Sosyal Medya

Bütün Yönleriyle Mustafa Kemal Atatürk Ve Rize

Mustafa Kemal Atatürk?ün Rize?ye gelişinin 89. Yıldönümü Anısına



 Mustafa Kemal Atatürk’ün 1924 yılının 29 AÄŸustos 1924 tarihinde baÅŸlayıp 18 Ekim1924 tarihine kadar süren ve “Sonbahar Gezileri” diye bilinen gezilerini özel­likle DoÄŸu Karadeniz kıyısındaki kentlere yönelik olarak düzenlemiÅŸ­tir.

 Mustafa Kemal Atatürk, Sonbahar Gezileri çerçevesinde 17 Eylül 1924 tarihinde beraberinde eÅŸi Latife Hanım, Yozgat Milletvekili Sa­lih Bozok, Ä°stanbul Milletvekili Hamdullah Suphi Tanrıöver, Gazian­tep Milletvekili Ali Kılıç. Rize milletvekili Rauf Benli ve bazı arka­daÅŸlarıyla birlikte Rize’yi ziyaret etmiÅŸlerdir.

Rize, Rize olalı böyle bir gün görmedi

30 AÄŸustos 1974 tarihinde Büyük zaferin Dumlupınar'daki 1. yıldönümü kut­lama törenlerine katılan Atatürk, ertesi gün Bursa'ya hareketle 12 Eylül 1924 tarihinde Mudanya'dan Hamidiye Zırhlısı ile Ä°stanbul BoÄŸazı üze­rinden Karadeniz'e açılmıştır. 15 Eylül'de Trabzon'a gelen Atatürk ve beraberindekiler 17 Eylül'de buradan ayrılarak aynı gün saat 18.00'de Rize'ye varmışlardır.

Mudanya'dan yola çıktıkları günden beri geleceklerinden haberdar edilen Hükümet ve Halk, geceli gündüzlü çalışarak kasabayı baÅŸtan aÅŸağı taklar bayraklar ile süslediler ve Gazi PaÅŸa’nın geçeceÄŸi yerlere halılar döÅŸediler.Gemiden ayrılmalarını müteakip Hamidiye Zırhlısı ile torpidodan yirmi birer pare top atılmak suretiyle Atatürk’ü selamladılar ve sancaklarını çektiler.

 Ayaklarım, memleketin sularında ıslansın

Atatürk ve beraberindekileri Hamidiye zırhlısından alıp karaya ulaÅŸtırmaya çalışan motor denizin ÅŸiddetinden muvaffak olamayınca Müftü Mahallesinden 20 yaşındaki Hakkı Åžentürk, dayanamaz ve öne atılır. Denize koÅŸup Atatürk’ü sırtına alarak karaya çıkarmak ister. Atatürk, bu isteÄŸi “Bırakın ayaklarım memleketimin sularında ıslansın” diyerek geri çevirirdi

 Ä°skeleye ayak basınca kurbanlar kesilmeye ve dinamitten yapıl­mış bombalar atılmaya baÅŸlandı. Ä°htiram safları teÅŸkil ederek bekleyen asker, memur ve halka hitaben “Merhaba asker, merhaba arkadaÅŸlar” diyerek Rize Ä°dman Yurdu bandosunun çaldığı karşılama havası arasın­da iskeleyi yürüyerek hükümet binasına çıktı. Üst katta olan Jandarma Dairesi’ne girdi. Sonra merdivenin başında bulunan Umum-i Tasarrufiyye Dairesi’ne yani Tapu MüdürlüÄŸüne girdi.Tapu Müdürü Trabzonlu Abdülkerim Bey ile konuÅŸtu. "Rus iÅŸgalinde defterleriniz nerede idi" diye sordu. Müdür Abdülkerim Bey: "Mahzende idiler; kuyudatın suretleri Kuyud-i Umumiye müdüriyetinde mevcuttur." Dedi. Atatürk 325 tarihli bir dağıtım defterini açtı, tetkik etti. Tapu BaÅŸkati­bi ArayıcıoÄŸlu Ä°brahim Efendi ile konuÅŸtu, memnun oldu. Tapu dairesinden dışarı çıktı.

 Bu zevalli milletlin yakasını bırakın, yetiÅŸsin, yükselsin

Atatürk'ün Rize gezisi sırasındaki ilginç olaylardan biri de «Med­rese» olayıdır. Olay ÅŸöyle olmuÅŸtur:Atatürk'ün vilayet konağına uÄŸrayıp üst kattaki valiliÄŸi ziyaret ettikten sonra Adliye dairesinin bulunduÄŸu kata indiÄŸi bir sırada, Rize Müftüsü Mehmet Hulusi Efendi (Alemdar) ve Pazar müftüleri medreselerin yeniden açılmasını isteyen bir di­lekçeyi O'na vermiÅŸlerdir. Atatürk dilekçeyi dikkatle okuduktan sonra ses tonunu yavaÅŸ yavaÅŸ yükselterek:”Demek okul istemiyor da medrese istiyorsunuz. Oysa bu Millet okul istiyor. Åžu zavallı milletin yakasını artık bırakın da vatan evladı yetiÅŸsin, yükselsin. Medreseler asla açılmayacaktır, hocam. Bunu böyle bilesiniz. EÄŸer kendi ÅŸahsımızdan, kendi hayatınızdan, kendi maiÅŸetiniz­den endiÅŸe ediyorsanız buna imkân yoktur. Siz ibadetle meÅŸgul olunuz. Böyle ÅŸeyler düÅŸünmekte mana yoktur. Bu bir kanundur. Bu, kanunu yapanlar sizden daha alimdirler” ÅŸeklinde tepkisini göstermiÅŸtir.

 Medrese olayı Atatürk'ü bir hayli tedirgin etmiÅŸti. Bir takım gizli faaliyetlerin olduÄŸunu düÅŸünen Atatürk, Rize'den ayrılıp Gire­sun'a doÄŸru yol aldığı sırada, devrin BaÅŸbakanı Ä°smet PaÅŸa'ya ÅŸifreli bir tel çeker

 Caddenin adını Atatürk deÄŸil, Cumhuriyet olmasını istedi

Atatürk, Rize'ye geliÅŸi dolayısıyla trafiÄŸe açılan caddenin adına “Atatürk” adının verilmesine karşı çıkarak, caddenin adının “Cumhu­riyet”  olmasını istemiÅŸ, böylece her yaptığını halkına ve kurduÄŸu Cum­huriyete adadığını bu davranışı ile bir kez daha kanıtlamıştır.

 Eski hükümet binasının bitiÅŸiÄŸi Åževket'in kahvesi idi. Åževket "YaÅŸasın gözümün bebeÄŸi" diyerek bağırdı. Millet alkışladı. SaÄŸa sola selam vermek suretiyle Belediye binasına gitti. Belediyede biraz oturduktan sonra akÅŸamın yaklaÅŸması hasebiyle iskeleden kayıkla ve aynı heyecanı veren merasim ile Müftü mahalle­sindeki Mataracızâde Mehmet Efendinin evine gittiler. O gece sabah­lara kadar sokaklar ve hele hükümet binasının önü mumlarla ve yakı­lan gazlı paçavralarla aydınlatıldı. Limandaki harp gemileri de elektrik donanımlarını yaktılar. Bunlardan Hamidiye Zırhlısı ay çıkıncaya kadar projektörünü Mehmet Efendinin evine tevcih ve teksif etti. Mataracı Mehmet Efendi, bu müstesna misafire Rusya’dan satın aldığı kalpağını hediye eder. Atatürk, Ä°stanbul’a dönünce kalpakla çektirdiÄŸi fotoÄŸrafı imzalayarak o günün anısına Mehmet Efendi’ye gönderir. Bu fotoÄŸraf halen Rize’de Atatürk Müzesi’ne dönüÅŸtürülen Mataracı Mehmet Efendi’nin evinde sergilenmektedir.

 Tor­pido da kasabanın diÄŸer yerlerini aydınlattı. Mehmet Mataracı, Rize Kuvva-i Milliye Reisi idi. Bir gece orada kaldıktan sonra yine harp gemisi ile Rize'den ayrıldılar.

Atatürk: Cumhuriyette angarya diye bir ÅŸey yoktur

O günkü Rize'nin yollarını beÄŸenen Atatürk, Vali Mehmet Hurşıt Bey’e bu yolları nasıl yaptırdığını sorar. Vali de gururlanarak “imece ile yap­tırdım”  diye karşılık verince, Atatürk valiye döner ve:“Siz corvee nedir bilir misiniz? Bilmiyorsanız söyleyeyim. An­garya demektir. Åžunu da bilmeniz gerekir ki kanunsuz hiçbir vatandaşı iÅŸgal edemez, onu çalışmaya zorlayamazsınız. Cumhuriyette angarya diye bir ÅŸey yoktur der.

 Mustafa Kemal Atatürk ve Rizeliler

Atatürk’ün Rize ve Rizelilerle tanışıklığı çok eskilere dayanır. KurtuluÅŸ savaşı yıllarında Kuvayi Milliyecilere takalarıyla silah taşıyan denizci Laz uÅŸakları Atütürk’ün takdirini kazanmıştır. Milli mücadelede büyük yararlılıklar gösteren kahramanlardan adını bir çırpıda sayabileceÄŸimiz Ä°psiz Recep, KetencioÄŸlu Yakup, Dursun Kaptan, Metozade Hüseyin, Mataracı Mehmet Efendi, TuzcuoÄŸlu Halit AÄŸa ve ÅžahinoÄŸlu Osman Kahya’nın yanı sıra pek çok da isimsiz kahraman yer almaktadır.

Bi tüfeÄŸum bi da ben...

Ä°stanbul’da savaÅŸ yılları. Birinci dünya savaşında galip gelen Ä°ngiliz, Fransız, Ä°talyan ve Yunanlılar Ä°stanbul’u iÅŸgal etmiÅŸtir. Türk’ün ateÅŸle imtihan edildiÄŸi bu zor dönemde ekmek karneyle dağıtılmaktadır. Ancak Ä°stanbul’da biri vardır ki, milli mücadelecilere karnesiz ekmek saÄŸlamaktadır. Bu kiÅŸi cesaretiyle Atatürk’ün dikkatini çekmeyi baÅŸaran Rizeli Mataracı Mehmet Efendi’dir. Atatürk, bir gün bu yürekli laz uÅŸağını yanına çağırır. Bir süre muhabbet ettikten sonra can alıcı soruyu sorar: “Yarın cepheye gitsek, kaç kiÅŸiyle gelirsin?” Mataracı Mehmet Efendi, Rizeliye has keskin zekasını ve ÅŸivesini konuÅŸturarak “Bi tufeÄŸum, bi da ben senun emrundeyiz paÅŸam” der. 

 Tilkinin pazarda iÅŸi yoktur

KurtuluÅŸ savaşı yıllarında çetesiyle birlikte destanlaÅŸan bir diÄŸer isim de Ä°psiz Recep Reis’dir. Kuvay-i Milliye’ye asker ve silah taşımasıyla kahramanlaÅŸan Recep Reis, Atatürk tarafından vatana olan hizmetlerinden dolayı ödüllendirilmek istenmiÅŸ, ancak vatan aÅŸkı ağır bastığından parayı kabul etmemiÅŸtir. Grubuyla birlikte mücadelesini Sakarya dolaylarında sürdüren Rizeli Recep Reis, siyasete girmesini isteyenlere “Biz iÅŸimizi tamamladık efendiler. SavaÅŸta dik duran başımızı siyasette eÄŸmeyiz. Tilkinin pazarda iÅŸi yoktur” ÅŸeklinde cevap verir. 

 Atatürk 1923’de Rizeli oldu

KurtuluÅŸ savaşı boyunca Anadolu’nun muhtelif bölgelerinde savaÅŸan ve milli mücadelenin baÅŸarıya ulaÅŸmasında katkıları olan Rizeliler, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ulu önder M. Kemal Atatük’e hemÅŸehrilik teklifinde bulunur. Atatürk, bu teklifi 20 Nisan 1923’te Rize Livası Ä°dare Meclisi üyelerinden Hüseyin Bey ile arkadaÅŸlarına gönderdiÄŸi bir yazıyla kabul ettiÄŸini bildirir. 29 Nisan 1923 tarihli Hakimiyet-i Milliye Gazetesi ve Yenigün Mecmuasında haber olarak yer alan geliÅŸme, genç Türkiye Cumhuriyeti’nde büyük yankı uyandırır.  .

 Atatürk, TBMM Kürsüsünde Rize’den çekilen teli okudu

TBMM’sine üç millet­vekili tarafından hazırlanan ve Rize Milletvekili Osman Özgen tarafın­dan da desteklenen, Atatürk'ün ekarte edilmesine yönelik bir önergeye verilmiÅŸtir.Rize halkı büyük tepki göstermiÅŸ, çektiÄŸi bir protesto telgrafı ile olayı lanetlemiÅŸtir. Bu önergeye göre milletvekili olabilmek için, bir ilde beÅŸ yıldan fazla de­vamlı oturmak ve doÄŸum yeri o günkü Türkiye sınırları içinde olmak gerekiyordu. Bu önerge doÄŸrudan doÄŸruya Atatürk'ün milletvekilliÄŸinden düÅŸürülmesini hedef­lemekteydi. Atatürk,  2 Aralık 1922 tarihinde mecliste görüÅŸülen tasarıya karşı kendi ve halkın tepkisini özetle ÅŸöyle dile getiriyordu: DoÄŸum yerim bugünkü sınırlarımız dışında ise bunda benim hiçbir suçum yoktur. BeÅŸ yıl sürekli bir yerde kalsaydım MuÅŸ ve Bitlis'i düÅŸmandan geri ala­bilir miydim? Ben burada yalnız bir seçim bölgesinin, Rize'den bana çektiÄŸi bir tel yazısını, olduÄŸu gibi sunmakla yetineceÄŸim: Size ve sizinle birlikte çalışan deÄŸerli arkadaÅŸlarınıza karşı sancağımız adına söz söyleyen ve aykırı görüÅŸ besleyen ve bizce hiçbir deÄŸeri ve önemi ol­mayan milletvekillerini lanetleriz. O'nun Sancağımızı  temsil etmek hakkı da kal­mamıştır. Åžu zamanda, yurt hainlerinin bile katılamayacağı muhalifliÄŸi ve karıştı­rıcılığı bize öÄŸütleyen milletvekili Beyin,  görüÅŸünü benimseyecek bir tek kiÅŸinin bile sancağımızda bulunmadığını kıvranarak saygılarımızla bilgilerinize sunarız.

 Rize ile iliÅŸkisini hiç kemedi

Rizeliler’in hemÅŸehrisi M. Kemal Atatürk, Rize ile olan iliÅŸkisini daha sonraki yıllarda da sürdürerek milli günler ve önemli hadiselerde kutlama mesajları gönderir. ÇeÅŸitli dönemlerde telgrafla haberleÅŸtiÄŸi isimler arasında Mektupçu Behçet Tuzcu, Halkevi BaÅŸkanı OÄŸuz Bey, Mataracı Mehmet Efendi ve Rize Muhafaza-i Hukuk Cemiyeti yöneticilerinden Lazzade Mustafa Efendi yer alır.  

 Kaynakça:

Atatürk’ün Rize’ye geliÅŸiDursun Kazmaz Rize Haber Dergisi Yıl:1 Sayı :7  S.4-5 Ä°stanbul Eylül 1983

Atatürk’ün Rize’ye geliÅŸi ve bir anıSadık Beyaz Rize Haber Dergisi Yıl:5 Sayı :55 S.19-23 Ä°stanbul Eylül 1987

NutukMustafa Kemal Atatürk11. Cilt, Sayfa: 528-531T.D.K. YayınıAnkara 1927

CumhurbaÅŸkanı Gazi M. Kemal PaÅŸa'nın Sonbahar GezileriNuri Onat ÇaÄŸdaÅŸ Yayınları 1984

Atatürk'ün Yurt Gezileri Mehmet Önder Ä°ÅŸ Bankası YayınlarıAnk.1975

Rize Tarihi Orhan Naci AK Rize Halk EÄŸitim Merkez MüdürlüÄŸü Yayını 2000

 

 

FotoÄŸraf ve belgeler Fatih Sultan Kar’ın Evvel Zaman Ä°çinde Rize isimli kitabından alınmıştır.

 

 

Fotoğraf altı yazıları

 

 

Mustafa Kemal Atatürk Rize ziyaretinde Rize Ä°skelesinde çoÅŸkulu bir kalabalıkla karşılandı. (17 Eylül 1924)

 

 

Atatürk memleketinde!

Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin çiçeÄŸi burnunda vilayeti Rize, 1924 yılının 17-18 Nisan’ında en anlamlı günlerinden birini yaÅŸadı. Rize’ye eÅŸi Latife Hanım ile gelen M.Kemal Atatürk’ün sağında Vali HurÅŸit Bey ve “Üç Aliler”’den Ali Zırh yer alıyor.

 

 

Gazi Mustafa Kemal PaÅŸa kendisini Rize Ä°skelesi’nde karşılayan Rize Valisi Mehmet HurÅŸit Bey’le Hükümet Konağına doÄŸru giderken

 

 

Mustafa Kemal Atatürk Rize Hükümet Konağından ayrılırken

 

Mustafa Kemal Atatürk Rize Hükümet Konağından ayrılırken

 

Rize’nin ilk eczacılarından Murat Arayıcı, Mustafa Kemal

Atatürk’ün Trabzon seyahatinde kendisi ile tokalaÅŸma ÅŸansını

BulmuÅŸtu

 

Eski Rize Mebusu Ali Zırh Atatürk’e olan yakınlığıyla bilinirdi.

Ankara Ayaz’da Atatürk’ü karşılarken çekilen bu fotoÄŸrafta

Atatürk’ün solunda oturuyor 1923

 

Büyük puntolarla duyuruldu

29 Nisan 1923 tarihli Hakimiyet-i Milliye Gazetesi Gazi PaÅŸa’nın Rizeliler’in hemÅŸehrilik teklifini kabul ediÅŸini büyük puntolarla halka duyuruyordu.

 

Atatürk’ten övgü

Atatürk’ün kendi el yazısıyla Ankara’dan Rize Müdafa-ı Hukuk Cemiyeti’ne  gönderdiÄŸi ve “Öteden beri herkesin yakından bildiÄŸi kahramanlıklarıyla kendilerin tanıtmış olan Lazistan Ahali’nin ülkenin kurtuluÅŸu için azim ve üstün gayretlerini takdir ederiz” ÅŸeklinde bir cümle sarf ettiÄŸi telgrafı Rizeliler için övgü dolu sözler içeriyordu.

 

Rize Milletvekili Rauf Benli (solda beyaz kalpaklı) MustafaKemal Paşaile birlikte.

  

Atatürk, Rize ziyaretinde konuÄŸu olduÄŸu Mehmet Mataracı’nun kendisine hediye ettiÄŸi kalpakla bu fotoÄŸrafı çektirmiÅŸ fotoÄŸrafı imzalayarak o günün anısına Mehmet Efendi’ye gönderir. Bu fotoÄŸraf halen Rize’de Atatürk Müzesi’ne dönüÅŸtürülen Mataracı Mehmet Efendi’nin evinde sergilenmektedir.

 

 

  

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.