Oy Kaybettirdim ama asla destek vermedim

TRABZON - DP eski Genel başkanı hemşehrimiz Süleyman Soylu, partinin GİK üyesi Süleyman Aydoğdu ve partililerle birlikte TEK-ART Medya Merkezi?ni ziyaret ederek önemli açıklamalar yaptı. Sigara yasağıyla başlayan sohbette Soylu, bu yasağı her yönüyle desteklediğini, insan sağlığından daha önemli bir şey olmayacağını dile getirdi.

DO?RU Ä°ÅžLER YAPTIK
Seçimlerden sonra Ankara?dan İstanbul?a taşınarak siyaseti buradan takip ettiğini söyleyen Soylu, Türkiye?nin her tarafından genel başkanlığı döneminde kendisine sahip çıkıldığını belirterek, ?Vatandaşımız kimde daha fazla ümit görürse ona destek veriyor. Sırf kendi insanını bir yerlere seçmek için peşine gitmez. Hafta sonları İstanbul çevresinde dolaşırken millet yanıma geliyor ve 'Sizin yaptıklarınız doğru, biz sizi destekliyoruz' diyor. Bu gerçekten güzel bir şey. Ben bunun bulunduğumuz kısa süre de olsa doğru bir politik zeminde hareket ettiğimizden kaynaklandığını zannediyorum" dedi.

TABANIN KARARI BENCE
YANLIÅž AMA SAYGI DUYUYORUM
Siyasete veya partisine bir kırgınlığının olmadığını ifade eden Soylu, "Siyasete küsmedim. Tabanı bir tercihe zorlamak gerekiyordu. Bunu ilk kez size söylüyorum. DP eğer yerel seçimlerde istediği başarıyı alsaydı bir 'dünya partisi' olacaktı. Çünkü bu alışılagelmişin dışında, sınırları aşacak, halkın isteklerine cevap verebilecek bir siyasi anlayışı şu anda ne yazık ki yok. Tabanı da bu tercihe zorlamak için bu kongreye gittik. Eğer milletin önüne tercih koymazsan derler ki, 'Sen haksızsın, geldin 16 ay genel başkanlık yaptın, geri çekildin.' Eğer aday olmasaydım bu olurdu. Düşünsenize size rakip olan insanlarla, (Hüsamettin Cindoruk ve onu destekleyen Süleyman Demirel) dünyaya aynı bakmıyorsunuz, Türkiye?ye aynı bakmıyorsunuz, sizin çözümünüzle onların çözümü aynı değil. Seçimlerde başka partileri destek verecekler, gruplarını başka siyasi partilere yönlendirecek, DP kazanmasın diye bir tercih içinde olacaklar. Ben de kenara çekilip aday olmayacağım. Bu, kendi doğrularımla çelişmek olurdu. Kaybetmiş olabilirim. Çünkü bunu taban istedi. Tabanın genel kurulda verdiği cevap kendi takdiridir. Kabul etmem, doğru bulmam, o ayrı bir mesele. Fakat tabana göre belki çözüm buydu. Tabanın verdiği kararın doğruluğunu da zaman gösterecek" dedi.

DP RAYDAN ÇIKARSA
Partilerine küsen insanların sürekli başka partilere transfer olmasını da doğru bulmadığını anlatan Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir genel başkanın başka bir partiye geçmesi, konuşulmaması gereken bir şeydir. İl başkanıyken bana birçok teklif geldi. O zaman bile bu teklifleri ve parti değiştirmeyi kendime yedirememişken, bu durumda yani partime genel başkanlık yapmışken böyle bir şeyi düşünmek bence çok yanlış. Biz Demokrat Partiliyiz. Eleştirdiğimiz insanların durumuna düşmememiz lazım. Yapacağımız şey, Türk siyasi hayatına katkı sağlamak için elimizden geleni ardımıza koymadan sürekli üretmektir. Partimizi en zor döneminde sırtladık. Çoluğumuzu çocuğumuzu bir kenara koyup, gecemizi gündüzümüze katıp partimiz için mücadele verdik. Sahip çıktığımız değerleri bir kenara koyup başka değerlerin savunucusu olamayız. Fakat zaman gelir de partiyi aksından çıkarırlarsa o zaman?.. İlle de biz aktif siyaset yapacak değiliz. Önemli olan, durumumuzu muhafaza etmek. Adam solda siyaset yaparken geliyor AK Parti?den milletvekili oluyor. Çapraz anlayışla siyaset yapılmaz."

TÃœRKÄ°YE GERÄ°YE GÄ°TMEZ
"Şimdi siz sıranızı mı bekleyeceksiniz?" sorusuna ise Soylu, şu cevabı verdi: "Ben 2002-2007 arası siyasette aktif değildim ama çok iyi yıllar geçirdim. İl başkanlığını bırakıp genel başkan oldum. Biz misyonumuzu devam ettirmenin gayretinde olacağız. Üretmek lazım, yerinde durmamak, yerinde saymamak lazım. Beklemek siyasetçinin yapacağı şey olmamalı. Dik durmalı ve hedeflerinizden vazgeçmemelisiniz. Bizim en önemli hedefimiz; daha iyi, daha çağdaş, daha bağımsız, daha özgür, daha demokratik bir Türkiye'dir. Türkiye iyi oldukça biz de iyi oluruz. Türkiye?nin geleceğinden endişem yok. Ülkemiz adına çok ümitliyim. Türkiye gelecek 10 yılda bu bölgenin lider ülkesi olacaktır. Yeter ki değerlerini iyi kullansın. Türkiye?nin üstünlüğü var, insan kaynakları var, güvenilir geçiş bölgesi olma özelliği var. Bugün tüm dünyanın ve özellikle Avrupa?nın enerjiye ihtiyacı var. Neden Nabucco, Mavi Akım 1-2, Bakü Ceycan-Tiflis boru hattı ülkemizden geçiyor? Çünkü biz güvenilir ve geçiş bölgesiyiz. Türkiye büyük bir zenginliğe, çağdaşlığa doğru ilerliyor.
Dereler tersine akmaz. Türkiye daha fazla geriye gitmez. Kim ne kadar zırlarsa zırlasın, çatlarsa çatlasın, kendi statükosundan vazgeçmek istemezse istemesin; Türkiye geri gitmez.
Avrupa'nın da büyük sıkıntıları var. Önemli olan, bu sıkıntıları fırsata dönüştürmektir.
Yeni bir doğumdur bu ve tabii ki sancıları olacaktır. Bu süreçte ağır eleştirilere muhatap kalınacaktır. Eleştiri anlamında yapılan söylemler zaman zaman iktidarın işine yarar, elini güçlendirir. Şu anda CHP iktidar olsa ülkeyi bu anayasa ile yönetebilecek mi? Hayır. Şunu iyi bilin ki Türkiye?nin menfaatlerinden hiçbir siyasetçi kolay kolay vazgeçmez."

AK PARTİ'YE ÇALIŞTINIZ MI?
Yerel seçimlerden sonra Soylu?nun AK Parti?ye açık destek verdiği gündeme gelmişti. Bakın Soylu, bu iddiayla ilgili neler söyledi: "Bana göre akıllı adamın kullanacağı bir söz değil bu. Benim de kulağıma geldi bu söylemler. Kongre sürecinde böyle bir manipülasyonu ortaya attılar. Her şeyimizi yerel seçimlerde ortaya koyduk. Ailemizi ortaya koyduk. Sadece ben değil tüm arkadaşlarımız bunu yaptı. Bir boşluk bırakmayalım diye.
Fakat bizim partimizin bir kanadı vardır. Hiç iş yapmayan ve sadece dedikodu üreten bir kanat. Bu, Adalet Partisi'nde de DYP?de de DP?de de var. Bu çok önemli bir şey değil. Ama bu zihniyetler partimize zarar veriyor.
Ben Güneydoğu'da yüzde 5,8 oy aldım. O oyu alamazsam DTP mi, MHP mi, CHP mi alacaktı? Hiçbiri alamayacaktı. Ben o oyu AK Parti?den aldım. Ben AK Parti ile savaş yaptım. Bu söylem paranoyak bir yaklaşımdır. Bunları söylediler. Bu söylemi Türkiye?ye cumhurbaşkanlığı yapmış Süleyman Demirel?in evinde onun ağzıyla söylediler."