim sistemi, dünyada ancak üçüncü sınıf ülkelerde gözlenebilecek ölçüde sömürgeci bir eÄŸitim sistemidir.
Totaliter bir eÄŸitim sistemidir, her ÅŸeyden önce. Daha ilkokuldan itibaren çocuklarımızı çaÄŸdışı Kemalist ideolojiyle endoktrine eden, çocuklarımızın beyinlerini yıkayan, körpe zihinlerini modern hurafelerle iÄŸdiÅŸ eden anakronik ve arkaik bir eÄŸitim sistemidir Türk eÄŸitim sistemi.
EÄŸitim sistemimizin muhkem bir ArÅŸimet noktası da, kanatlandırıcı bir kültürel ufku ve çapı da yok. Her bakımdan metamorfoz yemiÅŸ bir eÄŸitim sistemi var karşımızda.
Türk eÄŸitim sistemi, çocuklarımıza bir medeniyet ufku, bir tarih bilinci, bir eleÅŸtiri yeteneÄŸi kazandırmıyor. Aksine, çocuklarımızın medeniyet ufkuyla, tarih bilinciyle ve eleÅŸtirel yetilerle donanmasının önüne devâsâ duvarlar örüyor.
Dolayısıyla çocuklarımıza özgüven kazandıracak, kiÅŸilik kazandıracak, çap kazandıracak, ufuk kazandıracak yaratıcı ruhtan yoksundur eÄŸitim sistemimiz.
EÄŸitim sistemimizin yaptığı tek ÅŸey, genç kuÅŸakların zihinlerini tarumar etmek, özgüvenlerini yerle bir etmek, kültürel kimliklerini darmadağın etmektir.
Böyle bir eÄŸitim sistemi, ancak sömürgecilerin pençesinde yüzyıllarca inleyen, kiÅŸilikleri, kültürleri, özgüvenleri yerle bir edilen ülkelerde görülebilir.
DERSHANELERÄ°N HAYATÎ SOSYO KÜLTÜREL ROLÜ
Ä°ÅŸte tam bu noktada bizatihî dershane sisteminin varlığı, en parlak eÄŸitimcilerin dershaneleri tercih etmesi, Türkiye'de resmî eÄŸitim sisteminin iflas ettiÄŸinin, iÅŸlemediÄŸinin en önemli göstergesidir.
Fakat cemaat'e baÄŸlı dershanelerin Türkiye'deki eÄŸitim sisteminin yerine getirmeyi baÅŸaramadığı çok hayatî bir sosyo-kültürel fonksiyonu gözdolduracak bir ÅŸekilde yerine getirdiÄŸini görüyoruz: Her ÅŸeyi çözücü, bütün kültürel deÄŸerlerimizi yerle bir edici, neo-liberal postmodern kültürün bütün dünyayı olduÄŸu gibi Türkiye'yi de kasıp kavurduÄŸu bir zaman diliminde, dershaneler, bu çözücü, yıkıcı, kiÅŸiliksizleÅŸtirici postmodern kültürün önünde hiç de gözardı edilemeyecek bir bariyer iÅŸlevi görüyor.
Dershaneler, yığınla tartışılabilecek yönleri, sorunları ve açmazları olmasına raÄŸmen Türkiye'deki sömürgeci eÄŸitimsisteminin yapamadığı bir ÅŸeyi büyük bir baÅŸarıyla yapmayı baÅŸarıyor: Çocuklarımızı kelimenin tam anlamıyla 'pislik'ten koruyor.
Minimum düzeyde de olsa, ekmek gibi, su gibi ihtiyaç hissettiÄŸimiz ahlâkî niteliklerle donatıyor çocuklarımızı.
DERSHANELERÄ°N Ä°ÅžLEYÄ°Åž MANTI?I
Burada dershanelerin iÅŸleyiÅŸ mantığı çok önemli bir rol görüyor: Çocukları nedeniyle yolu FEM dershanelerinden geçen bütün anne babaların açıkça tanık oldukları gibi, bu dershanelerin yöneticileri, eÄŸitimcileri, çocuklarla dershane dışında da, bizzat evlerine, ailelerine düzenli ziyaretler yaparak daha niteliksel / kalitatif bir ÅŸekilde ilgileniyorlar çocuklarla.
Sömürgeci Türk eÄŸitim sisteminde yapılması bile hayal edilemeyecek kadar hayatî bir çalışmayı bu dershaneler hayatageçirmeyi baÅŸarıyorlar böylelikle.
Dahası, bu dershaneler, seküler toplum kesimleri tarafından da takdir edilen eÄŸitim kurumlarıdır. Çünkü bu kurumlarda sadece üniversiteye hazırlanmıyor çocuklar; aynı zamanda hayata da hazırlanıyorlar: Minimum düzeyde de olsa 'pisliÄŸe bulaÅŸmaktan' kurtarılıyor, belli temel ahlâkî özellikler kazandırılıyor çocuklarımıza.
O yüzden seküler kesimler de, bu dershaneleri, sadece üniversiteye iyi hazırlamalarından ötürü deÄŸil, çocuklarının eroine, uyuÅŸturucuya, her türlü kötü alışkanlıklara, tehlikeli ideolojik, cinsel yönelimlere yönelmelerini önleyen sosyo-kültürel eÄŸitim anlayışı ve uygulaması açısından da takdir ediyorlar.
DERSHANELERÄ° DE?Ä°L, OKULLARI KAPATIN!
Bence eÄŸer kapatılması gereken eÄŸitim kurumları varsa, bunlar öncelikle resmî eÄŸitim kurumları, devletin okullarıdır, dershaneler deÄŸil.
Böylesine kritik bir zaman diliminde, çocuklarımızın Ä°slâm'la iliÅŸkilerinin sıfırlandığı bir yokoluÅŸ zamanında çocuklarımızın kiÅŸiliÄŸini, kimliÄŸini, ahlâkını koruyan bir kalkan iÅŸlevi gören bu dershaneleri kapatmak bence cinayettir, kendi ayağımıza kurÅŸun sıkmaktır.
O yüzden dershanelerin önünün tıkayan, sonuçta dershaneleri kapatmanın eÅŸiÄŸine varan bu yanlış karardan derhal dönülmelidir, diyorum.
Ve dershaneleri kapatacağınıza, çoktan iflas eden, çocuklarımızın zihnini körleÅŸtiren, entelektüel melekelerini iÄŸdiÅŸ eden, eleÅŸtirel melekelerini yok eden okulları kapatın, çaÄŸrısı yapıyorum!
Henüz yorum yapılmamış.