Sosyal Medya

GÃœNCEL

HemÅŸin Ãœzerindeki Oyunlar?!

Bu yazıları buraya asmak gereksinimi duydum.. Çünkü Hemşin üzerinde oynan oyunları çok güzel anlattığını düşünmekteyim.. Anlatımından ve cesaretinden dolayı kendisini kutluyorum ve teşekkür ediyorum. www.hemsinli.com Sitesinden alınmıştır.. Şakir AKSU ya aittir...



HemÅŸin Ãœzerindeki Oyunlar?!

Bu yazıları buraya asmak gereksinimi duydum.. Çünkü HemÅŸin üzerinde oynan oyunları çok güzel anlattığını düşünmekteyim.. Anlatımından ve cesaretinden dolayı kendisini kutluyorum ve teÅŸekkür ediyorum.   www.hemsinli.com Sitesinden alınmıştır.. Åžakir AKSU ya aittir...


HemÅŸin'deki bu Festival her yönüyle incelendiÄŸinde görülecektir ki bu organizasyon bir yönüyle-parasal destek verenler açısından deolojik temellidir. Yani ileriye dönük politik tabanlı bir organizasyondur. Fakat yerel olarak iÅŸin içinde bulunanlar açısından ise  amaç tamamen parasal ranta-getiri?ye dayanmaktadır.


Festivali organize edenler 2008-2009 bütçesi olarak
ABD'deki The Christensen Fund isimli vakıftan 220 Bin dolar yardım almıştır. Bu festivali organize edebilmek için de bölgede birileri ile işbirliğine girmişlerdir. Birilerine paralar aktarılmıştır. Birileri maaşa bağlanmıştır.


Festival hakkında Ankara'da yapılan bir toplantıda festivali organize eden derneğin yöneticilerinden biri "Biz bu festivali yapamazsak o parayı da alamayız" demiştir. Yani niyet açıkça ortaya konmuştur.


Hemşin için bir festival yapılacaksa önce Hemşinlilere sormak gerekmez mi?

Hemşin'de yapılacak HES'lere karşıyız diyenler neden düşüncelerini Hemşinlilere aktarmaz da hiç kimseye haber vermeden Hemşin için festival yapmaya kalkarlar. Eğer amaçları Karadeniz'de yapılan HES'leri protesto etmekse neden hallaç pamuğu gibi atılan Senoz Deresinde bu organizasyon yapılmaz.
Organizasyon sadece Hemşin ile de sınırlı değil. Arka planında bir sürü faaliyet var. Evlerimize giriyorlar, fotoğraflar çekiyorlar. Çektikleri fotoğraflarda açıkça söyleyerek Ermeni izleri arıyorlar.
Henüz 20 yaşında bir bayan ise ne aile lakabını ne de köyünün adını ve mahallesini bilmiyor. Güya Sosyolojide yüksek lisans yapmış ama sosyal gerçeklerden zerre kadar bilgisi yok. Hemşin'e geliyor ve ihtiyarları (Özellikle kadınları) toplayıp Tarih Atölyesi çalışması yapıyor. Tarih Atölyesi dediysek öyle bilimsel temelli filan değil. Çünkü o atölye sorumlusu kendisini dahi bilmiyor. Atölye çalışmasında ergenliğini henüz tamamlayamamış kızımız millete sorular soruyor. İhtyar kadınlarımız da anlatıyor.
Anlatılanlardan bu kızımız sorular çıkarıyor. Agos, Huçka, Halkin, Ketuk, Mesur, Mol, Ovank vb... ne demek diyor. Konuyu tamamen kelimelere indirgiyor ve arada da Hemşinlilerin Ermeni Dönmesi olduğu intibasını bırakacak yorumlar yapıyor. Milletin kafasına fitne fesat sokmaya çalışıyor.

BUNLAR VAFTÄ°ZCÄ°
Bundan 5 yıl önce bir çok Hemşin sitesinde Tigran Hamamzade Kostanian nickini kullanan biri "Hemşin Derelerinde Vaftiz Olmak" isimli bir yazı yazmıştı. O yazıya o gün gülüp geçmiştim ama baktım ki organizasyon içerisinde Zuğa'da 2 tane göl yapıp orada yüzme etkinliği de var. Soruyorsunuz bu ne diye; "Hemşinlinin kültüründe derede yüzmek vardır" diyorlar. Yani asıl amacı saklıyorlar.
Bundan 7-8 sene kadar önce bu insanlardan biri ile sırf Hemşinlilerden bir kısmını devşirmek amacı ile kurulan sitesinde tartışıyorduk. Buna benzer şeyler anlatınca "Sıkıyorsa bunları gel de Hemşin'de söyle" deyince "Bunları şimdilik Hemşin'de söyleyemem. Eğer bugün söylersem Hemşinliler B.O.K.L.U lastiklerini ağzıma sokar" demişti. Ama bakıyorum da o lafı diyen DEVŞİRİLMİŞ İŞBİRLİKÇİ HAİN Hemşin'de yapamadığı festivali Ermenistan'a kaydırmış ve melanetlerini orada icra etmeye çalışıyor.
Bunların başarılı olma şansları bugün için yok. Çünkü BİZLER varız. Yarın da şansları olmayacak. Çünkü bizim memleket sevdamız da Hemşin sevdamız da çocuklarımıza miras kalacaktır. Sevdamızın kavgası çocuklarımızla devam edecektir. Ta ki bu işbirlikçi hainler o pis ellerini Hemşin'in üzerinden çekene kadar da bu kavga devam edecektir.
Mesaj Tarihi: 2008-09-10 13:42:37

Hemşin?de iptal edilen festival genelde ülkemiz özelde ise Karadeniz?de uygulamaya konulmak istenen büyük bir planın parçasıdır. Emperyalizmin yeni yaklaşımları etnik faşizmi destekliyor. Kendi ülkelerindeki azınlıkları sosyoloji bilimine de aykırı olarak tek sınıf altında (Müslüman Azınlık) toplarken bizim gibi ülkelerde de tam tersini yapıyor. Binlerce yıldır et ile tırnak gibi iç içe olan unsurları bölüp parçalamaya çalışıyor. Bunu yaparken de içeriden işbirlikçiler buluyorlar.
Bu işbirlikçilerin attığı her adımdan haberimiz var. Melanetlerine kimlerin hizmet ettiğini, kimlere neler karşılığı işbirlikçilik yaptırdıklarını da biliyoruz.
Hemşin?de uzun zamandır yaptıkları faaliyetlerden bekledikleri sonucu alamadılar. Kendileri gibi devşirecek 2-3 kişiden fazlasını bulamadılar. Bu sebeple Almanya?daki bir BND Ajanından bile fırça yediler. Yedikleri bu fırça günlerce internetlerde dolaştı. Rudiger Benninghaus isimli bu ajan açıkça kendilerini itham ederek ?Bu kadar desteğimize rağmen (maddi, manevi) hiçbir sonuç alamadınız? diyerek bu işbirlikçileri azarladı.
Baktılar ki Hemşin?den sonuç alamıyorlar oturup Hopa?da bir toplantı yaptılar. Toplantıda çok şey tartışıldı ama öncelikli konu Hemşin idi. Hemşin?de bu kadar çabaya rağmen bir sonuç alamamış, kendilerine hizmet edecek yeterli eleman bulamamışlardı. Hemşin?de Ermeni Resmi tarihini etkin kılamamışlardı. Yani Hemşinlilerin tamamı ?Ben Türküm? diyordu. Oysa amaç Hemşinlilerin kafalarında soru işareti yaratmaktı. Becerememişlerdi.

İşte Hopa?daki bu toplantıda önce bu konunun özeleştirisi yapıldı ve önemli kararlar alındı. O kararlardan en önemlisi Hemşin?e bir şekilde sızabilmekti. Hemşin?de yapılmak istenen festival kararı da orada alındı. Önce Hemşin sınırlarında 2 festival denemesi yapıldı. Artık Hemşin?e gireme kararı alındığında da festival yeri olarak Hemşin ilan edildi. Festival yapılsa da yapılmasa da en azından bir tartışma başlatacaklardı. ?Bu tartışma sürecinde 3-5 kişi daha devşirsek kardır? düşüncesi ile hareket edildi.
Hopa?da alınan kararlardan bir tanesi de Hopa Hemşinlisi ile Rize Hemşinlisi arasında akrabalık ilişkilerine delil olabilecek çalışmalar yapmaktı. Sosyolojik olarak bunu denemişler ama sonuç alamamışlardı. Çünkü Rize Hemşinlilerinin Türkçe dışında bir dili yoktu. Kendilerinin yalanı ?Dilinizi Unutmuşsunuz? yalanı da tutmamıştı. Bu sebeple Hemşinlilerin yaşadıkları her yerde araştırmalar yapmaya başladılar.

Tarih Atölyelerinde 20 yaşındaki sabi-sübyanla kelimelerin peşine düştüler. Sonunda Rize?nin bir ilçesinde Hopa Hemşinlilerinin dili ile de konuşan bir kadın buldular. Mal bulmuş mağribi gibi sevindiler. Ama bu kadının yaşlı kadının annesinin Hopa?dan o köye gelin geldiğini, konuştuğu dili de annesinden öğrendiği anlaşılınca sukutu hayale uğradılar ama bunu sakla*** yalanlarına devam ettiler. İspir-İkizdere-Arhavi arasında binlerce kişinin yaşadığı bir bölgede 1 kişinin konuştuğu dili delil diye dünyaya takdim etmeye çalıştılar.
Hopa?da bir karar daha aldılar ve ?Hemşinlinin olduğu her yerde biz de olmalıyız? dediler. Bunun için Ankara, İstanbul, İzmir gibi yerlerdeki Horon Gecelerimize adalarını sokmaya çalıştılar. Bunların vasıtası ile gençlerin kafalarını bulandırmaya çalıştılar.
Bütün bu ideolojik bir temelli faaliyetlerini gerçekleştirebilmek için Gençlerin Hümanist duygularından, Hemşin Kültürünün engin hoşgörüsünden faydalanmaya çalışarak yapabileceklerini düşünüyor ve başka türlü başarılı olamayacaklarını kendileri de biliyorlar..
Peki, bütün bunları neden yapıyorlar? Bu konudaki Ä°deolojik düşünceleri nelerdir.  Sosyal altyapısı olmayan böyle bir çalışmaya neden giriyorlar?
Bizim işbirlikçilerimiz açısından tek sebep MENFAATTİR, PARADIR. Ancak bizim işbirlikçilerimizi kullanan perde arkasındaki asıl patronların amacı farklıdır. Onlar daha büyük oynuyorlar. Asıl Hedef Karadeniz?in tamamıdır. Karadeniz?in doğal zenginlikleri bölgemizi emperyalizmin doğal hedefi haline getirmiştir.

Ancak Karadeniz?in asıl zenginliği 50 yıl içinde gerçekleşecek İklim Değişikliği ile görülecektir. Bizim bugün göremediğimiz gerçeği Batı fark etmiş ve bu sebeple Karadeniz?e akmak istemektedir. 50 yıl içinde Avrupa?nın tamamı kutup iklimine girecektir. Bundan ülkemizin hemen her noktası etkilenecektir. Etkilenmeyen tek bölge ise Karadeniz?in Doğusundadır. Birleşmiş milletlerin ?Acil Koruma Altına Alınması Gereken 200 Bölge?den Biri? olarak ilan ettiği bu bölge Trabzon?un Doğusundan başlayıp, Rize, Artvin, Gürcistan, Ermenistan (bir bölgesi) ve Azerbaycan?ı (bir bölgesi) içine almaktadır. İşte saldırıların gerçek sebebi de budur. Yapılan faaliyetlerin tam***n arka planında da bu bölgeye vatandaş olarak olsa da yerleşebilmek çabası vardır.
Emperyalizmin her zaman bu tür hedefleri olacaktır. Bunlara alışkınız ama alışkın olmadığımız şey içimizden bazılarının olayın bu boyutunu da bilmelerine rağmen bu tür etkinliklere destek vermeleridir. Bu desteğin tek sebebi ?Hemşin?in kabuğunu kırıp dünyaya açılması? olamaz. Çünkü Hemşin?in doğal varlıkları bile bunu tek başına ve hiçbir çaba göstermesek de gerçekleşebilecek kadar zengindir. Bu desteğin sebebi de menfaattir, paradır. Benim açımdan canımı sıkan tek şey bazı hemşerilerimizdeki para ve menfaat sevgisinin Hemşin sevdasının önüne geçmesidir.
Sonuç ne mi olur?
Hemşin Deresini bilmeyen yoktur. Baraj yapmaya kalksan 2 karış suyu bir değirmeni döndürmez ama taştığı zaman dağları denize dökebilecek kadar da güçlüdür. Anlayana?. Selam ile?
Mesaj Tarihi: 2008-09-12 15:00:20 

HemÅŸin üzerine oynanan oyunlar bireysel inanışlardan ve köken merakından kaynaklanmıyor. Tamamı uzun süreli bir planın parçasıdır. Kademe kademe uygulamaya konmaktadır. Bundan 1,5 sene önde Pazar?ın bir köyünden biri bir video hazırlamış ve bunu birçok HemÅŸin sitesinde yayınlamıştı. O videoya önce gençlerimiz karşı çıktı. Daha sonra videodaki tüm yalanları belgeleri ile yüzlerine vurduk. Bu sefer; ?Yazdıklarımız doÄŸru olmayabilir ama tarihi bir gerçeÄŸi ortaya çıkarmak zorundaydık? diye ikinci bir yalana sarıldılar. 
Peki, bu yalanlarla yetindiler mi? Elbette ki yetinmediler. Bir video daha hazırlayıp onu da birçok Hemşin sitesinde yayınladılar. Yetmedi, bir de bu yalanları İngilizceye çevirip binlerce siteye asıp dünyayı etkilemeye kalktılar. Bu videolara memleketimizin gençlerinin kurduğu siteye aktardığımız annemiz, babamız, kızlarımızın fotoğraflarını da eklediler. Akrabalarımızı ?Bunlar Ermeni halkı mensuplarıdır? diyerek dünyaya dağıttılar.
Bu videoyu hazırlayan SATILMIŞ HAİN ve yardakçıları Hemşin?de yapılacak festival için GOLADER tarafından maaşa bağlanmış kişi ile Pazar?da kol kola geziyor.

Başta da dediğim gibi Hemşin üzerine oynana oyunlar kesinlikle bireysel değildir. Planlıdır, programlıdır, maddi ve manevi olarak Ermenistan ve Diaspora desteklidir.
Hiçbir Hemşinli bu güne kadar Hemşin?de yapılacak etkinliklere karşı çıkmadı. Tam tersine evini, kapısını, ocağını gelenlere açtı. Sofrasındaki yiyecekleri gelenlerle paylaştı. Yapılan festivallerde hangi dilde olursa olsun söylenen şarkılara katıldı, horonlar oynadı, birlikte eğlendi. Çünkü bu güne kadar yapılan hiçbir organizasyonun arkasında böylesi hain işbirlikçiler yoktu. Hatta dış kaynaklı para da yoktu. Yapılan festivaller için Başar Hoca?nın ne kadar sıkıntı çektiğine bizzat şahit olanlardan biri de benim.
Oysa GOLADER tarafından yapılmak istenen festivalin arkasındaki gerçekleri herkes biliyordu. Bu festival ile ilgili olarak Ankara?da iki toplantı yapıldı. Bu toplantılarda çok şeyler konuşuldu. Ama GOLADER bildiğinden şaşmadı, inatla direndi ve programı Hemşinliler olmadan uygulamaya çalıştı. Festival komitesine 1 kişi vermemizi bile kabul etmediler.
O toplantıda bulunan hemen herkes festivali organize edecek dernek ve arkasındaki kişilerin Hemşinlilere kendi iradeleri dışında başka bir ırk yamama gayreti ve çabasını eleştirdi. Sessiz kaldılar. ?Biz böyle bir şey demedik? demediler.
O toplantıda Remzi Bekar Ağabeyimiz bir olay anlattı. İstanbul?da Hemşin Derneğinde sohbet ettikleri sırada orada bulunanlardan biri Remzi Bekar Ağabeyimize; ?Remzi Abi! Hemşinliler için çok şey söylüyorlar. Hemşinlilerin aslı nedir?? diye bir soru yöneltir. Remzi Bekar soruya karşılık; ?Bizler Türk?üz? dediği anda Birol Topaloğlu ?Yalan söyleme! Hemşinliler de sen de Ermeni dönmesisiniz? der. İşte bu olayı Remzi Bekar herkesin içinde anlattı. Bunun üzerine Birol Topaloğlu? nun eşi Refika Kadıoğlu; ?Bu meseleyi kendisi ile konuşacağım. Gerekirse özür dileyecek? dedi ama bu da gerçekleşmedi.
Bu sırada Helesa Grubunun kurucusu ve Ayşenur Kolivar?ın kocası Ender Abadoğlu söze girerek; ?Ben bu olayı kendisi ile görüşeceğim. Gerekiyorsa hesap soracağım? dedi. Ama toplantıda bulunan Hemşinli bir genç Ayşenur Kolivar?ın kendi sitesinde Hemşinliler için; ?Hıristiyan Ermeni ve İslam?ın melez kültürü Hemşinliler? diye bir tanım yaptığını söyleyince Ender Abadoğlu; ?O söz eşime değil bana aittir? dedi. Yani İstanbul?a dönünce Birol Topaloğlu?ndan hesap soracağını söyleyen Ender Abadoğlu da Hemşinlilere Ermeni dönmesi diyordu.


Hemşinliler işte bu ikiyüzlülüğe karşı çıktılar.

Bu gelişmelerde aklımda kalan ve cevabını bir türlü veremediğim birçok soru var. GOLADER? i iyi biliyorum ve onların yapacağı hiçbir şey beni şaşırtmaz ama içimizden birilerinin yaptıklarını da kabul edemiyorum.
Biz bu derneği Hemşin?e katkı sunmak ve Hemşin için bir şeyler yapmak için kurduk. Dernek kapısından içeri politikayı bir gün olsun sokmadık. Dernek vasıtası ile bir sürü güzelliğin altına imza attık. Derneğin her türlü faaliyetinde dernek yönetiminin imzası vardır ve başarı tüm yönetimindir.

Büyük bir birlik sergilerken neden bu durum yaratıldı? Hemşin için faydası olmadığı gibi Hemşin?i Diasporanın önüne yem gibi atacak bir düşüncenin ürünü bir festival ve arkasındaki karanlık kişiler için Remzi Bekar?ı kırmaya, üzmeye değer miydi?

Hemşinlilerin kendisine hürmet ve saygıda bir gün olsun kusur etmediği bir büyüğümüzün genç bir kızımızı sorgular tarzda azarlaması ve o kızımızın gözlerindeki yaşın bir damlasına bile bu festival değer miydi? Büyük heyecanlar ile kurduğumuz ve bu güne kadar ?Kol kırılır yen içinde kalır? diye ses çıkarmadığımız, evladımız gibi sevdiğimiz derneğimizi bu duruma düşürmeye değer miydi?

Hepsinden vazgeçtim; Bu festivalin arkasındaki karanlık insanlar için bir tane dahi olsa Hemşinliyi üzmeye değer miydi? Günlerdir kendi kendimi aynı soruyu soruyorum.
Neden? Neden? Neden? Neden

Mesaj Tarihi: 2008-09-14 04:24:18

 

 

Festival maskesiyle Ermenicilik

 RÄ°ZE?de düzenlenecek 3. YeÅŸil Yayla Festivali için Ermeni diasporasıyla baÄŸlantılı The Christensen Fund?un (TCF) 220 bin euro göndermesi Karadenizlileri ayaÄŸa kaldırdı. ?HemÅŸinliler Ermenidir? propagandasının yapılmak istendiÄŸini belirten vatandaÅŸlar, ?HemÅŸinliler Türk boyudur? dedi. 
Çeşitli sivil toplum kuruluşu önderlerinden İsmail Dinçer, Musa Abay, Cevat Çiçek, Fatih İslamkaraoğlu ve Bahattin Karagöz, misyonerlik faaliyetlerine Ermeni yanlılarının eklenmesinden endişe duyduklarını ifade ettiler.
Ermeni parasıyla festivale isyan!
Diasporanın desteklediği TCF?nin, Ermeni propagandası için Rize?de düzenlenecek Yeşil Yayla Festivali?ne 220 bin euro katkı sağlaması Karadenizlileri ayağa kaldırdı

Haber:  Selda Öztürk KAY
Festival adı altında Ermeni propagandasına vatandaÅŸlar isyan etti.  Rize?nin Fındıklı, ÇaÄŸlayan, HemÅŸin ve Çüpendüzü Ä°lçelerinde, 1-3 AÄŸustos 2008 tarihleri arasında düzenlenecek  3. YeÅŸil Yayla Festivali?ne Ermeni gölgesi düştü. Bu yıl organizasyonu üstlenen Gola (Yayla) Kültür, Sanat ve Ekoloji DerneÄŸi?nin, merkezi ABD?nin San Fransisco kentinde bulunan Ermeni diasporanın destek verdiÄŸi The Christensen Fund?dan (TCF) 220 bin euro bütçe aldığını öğrenen vatandaÅŸlar, etkinliÄŸin iptalini istedi.

Etnik kök arayışındalar!
Ulusal Güç BirliÄŸi Platformu Genel Sekreteri Ä°smail Dinçer?in, Kıbrıs Türk Kültür DerneÄŸi?nde bir araya getirdiÄŸi Karadeniz  derneklerinin temsilcileri, bölgelerinde yürütülen ?misyonerlik? faaliyetlerine Ermeni safsatalarının eklenmesinden endiÅŸe duyduklarını ifade ettiler.  Gola Kültür, Sanat ve Ekoloji DerneÄŸi?nin bölgedeki faaliyetlerini anlatan Pazar EÄŸitim Vakfı BaÅŸkanı Cevat Çiçek, ?Batık Ermeni kültürü ve mirasından bahsediyorlar. Bizde bu yönde bir kanaat oluÅŸturma gayretindeler. DoÄŸu Karadeniz?de etnik ayrımcılık yaratmaya çalışılıyorlar? dedi. HemÅŸin Sosyal Sorumluluk ve GeliÅŸim DerneÄŸi?nin yeni BaÅŸkanı Musa Abay da, ?Festival, HemÅŸin?de infiale yol açtı. Halk yapılmasını istemiyor. Festival, bu bölge Ermenilere aittir düşüncesine belge, bilgi ve doküman saÄŸlamak amacıyla düzenlendi? diye konuÅŸtu.

Gola?daki kuÅŸkular


Rize Dernekler Birliği Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Bahattin Karagöz de, ?Festival, art niyetli kişilerin savunduğu ?etnik farklılık? tezine coğrafi tanıklık yaratmaktan ibarettir. Doğu Karadeniz?de Ermenilere dair bir ?kök? arayışında olanlar, uluslar arası arenada bu belge ve bilgileri kullanarak ?Bakın, Doğu Karadeniz?de Ermeni kültürü var? savını öne sürecektir? dedi. Gola (Yayla) Kültür, Sanat ve Ekoloji Derneği, İstanbul merkezli faaliyet gösteren bir sivil toplum kuruluşu olarak biliniyor. Derneğin uzman olduğu iddia edilen üyeleri, Doğu Karadeniz bölgesindeki çeşitli il ve ilçelere rutin olarak düzenledikleri ziyaretlerde, Karadeniz?in kendine özgü ?yer, yemek adları ile bazı terimlerin? tarihi kökenlerini araştırırken, ?Ermeni kültürünün izlerini? arıyor. Derneğin, bölgedeki tarihi ev ve yapıları fotoğraflayarak Ermeni kültürünün varlığını kanıtlama yönünde faaliyetleri de devam ediyor.

İlgi odağı Karadeniz
Merkezi San Fransisco?da bulunan Ermeni diasporanın destek verdiÄŸi The Christensen Fund?un (TCF) coÄŸrafi öncelik verdiÄŸi bölgeler arasında Türkiye?nin DoÄŸu Karadeniz bölgesi ile Kırgız Cumhuriyeti ve Tacikistan yer alıyor. TCF, ?istisnai kültürel? ve biyolojik  farklılıklar üzerine araÅŸtırmalar yapan kurum ve kuruluÅŸlara finansman desteÄŸi saÄŸlıyor. KuruluÅŸun internet
sitesinde, ?Heterojen yapıların daha esneklik kazanması? ifadesi dikkat çekerken ?küresel iklim değişiklikleri ve diğer değişimler? ibaresiyle de faaliyetlerin amacına genel bir anlam verme çabası görülüyor. Vakfın ismi oldukça şüphe uyandırıyor. ?Christensen? sözcüğü ?Christen? teriminden türüyor ve bu terimin Türkçe karşılığı ise ?Vaftiz etmek, vaftiz sırasında ad vermek? olarak biliniyor.

Festivalde, ?HemÅŸinli-ler Ermenidir? propagandası yapılacağını bildiren dernek temsilcileri, ?HemÅŸinliler Türk boyudur? diye tepki gösterdi. 24/07/2008  22:57

 

 YeÅŸil Yayla Festivali?ne ?Milliyetçi? Müdahale

Üçüncü Yeşil Yayla Festivali?nin Hemşin ayağı, ?Hemşinliler Ermenidir? propagandası yapılacağını iddia eden bir grubun baskısıyla iptal ettirildi.Festivalden Nilüfer Taşkın ?Etnik milliyetçilik üzerinden siyasi rant elde ediliyor" diyor.

Semra ÇELEBİ

[email protected]

Ä°stanbul - BÄ°A Haber Merkezi

31 Temmuz 2008, PerÅŸembe

Merkezi İstanbul?da bulunan Gola Kültür, Sanat ve Ekoloji Derneği?nce bu yıl üçüncüsü düzenlenecek olan Yeşil Yayla Festivali yarın başlıyor. Ancak festival, içeriğinden çok, öncesinde yaşananlar nedeniyle gündeme geldi.

Amacı ?Doğu Karadeniz?deki kültürel ve ekolojik değerleri geleceğe taşımak? olan derneğin her yıl düzenlediği Yeşil Yayla Festivali?nin bu yıl Hemşin?de düzenlenecek bölümü, öncesinde yürütülen anti-propaganda faaliyeti nedeniyle iptal edildi. Festival tümüyle Fındıklı?ya taşındı.

Gola Kültür Sanat Ekoloji Derneği?nden Nilüfer Taşkın, festival hazırlık çalışmaları sırasında bölgede yükseltilen aşırı milliyetçi dalgayı hissettiklerini ve bunun 15 Haziran?da Rize Dernekler Federasyonu?nda düzenlenen festival tanıtım toplantısında da kendilerine yansıtıldığını söylüyor.

Festival başlamadan milliyetçi propoganda

Taşkın?a göre anti-propagandalar festivalin yurtdışı sponsoru The Christensen Fund vakfı ve festivalde sahne alacak olan Grup Helesa?nın repertuarından dolayı başladı.

Taşkın sürecin nasıl başladığını anlatıyor:

?Grup Helesa Karadeniz?de her dilden şarkılar söylemekte. Hemşince de bunlardan biri. Ankara?da Hemşinli sivil toplum örgütlerinin de bulunduğu Rize Dernekler Federasyonu?nda festivali tanıtmak amaçlı düzenlediğimiz toplantıda bu grubun repertuarına ve dolayısıyla Hemşinlilerin etnik yapısına ilişkin ciddi hassasiyetler olduğunu gördük. Sonuç itibariyle grup bölgedeki kimlik konusundaki aşırı hassasiyete saygı duymaları sebebiyle repertuarının tamamını Türkçe yapma kararı aldı. Buna rağmen dedikodular artarak devam etti.?

Festival?e fon sağlayan The Christensen Vakfı?nın da bu dedikodularda kullanıldığını söyleyen Taşkın ?The Christensen Fund; tıpkı Türkiye?de ve dünyada var olan pek çok vakıf gibi dünya çapında özellikle çevre konularındaki çeşitli projelere destek veren ve AB Hibe Fonları sistemine benzer bir biçimde tüzel kişiliklerin hibe başvurusunda bulunabildikleri bir aile vakfı" diyor.

"Vakfın destek verdiği diğer projelere web sitesinden ulaşılabilir. Vakfın ismi, kurucu ailenin soyadından gelmektedir. Ancak bu isim manipüle edilerek misyonerlik yaptığımız imasında bulunmak ve derneğimizi açık hedef haline getirmek için kullanılmak isteniyor.?

Ankara ve İstanbul?da yaşayan, bir kısmı aktif siyasetin içinde de bulunmuş aşırı milliyetçi ve ulusalcı çevreler tarafından internette çıkan bir takım spekülatif yorumlardan yola çıkarak ?Ermeni propagandası? dedikodusunun yayıldığını belirten Taşkın son olarak Yeniçağ gazetesinde ve Hemşinliyiz.biz internet sitesinde çıkan haberlerle bu kanının güç kazandığını söylüyor.

Hidroelektrik yanlılarını da rahatsız etti 

Ulusal basında çıkan haberlerde sanki tüm Hemşin halkının festivali bölgeden kovduğu gibi bir izlenim yaratıldığına da dikkat çeken Taşkın, kaymakamlığa dilekçe verenlerin iki kişi olduğunu söylüyor:

?Hemşin?de festival yapmayı uygun gördüğümüz ve ilgili kişilerle görüşmelerini yaptığımız Çüpendüzü arazisinin bağlı bulunduğu Muhtar ve arazinin yüzde 5'lik hisse sahiplerinden birinin akrabası bir kişi kaymakama festivalin yapılmaması hususunda bir dilekçe verdi. Ama festivalin Neşet Ertaş konseri dahil olmak üzere ikinci ve üçüncü gün etkinliklerini bu alanda yapmaktan kaymakamlık değil bizler vazgeçtik, kaymakamlık bu kişilerle uzlaşma sağlandığı takdirde festivalin yapılmasında bir sakınca görmedi. Ancak bizler, sanatçıların rahatlık ve uyumlarını düşünerek, zaten alt yapı olarak da oldukça sıkıntılı olan bu alandan çekmeyi uygun gördük festivalin konser ve gezi etkinliklerini.?

TaÅŸkın?a göre antipropaganda yürütenlerin bir diÄŸer derdi de Hidroelektrik Santraller: ?Ä°lginç olan bu antipropagandayı yürütenlerin aynı zamanda HES (Hidroelektrik Santraller) konusunda olumlu düşünmeleri. ?Dereler? teması ile HES?lere karşı gelen sivil insiyatifin festival aracılığıyla sesini duyurmak isteyenler de böylece zarar görmüş oluyor.? 

Bütün bu olumsuzluklara rağmen festivalin tümünün Fındıklı?ya kaydırılarak gerçekleştirileceğini belirten Taşkın herkesi bu festivali sahiplenmeye çağırıyor:

?Bu tür olayların Türkiye?de demokrasi, çoğulculuk adına işler yapan hemen bütün aydın ve sanatçıların başına geldiğini biliyoruz. Yaptığımız işe son derece güveniyoruz ve yolumuza devam ediyoruz. Festival, Türkiye?nin her yerinden Karadeniz?in sosyal ve fiziksel olarak içe kapalı yapısı dolayısıyla gelmeyi erteleyen pek çok konuğu ve çok değerli aydın ve sanatçıları ağırlıyor. Tüm bunların bu spekülasyonlarla gölgede kalmamasını istiyoruz.?(SÇ/EZÖ)

 

 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.