Varlığım Türk varlığına armağan olsun

Uğradığı son bombalı suikastten sağ olarak kurtulan Trabzon?un eski milletvekili, sırasıyla Devlet, Milli Savunma ve Adalet eski bakanı Hikmet Sami Türk, "Kimse ülkenin bütünlüğünü bozamayacak ve kimse bana bu bütünlük için verdiğim kararlılıktan geri adım attıramayacak" dedi
Türkiye Cumhuriyetinde hiçbir adalet bakanı O?nun gibi verimli olamadı... O?nun gibi, terör örgütlerinin cezaevlerinde üzerine gitmedi... O?nun gibi, yasaları çağdaş bir düzene sokmadı...
Adalet Bakanlığı döneminde, Türkiye?nin her anlamda çağdaşlaşması için önce Türk Ceza Kanunu?nda, sonra Medeni Kanun?da, ardından Borçlar Kanunu?nda yığınla yeni değişiklik yaptı. Ülkenin ufkunu açtı.
O, Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk?tü.
Hikmet Sami Türk, iki dönem Trabzon?un vekili oldu. Partisi DSP, iktidarda olduğu sürece de kabinede yer aldı. Önce Devlet Bakanı oldu, sonra Milli Savunma, ardından Adalet Bakanlığı yaptı. Dürüst siyasetin sembolü oldu. İlkelerinde dik durdu. Siyasi anlamda bir siyasetçinin hangi değerlere değer vermesi gerektiğini ülkeye hatırlattı.
Başbakan Erdoğan?ın fikirlerine karşıydı ama yüreklice çıktı, genel başkanı ile ters düşeceğini bile bile, siyasi yasaklı olmasının bir mantığı olmadığını belirterek Türkiye?nin gündemine oturdu. Rehberi hukuk, yolu Atatürk?ün yoluydu.
Ülkenin bütünlüğüne karşı mücadele edenlere dik durdu. Bu yolda öğrenci yetiştirdi, kitaplar yazdı, maddi manevi her alanda yüreğini ortaya koydu.
Hikmet Sami Türk, adam gibi adam, adam gibi siyasetçi özelliği ile gönlümüzdeki yerinde öylece dururken üç gün önce ölümden döndü. Bir hain, bombalı suikastle onu aramızdan almak istedi ama başaramadı. O?nun ise, ilk ve son sözü hep söylediği gibiydi:
"Varlığım, Türk varlığına armağan olsun."
O GÃœN NE YAPTIMSA
BUGÃœN DE AYNISINI YAPARIM
Hikmet Sami Türk, 2000 yılında cezaevlerinde hayata dönüş operasyonlarını başlatan Adalet Bakanıydı. Dünyanın gözü Türkiye?deydi. Kendi deyimiyle cezaevleri koğuş sistemine göre terör örgütlerinin yuvası olmuştu. Cezaevleri terör örgütü karargahı gibiydi. Devlet oralara hakim değildi. Adalet Bakanlığı döneminde işe oradan başladı. Cezaevlerine kararlı bir şekilde ıslah edilmesi için adımını attı. Koğuş sisteminden vazgeçilecekti. Terör örgütleri buna karşı çıktı. Türk geri adım atmadı. Bugün, adalet bakanları cezaevlerinde bu manada sıkıntı çekmiyorlarsa bunu Türk?e borçlular.
Türk?e sorduk: "Bugün adalet bakanı olsanız ve önceki gün yaşadığınız suikast girişimini yasasanız aynı şeyi yapar mıydınız?" Hiç düşünmeden cevap verdi: "Tabii, aynen yapardım. Türkiye Cumhuriyeti günlük olarak yönetilmez. Dün öyle olması gerekiyordu, onu yaptık; bugün gerekli olsaydı ve biz yine icranın başında olsaydık aynısını yapardık."

BUNDAN SONRASI
İÇİN DE HAZIRLIKLIYIM
Hikmet Sami Türk, birkaç defa terör örgütlerinin suikast hedefi olduğunu, bazılarının medyaya yansıdığını, bazılarının yansımadığını belirterek "Bu da son olmayacak elbette. Ama terör eylemlerinden hiçbir sonuç alınamaz. Bu ilk değil, belki son da olmayacak ama bunlar beni etkilemez. Hayatıma devam edeceğim. Ülkemin bundan sonrası dönemlerinde çağdaş, hür, demokrat, laik bir sosyal devlet olarak Misakı Milli sınırları içerisinde birlik ve beraberlik içinde ebediyete kadar yaşaması için üzerime düşeni yapacağım. Bu tür girişimler beni elbette ürkütmeyecek, korkutmayacak. Hayat tarzımı değiştirmeyeceğim. Yine öğrencilerimle beraber olacağım" diye konuştu.
TRABZON?UN GÜCÜ
BENÄ° DAÄ°MA MUTLU ETTÄ°
Suikast girişiminin duyulmasından sonra ülkenin her bir yerinden olduğu gibi Trabzon?dan da yüzlerce telefon aldığını, evine geçmiş olsun dileklerini iletmek için gelenler olduğunu anlatan Türk, "İnanılmaz bir ilgi gördüm. Trabzon?dan tanıdığım tanımadığım yığınla insan beni aradı, duasını esirgemedi, desteğini verdi. Tüm dostlarıma teşekkür ediyorum. Bu öyle bir ilgiydi ki beni fazlasıyla mutlu etti. Bütün Trabzon?un gücünü arkamda hissettim. Trabzon medyası olaya duyarlı oldu. Tüm bu yakın ilgi benim ne kadar doğru kararlar aldığımın da göstergesi gibi" dedi.
BÄ°R TARAFTA ÅžEHÄ°TLERÄ°MÄ°Z,
BİR TARAFTA TERÖRÜN
HEDEF TAHTASI
Eski bakan Türk, kendisine yönelik suikast girişimi ile 10 Mehmetçiğimizin Diyarbakır?da şehit edilmesinin aynı güne rastlamasını kötü bir tesadüf olarak yorumlarken şunları söyledi: "Bir tarafta Mehmetçiklerimiz, ülke evlatları canlarını yitiriyor bu vatan için. Allah rahmet eylesin. Şehitlerimizin acısı yüreğimde... Bir tarafta terörün hedef tahtasındayız. Bu ülke öyle kolay teslim olmayacak.
İlkokul çağlarından bu yana söylediğimiz bir gerçek var: Varlığım Türk varlığına armağan olsun. İşte bu anlayış, mantık, yürek inancı bizde devam ediyor. 10 şehit Mehmetçiğimizde devam ettiği gibi... Edeceklerin olacağı gibi... Bu ülkenin bireyi isek bu ülke için her türlü fedakarlığa hazır olacağımızı bilmeliyiz. Geri adım atmak yok."
ÇELİK YELEK DE GİYİYORUM
DENÄ°ZE DE GÄ°RÄ°YORUM
Hikmet Sami Türk?ün üç yakın koruması var. 24 saat onunla birlikteler. Türk en çok da onlara üzülüyor ve yaşamının belli kurallarını bu üç korumaya göre şekillendiriyor.
"Onların da evi, çocukları, aileleleri var ve çoğu zaman bu üç korumaya sıkıntı vermeden yaşamaya çalışıyorum" dedi. Türk, üç korumanın önerileri doğrultusunda zaman zaman çelik yelek de giydiğini, bunun pek anlaşılmadığını dile getirirken şöyle devam etti: "Zaman zaman denize de giriyorum. Yani hayatımda bir değişiklik yapmıyorum. Ancak korumalarımın önerileri doğrultusunda hareket etmek zorunda olduğumu biliyorum."

HAYATA DÖNÜŞ
OPERASYONU NEDÄ°R..
Hayata Dönüş Operasyonu, 2000 yılında gerçekleşti. Hükümetin o dönem Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk?tü. Cezaevlerinde törer örgütleri cirit atıyor. Cevaevlerini adeta onlar yönetiyor, cezaevleri terör örgütü karargahı gibi çalışışordu. Bazı tutuklu ve hükümlülerinin, suç faaliyetlerini cezaevi ortamında da devam ettirmelerini engellemek ve hem suç işleyip hem de vergisini ödeyen namuslu vatandaşların parasi ile cezaevinde bedava beslenen suç makinalarının F tipi hücre sistemine geçişi engellemek amacıyla, 20 Ekim'de başlattıkları açlık grevlerini, 19 Kasım tarihinde ölüm orucuna dönüştürmeleri üzerine, 19 Aralık 2000 tarihinde, 20 cezaevine birden yapılan, 2'si asker 30'u tutuklu 32 kişinin öldüğü, yüzlerce kişinin yaralandığı, yaklaşık 10000 güvenlik görevlisi tarafından gerçekleştirilen operasyonlara hayata dönüş adı verildi,. Hikmet Sami Türk?ün kararlılğıyla bu operasyonlar başarıyla sonuçlandı. Ceva evleri islah edildi. Törer örgütleri de Türk?ü hedeflerine koydu. Türk için suikast girişmlerinde bulundu. Türk?ün 3 yakın koruması..