Bu gemi batarsa hepimiz batarız

?Her kongre partilerin yeniden bir heyecan , yeniden bir güç, yeni bir aşk , yeni bir atılım için yapılır. Bizim bu son kongremizin adı ?yeniden atılım ?kongresiydi.Bu kongrede yeni bir genel başkanın olması ve siyasette halkımız tarafından fazla tanınmaması merak edilen bir unsurdur. Yeni genel başkanın ve onun ekibiyle beraber Saadet partisinin 81 vilayette çok güzel çalışmalar yapacağına inanıyorum?

?Biz Saadet partisi olarak muhtarlık seçimi de olsa, meclis üyesi seçimi de olsa her seçimi ciddiye alırız. Çünkü biz insanımızın en güzel bir şekilde yönetilmeyi hak ettiğini ve bu yönetmeyi de bir ibadet olarak algıladığımız, bu insanların dualarına talipli olduğumuz için her seçim bizim için önemlidir. Gelecek olan seçime çok ciddi hazırlandığımızı bunun emaresi olarak ta bir buçuk yıl önce büyük vilayetlerimizde belediye okulları açtığımızı , sertifikalar verdiğimizi geçmiş dönemlerde belediye başkanlığı yapan deneyimli, bilgili hocalarla beraber belediye başkan aday adaylarımızın çalıştırıldığı , eğitime tabi olduğu görülmüştür. Bu şunu gösteriyor ki, biz bu seçimi ne kadar ciddiye aldığımızı bir buçuk yıl önce aday adaylarının açıklanması ile başlamışızdır. İlk defa Türkiye?de belediye başkanı yetiştiren kurslar düzenledik. Bunu yapan Saadet partisidir. Genel ve yerel yönetimleri en güzel yapan biziz.Bu günkü iktidarda olan arkadaşlarda Milli Görüş zihniyetiyle beraber yapılan hizmetler karşılığında bu iktidar koltuğuna oturmuşlardır. Bu gün Cumhurbaşkanlığı makamını teşkil etmektedirler. Dolayısıyla gelecek olan belediye seçimlerinde yeni bir vizyonu olan genel başkanımız ile güzel çalışmalar yapacağımızı göreceksiniz. Bu yerel seçimlerde Allah?ın izniyle birinci parti çıkacağımıza inanıyoruz?.

?Rize Belediye Başkanlığı adaylığı noktasında biz partimizi icra makamı olarak, başkanlık divanı olarak her hafta mütemadiyen bu görüşmeleri yapıyoruz. Geçtiğimiz haftadan itibaren bazı isimler üzerinde çalışmalar olduğu bazı isimlerin aday olabilir noktasında göz kırptıkları

başkanlık divanına geldi. Biz bu isimleri ince eleyip sık dokuyoruz. Acele de etmiyoruz. Ama iyiden iyiye Rize merkezde ve ilçelerde çalışmalarımızı yapıyoruz. Göreceksiniz ki, bütün belediyeleri alacağız hedefimiz budur. Bir güreşçi mindere çıkarken yenileceğim diye çıkmaz. Bir futbol takımı sahaya yenileceğim diye çıkmaz. Ama ütopyada yapmak istemiyorum. İnanıyorum ki Rize?de başta merkez olmak üzere tüm belediyelere talibiz?

?Sayın Başbakan Kendirliyi isteyebilir. Ama kendirli beldesi geçmiş dönemden bu güne kadar 1969 yılında Milli Nizam partisinden bu yana Kendirli her zaman mili görüşe rüştünü ispat etmiş bir beldemizdir. Bu İslam alemi tarafından da bilinen bir beldemizdir. Milli Görüş çizgisinden hiç ayrılmayan, Erbakan hocamıza sadakatinden hiç taviz vermeyen bir beldemizdir kendirli. Diğer partiler tabiî ki çalışmalar yapacaklardır. Kendirli beldemiz başkanı Sayın Salih Uzun beyde başkanımız dar ve kısıtlı imkanlara rağmen çalışmalar yapmaktadır. Halkımız gerçeği biliyor, çalışanı biliyor. Milli Görüş belediyeciliğinin de ne olduğunu çok daha iyi biliyor ki,son seçimde adresi ona teslim etti oyunu verdi. Bizim kendirliden yana şüphemiz yoktur. Özellikle kendirli halkı mevcut belediye başkanımızdan ve hizmetlerinden çok memnun. Hizmetlerinin önü kesilmek istenmesine rağmen her türlü çabayı sarf ettiğine şahidiz. Öyle bir belediye başkanımız ki düşünün kendisinin makam arabası dahi yok. Neden almıyorsun diye sorduğumda ?belediyede daha çok yapılacak işlerimiz? cevabını verdi. Dolayısıyla Kendirliden bizim şüphemiz yoktur diyorum?

?Kriz bütün dünyada baş gösterdi. Amerika?da başladı. Avrupa ülkelerinde ve ekonomisi zayıf ülkeleri emir altına aldı. Türkiye?de krizin hissedildiği döviz rezerv erleriyle ve borsanın dibe vurmasıyla beraber birçok büyük firmaların kapatmasıyla beraber işçi çıkartmalar başlaması Norveç?te büyük fabrikalarda işçilerin çıkartılması, Türkiye?de de aynı olması krizin göstergesidir. Otomotiv sektörde satış seviyesi ve halkımızın piyasada alış gücü düşmüştür. Esnafımız çeklerini, senetlerini ödeyemez hale gelmiştir. Akaryakıt fiyatlarının başını alıp gitmesi. Şimdi zam yok söyleniyor ama lütfen AK parti iktidara gelmeden önce mutfağımızdaki zeytinyağıyla kıyaslarsak bir margarin yağıyla kıyaslarsak, bir şekerle kıyaslarsak bakıyoruz ki yüzde 300 yüzde 400den aşağı zam olan varmış. Dolayısıyla insanımızın alım seviyesi

düşmüştür. Krizin etkilemediği dünyada sadece birkaç ülke vardır. Bu ülkelerde IMF ile çalışmayan ve kendi özkaynaklarıyla hareket eden ülkelerdir. IMF?nin girdiği yerden hiçbir zaman selametle çıkan bir ülke olmamıştır. Sayın başbakan diyor ki, biz IMF?yi Türkiye?ye sokmayacağız. Oda artık haddini bilsen diyor ama ertesi gün başka bir yerde bakanı diyor ki, IMF?yi şimdi çıkarmak durumunda değiliz. Yani başbakanıyla bakanıyla birbirinden haberi olmayan bir iktidar. Sonuç olarak kriz büyük etkilemiştir ülkemizi. Ülkenin kurtuluşunun tek reçetesi vardır Refah-yol döneminde uygulanan havuz sistemleri. Öz kaynaklara dönüş. Daha kötüsünü söylemek gerekirse öz kaynağımız yavaş yavaş kalmıyor. Kitlerimizde satıldı. Bu çok önemlidir. Böyle giderse enkaz değil, ülkemizin altı oyulacak. Bu ülkeyi bir gemiye benzetirsek bizde bu geminin içinde yaşayan insanlar isek bu gemi batarsa hepimiz boğulacağız. Bu ülke bizimdir bu dünyada bizimdir. Onun için ne olursa olsun ülkemize sahip çıkacağız. Bunun adımlarını da önümüzde gelecek olan yerel seçimlerle beraber Saadet partisinin sıçramasıyla beraber, tünelin diğer tarafına geçişiyle beraber göreceksiniz ki, gelecek olan seçimde birinci parti biz olacağız.?

?Terörle ilgili en büyük mücadele Refah-Yol döneminde yapılmıştır. Çekiç gücün kovulması ile Türkiye?de PKK?nın takriben 3 -4 yıl tamamen yoktu.Kürt kardeşlerimizin diğer etnik kökenden olan kardeşlerimizden lazı, kürdü ,acemiyle beraber bizim ülkemiz bir mozaiktir. Bunları dışlamadan sahip çıkarak ne olursa olsun doğu ve Güneydoğuya yatırım yaparak ayrım yapmadan bizleri birleştirecek olan kardeşlik ve İslam kardeşliği şemsiyesi altında terörü bitirebiliriz. O kürttür, o lazdır, o müslümandır, o hristiyandır dersek etnik bir ayrımcılığa girersek bu ülke kalkınamaz. Biz milli görüş olarak tehlikenin nereden geldiğini çok iyi biliyoruz. Çok iyi analizimiz ve devlet tecrübemiz vardır. Hocamızın bir sözü vardır. Hastalığı tedavi etmek lazımdır. Teşhis açlıktan, sefaletten, itilmişlikten ve dışlanmaktan kaynaklanıyor. Tedavisi ise güneydoğuda yatırım yaparak işsizliği önlemek göreceksiniz ki, terör kendiliğinden önlenmiş olacak. Çözüm ortadadır?

?Biz özgürlüklerden yanayız. Kişi başını örtebileceği gibi başını da açabilir. Üniversitelerde olsun diğer kamu kuruluşlarında serbestçe gezmelidir. Çözüm önerilerimiz ortadadır. Biz bunu geçmiş dönemde de yapmıştık. Kişi insan mıdır? İnsandır. Allah kullarına inandığından dolayı bazı haklar vermiştir. Kişi inanır, inandığı gibi yaşayabilir. Bu onun insan olarak hakkıdır. Bu hakkı biz ona iktidar olarak vermek zorundayız. Bu yönde çalışmalarda yaptık. Biz iktidarda olduğumuz dönemde bir furya çıkarttılar. Aczimendiler, Fadime Şahinler? Refah-yol zihniyetini öcü geliyor gibi insanımızı etkilediler. Bu olay Refah-yolu iktidardan düşürmek için planlı programlı hareketti. Bunu eski MİT dairesinin açıkladığı, başbakanlığın müsteşarlığının açıkladığı bir olaydı. Amerika talimat verdi bu iktidar IMF ile çalışmıyorlar, bizim politikamızı uygulamıyorlar, bizle ortak iş yapmıyorlar diye böyle bir senaryoyu ortaya koydular. Sayın Adalet bakanı başörtüsü sorunu yüzde 2,5 un sorunudur dedi. Bu küçümsenecek bir şey değildir. Böyle hatada olmaz. Bu Türkiye?de bir tek kişi bile kapalı olsa onun hakkıdır . bir şeyde çokluk yada az olması kişiyi haklı göstermez. Hakkın tarifi çoklukla tarif edilemez. AB de başörtüsüyle doktorasını yapıyor, hocalığını yapıyor. Mili Görüş ne olursa olsun kişiye hak ettiği değeri veren bir görüştür. Allah?ın izniyle göreceksiniz ki, o zaman kızlarımız çok daha rahat müreffeh bir Türkiye2de okuyacaklardır?