Sosyal Medya

Sağlık

Çernobil Fe

Karadenizlileri nasıl bilirsiniz? Esprili, cana yakın, el attığı her işte başarılı olma azmine ve dinamizmine insanlar olarak mi? Dünyanın neresine gitseniz mutlaka bir Karadenizli?ye rastlarsınız.



Bir panelden hafızamda kalan notlar

 

Çernobil Felaketinin 23. Yıl dönümünde ve Hızla Artan Kanser Hastalıkları

 

Fatih Sultan  KAR

 

Çernobil yağmurları üzerimize yağdı

Ses çıkarmadık sustuk hayatımız karardı

Yaprak dökümü gibi tek tek gitti yiğitler

Eskiden aramızda cesur yürekler vardı

 

Karadenizlileri nasıl bilirsiniz? Esprili, cana yakın, el attığı her işte başarılı olma azmine ve dinamizmine insanlar olarak mi? Dünyanın neresine gitseniz mutlaka bir Karadenizli?ye rastlarsınız. Onlar gurbet insanıdır. Bölgenin coğrafi yapısı ve tarım alanlarının yetersizliği Türkiye?nin hatta dünyanın dört bir yanına savurmuştur onları... Son yıllarda buna bir neden daha eklendi: KANSER.

 

Cerrahpaşa Hastanesi Onkoloji Servisi?ni ziyaret etmeyen ordaki dramları görmeyen bu yazıya farklı gözle bakabilir.

 

26 Nisan 1986 Karadeniz?de takvim yaprağı döndü

 

1986 yılı, Nisan?ın 26 günü Karadeniz?de takvim yaprağı dondu. O gün Ukrayna?nın Kiev kenti yakınlarındaki Çernobil nükleer santralinin 4 numaralı reaktöründe bir patlama meydana geldi. Patlama ilk önce pek önemsenmedi çünkü kimse radyasyon denen şeyin ne olduğunu henüz bilmiyordu. Adı ÖLÜM olan bu dehşetin boyutları yıllar sonra anlaşılacaktı. Çernobil?den yayılan radyoaktif serpintinin 160 bin km2?lik bir toprağı kirlettiğini, bu bölgede radyasyonun tamamen yok olması için 48 bin yıl geçmesi gerektiğini söyleyecekti uzmanlar. Kazanın insan ve çevre üzerindeki etkilerinin zamanla artacağını açıklayan uzmanların söyledikleri 19 yıl sonra Karadeniz ve Trakya bölgelerinde görülen acı verici kanser vakalarıyla somut gerçekliğe dönüştü maalesef. Bugün Cerrahpaşa ve Çapa Tıp Fakültesi Hastaneleri?nde tedavi görmekte olan her 100 hastanın 70?i Trakya ya da Karadeniz bölgesindendir.

 

Karadeniz bölgesinde radyasyon havaya, suya ve toprağa bulaşmıştı

 

Çernobil?deki patlama ikinci dünya savaşı sırasında Japonya?nın Hiroşima ve Nagazaki şehirlerine atılan atom bombalarının 200 katı büyüklüğünde bir etki yaratmıştır. Bu patlamadan etkilenen Karadeniz bölgesinde radyasyon havaya, suya ve toprağa bulaşmıştır. Buradan da hayvanlara ve insanlara geçmiştir. Bu döngü neticesinde de kanser vakalarında kazanın ardından başlayan süreçte anormal bir hızla artış meydana gelmiştir.

 

Biraz radyasyon iyidir

 

Başbakan adına Müsteşar Hasan Celal Güzel imzalı acil bir mektupla Çernobil faciasıyla ilgili yazı ve araştırma yasaklanmış, sadece dönemin Sanayi ve Ticaret Bakanına konuşma yetkisi verilmiştir. O da ekran karşısında çay içerek ?Dinine imanına inanan radyasyon var diyemez. Biraz radyasyon iyidir. Biraz radyasyonlu çay daha güzel oluyor.? şeklinde, tarihe geçen bu korkunç sözleri sarf etmiştir. Bu talihsiz açıklamayı Karadenizliler?in unutması mümkün değildir, öyleyse bile KANSER hatırlatmıştır. Çünkü bütün bölge büyük bir travma yaşıyor.

 

Buraya kadar verdiÄŸimiz veriler karşısında eli boÅŸ durmayan ve harekete geçen sivil toplum kuruluÅŸları da var elbette. Yöre dernekleriyle koordinasyon halinde çalışmalarını sürdüren Trabzon Dernekler BirliÄŸi  bu facianın her yıl dönümünde etkinlikler düzenliyor ve kanserin önemine dikkat  çekiyor.

 

Kazım Koyuncu : Kanseri kanser olmayan birinin anlaması zor

Trabzon Dernekler BirliÄŸi?nce 23 Nisan 2005?te organize edilen ?Çernobil?in Etkileri ve Hasta Hakları? konulu panelde bu sorunlar masaya yatırılmıştı. Kazım Koyuncu hasta olduÄŸu halde panele konuÅŸmacı olarak katılmıştı. Yaptığı konuÅŸmada ?Kanseri kanser olmayan birinin anlaması zor. Sizler kanseri 100 tane kitaptan öğrenirsiniz. Ben benimkini öğrendim. Bir hasta gelse ilaç verebilecek durumdayım. Volkan Konak da söylüyor. ?Doktorlar da ne bilur?  Ä°statistik nerede? O koca burnumu her ÅŸeye soktuÄŸum için bu hastalığın da tanrıdan geldiÄŸini düşünüyorum? sözleriyle dinleyenleri güldürmeyi baÅŸarmıştı. KonuÅŸmasında, ?Bir kaset yaptım, gazete çıkarır gibi yazdım. Hayatta hep gıcık iÅŸlerle uÄŸraÅŸtım. ?Beni kanser ettiniz? demek istiyorum. Her ÅŸeyin içinde bulunmak zorundaydım. Sistem bizim gibi insanları dinlemiyor. Asi, muhalif... Kanser beni ilgilendirmiyor. Beni yaÅŸamlar ilgilendiriyor. Mücadele edin. Güç bizde. Yönetenlerden kanserden ölen var mı son dönemlerde? Ben Türkiye?de her ÅŸeyin bir sektör olduÄŸuna inanıyorum. Türkiye?de hiç radyasyon olmasa da sistemin kendisi yeter zaten. Ama hiç merak etmeyin bundan sonra da muhalif, illet, deli bir herif olmaya devam edeceÄŸim? diyordu. Ayrıca panelde sarf ettiÄŸi ve altını önemle çizmek istediÄŸim ?Türkiye?de bir sistem sorunu var. Beni radyasyon deÄŸil Türkiye?deki sistem kanser etti? cümlesini unutamıyorum.

Sibel Kalaycı : İhraç edilemeyen fındıkları okullarda bize yedirildi

Ve Sibel Kalaycı. Onu o gün yüz yüze tanımıştım. Çektiğiği büyük acılar sonrası sonsuza uğurladık. O gün yaptığı konuşmada : ?Ben çocuktum o zaman. İhraç edilemeyen fındıkları okullarda bize yedirildi. Kanser hastasıyım ve 3,5 yıldır kemoterapi görüyorum. İnsanlar yerinde tedavi edilmeli. Başka bir şehre gidince hasta, yakını nerede kalacak? Hastalar olabildiğince kendi bildikleri ortamda tedavi edilmeli diye düşünüyorum? demişti.

 

Çernobil faciasında yetkililerin komiklikleri karikatürlere konu olmuştu

 

Biri içti diğeri yüzüne sürdü. Eski Sanayi ve Ticaret Bakanı Cahit Aral bütün dünya radyasyona karşı önlem alırken halkı ?sükunete? çağırmış, radyasyondan halka zarar gelmeyeceğini halka kanıtlamak için televizynlarda ve basının önünde sık sık çay içmiş, ?Türklere radyasyon dokunmaz? demişti. Çevre Bakanı Doğan Akyürek?te bir zarar olmadığını göstermek için yüzüne sürmüştü

 

 Trabzon Dernekler BirliÄŸi?nce 23 Nisan 2005?te organize edilen ?Çernobil?in Etkileri ve Hasta Hakları? panelinde Sibel Kalaycı ve Kazım Koyuncu konuÅŸmacı olarak yer almıştı

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.