Sosyal Medya

Bizi Bölücülükle Suçluyorlar

DSP İl Başkanı Suiçmez, DSP?deki Olağanüstü Kongreyi ve bundan sonraki yol haritasını TAKA?ya açıkladı



Salı Söyleşileri?nin bu haftaki konuğu DSP İl Başkanı Sibel Suiçmez. Suiçmez partideki genel başkanlık sürecini ve Trabzon?daki yerel seçimi değerlendirirken samami ifadeler kullandı. AK Parti?nin belediyeyi almasıyla Belediye?deki barışın bozulmaya başladığına dikkat çeken Suiçmez, Sarıgül olayı ile ilgili olarak da ilginç ifadeler kullandı

 

TAKA: Öncelikli olarak genel başkanlık seçimi yapıldı. Zeki Sezer önce çekildi sonra aday olacağını söyledi ve aday oldu. Seçimlerde eski genel sekreter Masum Türker genel başkan oldu. DSP?yi nasıl bir süreç bekliyor?

 

Sibel Suiçmez: 29 Mart Seçimlerinden sonra örgütler daha da toparlanıp genel merkez düzeyinde parti meclisi il başkanları bir araya gelip seçim sonuçlarını tartışmadan genel başkanımız Sayın Zeki Sezer başarısız olduğu kanaatiyle istifa etme kararı verdi. O süreçte hem Trabzon il örgütü olarak hem geneldeki Demokratik Sol örgütleri olarak genel başkanın yaptığı bu kişisel davranışın partimize yarar getirmeyeceğini, henüz tartışılmadan bir başarısızlığın kabulünün de doğru olmadığı ama ondan da öte genel başkanın ayrılma yöntemi ve zamanlamasını doğru olmadığını ifade ettik. Bunu İl başkanları toplantısında da ifada ettim.

 

Bire bir görüşmemiz de partiden ayrılmansın zamanlamasının yerinde olmadığını kendisiyle paylaştım. Çünkü bu süreçte parti meclisinde bir değişiklik olmayacak genel başkan seçimi yapılacak ve eğer bir başarısızlık varsa hepimizin bu başarısızlığa ortak/haber_images/sibelum.jpg olduğunu üst yönetimden başlayın da il başkanlarının, il yönetimlerinin istifa etmesi gerektiğini ifade ettim. Ama o başarısızlığı kendi kişisel yorumladı ve örgütlerin dim dik ayakta kalması gerektiğini söyleyerek istifasını da il başkanları toplantısında diretti. Daha sonra yaşanan süreçte çoklu seçime gitme durumu gözüktü, bunda genel başkan ve örgüt arasında hiçbir problem yoktu.

 

İl örgütü başarısız şeklinde hiçbir bildirge belirtmemiştir. Toplantıda genel başkanın istifa etmemesi için ısrarlı bir görüş birliği vardı. Gelişen süreç içerisinde kendi yaptığı konuşmalardan da açık kapı bıraktığı gözüküyor; İstifasının bir meydan okuma, açılımların yapılması gerektiğini, değişikliklerin acilen yapılması gerektiğini söyledi. Yani bırakıp ta giden, arkasına bakmayan bir genel başkan görüntüsü çizmedi. O yüzden örgütler olarak Sezer?in sona ana kadar geri dönebileceği fikri oluştu. Kendisine geri dönüşümü çağrısında da bulunduk. O süre de bir sürü genel başkan adayı ortaya çıktı. Bunlar kimisi kamuoyunun tanıdığı, kimisi tanımadığı genel başkan adayları. Bu süreçte anlaşılan o ki eski genel başkanımız Masum Türker bir görüşme yaptılar.

Demokrasi de bu olaÄŸan bir ÅŸey.

 

Sonuçta seçim yapıldı ve Sayın Türker genel başkanımız oldu. Partimize çok büyük katkıları olacağını umuyoruz.Delegeler en güzel kararı ortaya koymuştur. Ama bu dediğim gibi çok fazla ses getirebilecek kurultay değil sonuç itibari ile olağan kurultaya kadar farkımızı taşıyacak genel başkan seçimiydi.

 

TAKA: Sarıgül?ün adaylığı gündemde, bu olayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

 

Sibel Suiçmez: Şimdi sayın Sarıgül partimize üye olmuş partimizden de Belediye Başkanlığını kazanmış bir kişidir. Örgütlerde ve halkta Sarıgül?ün ismine karşı bir ilgi mevcuttur. Bu ilgiyi de tespit etmek gerekir görmezden gelmek doğru bir yaklaşım değil. Genel başkanlık yarışı, sadece genel başkanlık yarışı olduğu için; yani gelecek olan bir başkanın kendi kadrosunu kurma şansı yok. Veya kendi kadrosuyla çalışma olanağı yok. Bu süreç içerisinde aday olmayı düşünen birçok aday da aday olmamıştır. Adaylıkların olağan kurultaya saklamaktadırlar. Zannedersem de Sayın Sarıgül?ün de olağan genel kurul aşamasında bir tavrı bir girişimi olacaktır.

 

TAKA: Acaba sizce DSP?yi yeniden ayağa kaldırabilir mi?

 

Sibel Suiçmez: Önemli olan örgütlerin heyecanlanması etkili değildir. Sonuçta halk istiyor ve oyla seçiyor. O yüzden gördüğümüz gözlemlediğimiz Sarıgül?e solun, sol düşüncede olanların değil, sağ düşüncede olanların da oy verebileceğidir. Sağdan da çok büyük destek alabileceğini Sarıgül göstermektedir. Daha doğrusu halkın öyle bir gözlemi söz konusu. Tabi bazen halkın da yaptığı birbiriyle örtüşmeyebilir. Yaşamadan görmek mümkün değildir. Biz bir tespit yapıyoruz. Gördüğümüz o ki Sarıgül?ün halk üzerinde çok büyük bir heyecan yaratma durumu var.

 

TAKA: Merkez sağda karizmatik liderler çok fazla çıkmıyor. Sola baktığımızda karizmatik lider sorunu var bunu neye bağlıyorsunuz ve bunu nasıl aşılabilir? Ecevit gibi hakçı bir lider neden çıkmıyor?

 

Sibel Suiçmez: Halkçı bir lider çıkmıyor dersek şimdi o da yanıltıcı olur. Çünkü biliyorsunuz Sayın Erdal İnönü de aslında halk tarafından çok sevilen bir insandı. Ama ideolojik olarak bakmak gerekir sol düşünce içerisinde liderler çok önemli olmamalı. Çünkü ideolojide partinin programları ön plana çıkmalı. Yani lidere bağlı bir siyaset anlayışı doğru bir siyasi anlayış değildir.

 

Sol çizgide olan, sol düşünenler için. Diğer tarafa bakıldığında Türkiye?de bunun böyle olmadığını görmekteyiz. Halen daha seçmen lider aramaktadır her ne kadar buna sıcak bakmasak da parti programı ve yapacaklarınızla bir yere varmanız gerekir desek ve terfikteki uygulamada solun da gerçekten halka bütünleşen ilgileye karşılık verebilecek bir liderin geleceği gerçeğini görmemezlikten gelemeyiz.

 

TAKA: Sol da halkın değer yargılarını önemsemeyen bir yapı var mı?

 

Sibel Suiçmez: Buna Demokratik Sol Parti açısından cevap verirsek, DSP?nin kuruluş felsefesinde de bu var Demokratik Sol Parti bu özelliğiyle birlikte sosyal demokrasiden ayrılmaktadır. Yani Türkiye gerçeğinden doğmuş bir sol ideoloji olarak doğuyor. Biz bu seçimlerde de gördük herkes bize sevgiyle ve saygıyla yaklaşıyor hiçbir yerde tepki almamaktayız.

 

/haber_images/ayna.jpgBuna merhum Bülent Ecevit son derece de hassasiyet gösteriyordu. Ondan sonra gelen başkan Sezer de halkın duygularına önem veren biriydi. Zaten o yüzden inançlara laiklik anlayışı sol da tepkiler aldı. DSP?yi diğer partilerden ayıran önemli özelliklerden biri budur. Bundan sonraki süreçte de Demokratik Sol Parti?nin başına gelecek olan genel başkanların hepsi halkın değerlerine son derece dikkat edecek insanlardır. Halkın değer yargılarına bakmamak gerekli ilgiyi göstermemek DSP?de olmaz. Zaten bu anlayışların olumlu olması üzerine kurulan bir partiyiz.

 

DSP?yi Bölücülükle Suçluyorlar

 

TAKA: Yerel seçimlerde partide ortak bir görüş sağlanamadı. Volkan Canalioğlu ile iyi ilişkileriniz olmasına rağmen aday çıkardınız adayınızı desteklediniz. Trabzon seçimlerde sizce doğru olanı mı yaptı?

 

Sibel Suiçmez: Sadece bu seçimlerde değil biz bu zorluğu 2007 yılındaki genel seçimlerde de yaşadık. Türkiye?de yaratılan bu iki kutuplu siyaset hedeflerin tümünü ortadan kaldırmak istemektedir. Başka partilere yaşam şansı verilmemeye çalışılıyor. Bunun nedeni de hem hükümette olan partinin hem de ana muhalefet partinin sürekli gerilime yönelik politika izlemesinden kaynaklanmaktadır. Hükümette olan parti sürekli bu laikliğe karşı davranışları nedeniyle halkın büyük kesiminde korku, panik yaratmakta buna karşı da tabi ki Cumhuriyet Halk Partisi?ne o kesimler ana muhalefet partisi olduğu için yönelmeye çalışmaktadır. Bu süreçte elbette diğer siyasi partiler ne kadar dese de adaylarını ortaya koysa da, çok büyük bir tepki oluşmakta. Bölüyorsunuz, böleceksiniz şeklinde suçlamalarla karşı karşıya kalmaktayız. Bu çok son derece haksız bir suçlama ama anlattığımız o nedenlerden ötürü endişe nedeniyle siyasi partileri ve DSP bu yönde sıkıştırmaktadır.

 

Bu yönde de CHP yöneltmeye çalışıyor. Nitekim 2007 seçimleri de bu havada geçti. 2007 seçimlerinden önce DSP yüzde 10 barajına çok yakınken birden bire başlayan o Cumhuriyet mitingleriyle o iş birliğine gidilmemesi durumunda her iki partiyi de cezalandırma durumunda kaldığı için bir zorunlu işbirliği gerçekleşmiştir. Bu işbirliklerinin kurumsallaştırılması alt yapısının yapılmaması sadece bize gelin bize katılın bize katılmak zorundasınız yaklaşımı nedeniyle istenilen sonuca yaklaşılamamıştır. Bu yerel seçimler de böyle oldu.

 

AK Parti?nin belediyesinin olduğu yerlerde ondan almak için sadece sol partiler değil diğer sağ ve sol partiler bir araya gelme çabası içerisine gidildi. Veya diğer partilerin elinde olan belediyelerde de yine vermemek üzere kutuplaşma oldu. Bu kutuplaşama yerel seçimlere yansıdı. Bu durumda da halktan çok büyük bir baskı geliyor. Siz Siyasi parti yöneticisi olarak halkın bu baskılarını görmemezlikten gelemiyorsunuz.

 

İstanbul ve diğer olan illerde olan bu oldu halk AK Parti?ye kaptırmamak, ya da AK Parti?den belediyeyi geri almak üzere güçlü gördükleri parti altında bir araya gelme isteğini dile getirdiler. Bu süreçte gerçekten partiler zor durum yaşadılar. Bunu da anlayışla karşılamak lazım çünkü siz bir karar verememe anlayışı olarak algıladınız ama. Parti olarak bu süreçte zor bir karar verdi. Bildiği gibi partiler seçimlere girmek için kurulur yani seçimlere girmemek bir şekilde partinin kendi kendini imha etmek gibi bir şey oluyor.

 

Trabzon?un Barışını Bozmayın

 

TAKA: Peki bu kadrolaşmalarla ilgili neler söyleyeceksiniz?

 

Sibel Suiçmez: Şimdi maalesef onu görüyoruz. Sayın belediye başkanı Trabzon?un geçmişte yaşadıklarını bilmeyebilir çünkü burada yaşamıyor. Özellikle Sayın Volkan Canalioğlu?nun Trabzon Belediyesi?ndeki iş barışını sağladığını, seçim çalışmalarımızda da deklere ettik. Yani bir yıkıcı bir politika izlememiz mümkün değildir. Yapıcı bir şey yapana hep teşekkür ettik. Volkan beyin seçimi almasıyla birlikte hem Trabzon halkı bir belediyesi olduğunu hissetti hem de oradaki çalışanlar bir iş barışına kavuştu bunu görmek lazım.

 

Bunun da yitirilmemesi gerekirdi. Gerçekten Asım Aykan zamanında hem halka hemde belediye çalışanlarıyla Asım Bey çok büyük problemler yaÅŸadı. Halk bölündüğü gibi Trabzon Belediyesi çalışanları da bölündü. Sürüldüler, manevi yönden çok büyük maÄŸdur oldular. Baktığımızda sayın baÅŸkanın atamaları yapmadan önce bir süre beklemesi gerekirdi. GeldiÄŸi zaman baÅŸkan yardımcılarını deÄŸiÅŸmesi çok normal buluyorum. Ama baktığımız zaman sayın baÅŸkan çalışanlarının çalışma sistemini görmeden liyakatlerine bakmadan deÄŸerlendirmeden alt kadroya yansıyacak ÅŸekilde atamalar yapmıştır. Bu çok doÄŸru deÄŸildir. Atamalara bakıldığında Asım Aykan kadrosunun tekrar iÅŸ başına getirildiÄŸi gözükmektedir. Bunu hiç tasvip etmiyoruz./haber_images/ayna1.jpg 

 

Sayın başkan seçimden önce insanları mağdur etmeyeceğini, işten çıkarmayacağını taahhüt etmişti. Ama daha sonra yapmış olduğu basın toplantısında bunun çerçevesini çok genişletti. Adeta başkan rövanş alma duygusuyla hareket etti. O yüzden bir an önce bu işçi barışını bozacak atamaları yer değişikliklerini durdurması gerekmektedir. Bu yöndeki gelişmelerin şuanda olumuz olduğunu belirtmek isterim. Kişisel bir takım ilişkiler ön plana çıkmaktadır. Ahbap çavuş ilişkisi içerisinde bir takım atamaların yapıldığı görülmektedir. Trabzon Belediyesi?nin kurulduğu o iş barışının tekrar kurulması gerekiyor. Kraldan çok kralcı olanların sözüne pek kulak asılmaması gerekiyor. Kendisine yapacağımız ziyarette de bu konunun gündem olacağını düşünüyorum.

 

TAKA: Son olarak eklemek istediÄŸiniz neler var?

 

Sibel Suiçmez: Demokratik Sol Parti olağan kongresine giderken gerekli çalışmaları yapacak, yepyeni dinamik kadrolarla Türkiye siyasetine damga vuracaktır. Solda çok büyük bir eksikliğin olduğu ortadadır. Demokratik Sol Parti bu birleşme, açılım yapma olayını gerçekleştirilebilecek en doğru partidir. O yüzden biz herkesi Demokratik Sol Parti?de siyaset yapmaya davet ediyoruz.

Haberin  gazeteniz 'da alınmıştır

 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.