BÖLGEDEN
ANKARA'DA BU RAMAZAN DA BÖYLE GEÇTİ!
Ramazan ayının güzelliklerini milletçe yaşadık. Gerçekten Ramazan ayı, ''evveli mağfiret, ortası rahmet ve nihayet sonu cehennem ateşinden kurtuluş'' olan özelliğini bu yıl da bir kere daha, mucizevi şekilde ispat etmiştir.
Ramazan ayının güzelliklerini milletçe yaşadık.
Gerçekten Ramazan ayı, ''evveli mağfiret, ortası rahmet ve nihayet sonu cehennem ateşinden kurtuluş'' olan özelliğini bu yıl da bir kere daha, mucizevi şekilde ispat etmiştir.
Ülkemizde yaz aylarının öncesinden beri yaşanagelen kuraklık, yerini bir yağmur sağnağı halinde her bölgeye saçılan rahmet damlalarına bırakmıştır.
Şimdi bu ayın sonunda bütün müminler bir başarı nişanesi olarak bayramlarını idrak edecekler.
Eş, dost, akraba ziyaretleri yanında zenginlerin zekat ve fitrelerini uygun kişilere yönlendirmesi de bir sosyal güzellik olarak sergilenecek. Kısıtlı imkanlarla, yakınlarının özverileriyle değişik illerde okuyan gençlerimiz de bu sosyal etkinliklerden burs olarak nasiplenmiş olacaktır.
Ramazan günlerinde insanlarımız arasında yoğun sosyal ilişkiler gerçekleşti.
Alışılagelen iftar programlarında güzel birliktelikler, muhabbet çevreleri oluşturuldu. Bazı yerlerde amirlerle memurları, bazı iş yerlerinde işverenlerle işçileri, pek çok sivil toplum örgütünün iftarlarında da her kesimden insanımız bir araya geldi, samimiyet tazeledi, birbirlerine olan sevgilerini pekiştirdiler.Tek yaradana kul olmak bilinci herkesin ortak paydası olarak doyasıya idrak edildi.
Geçen sene ramazan ayında nadiren kendi evinde iftar edebilmiş olmama rağmen bu sene çakışan iftar programlarından ve bazen de hatırlatılmamış olmasını kurtarıcı gerekçe yapmamdan dolayı katıldığım iftar birlikteliklerini azaltmayı başarabildim.
Benim iftarında yer aldığım ilk topluluk Birlik Vakfı'nın daveti olacaktı, ama yıllar önce aynı iş yerinde çalışmış ve şimdi değişik kurumlarda farklı görevleri üstlenmiş arkadaşlarımın TPAO Lokalinde düzenledikleri programa önceden söz vermiş olduğum için tercih yapma şansını kullanamazdım. Bir düzineyi bulan ve yolu bir zamanlar Karadeniz Bakır İşletmeleri A.Ş. 'nden geçmiş olan seçkin toplulukla ileriye yönelik yeni bağlar kurmanın hazzını tattık. Birlik Vakfı'nın iftarı da yoğun katılımlı olduğundan yokluğumuzun hiç bir algılaması ortaya çıkmamıştır.
İkinci katıldığım iftar programı Ankara'daki Çayelililer Dernek Başkanı Fatih İslam Karaoğlu'nun düzenlediği programdı. Çoğunu çok yakından, bazılarını da gıyaben tanıdığım Çayelililerle hoş bir iftar saati geçirdik. Eski Başkanlardan Süleyman Karahan, Mesut Yaşar Kamiloğlu, Dursun Ali Uzun ve Hamza Yanar da aynı atmosferi paylaşanlar arasındaydı. Eski Bakanlar Kurulu Sekreteri Kemal Başar, Kurucu Rizeliler Dernek Başkanı Veysel Atacan, Bayındırlık Bakanlığı Daire Başkanlarından Fuat Yavuz, Pazarlılar Dernek Yöneticisi İlhami Hoşver, Dr. Namık Kemal Okumuş, Avukat Hüseyin Kaya... gibi pek çok önemli isim göze çarpanlar arasındaydı.
Tarım Bakanlığı'ndan yeni emekli olup Panco Birlik'te APK Müdürü olarak görev yapmaya başlayan Süleyman Karahan tatlı serzenişlerde bulunuyor:
''-Tarım Bakanlığı'nda yaptıklarımla benim yerime nasiplenenler sayesinde umarım ki, Cenab-ı Allah öbür dünyamızı daha mamur yapar!.''
Erken emekliye ayrılarak yeteneklerinden gereğince yararlanılamayan bir diğer Çayelili de Mesut Yaşar Kamiloğlu'dur. Orman mühendisi olan Kamiloğlu, daire başkanlığı ünvanıyla emekliliği seçenlerden oldu. Bu arada APK Başkanı olarak yine genç yaşta Çevre ve Orman Bakanlığı'ndan emekliliği isteyen Hüseyin Hürremoğlu'nu da yad etmek gerekir.
Katıldığım bir diğer program da Türk Ocakları Ankara Şubesi'nin Keçiören Halil İbrahim Sofrası'nda düzenlediği iftar idi. Güzel bir ortamda her kesimden milliyetçi, Türk Ocaklı şahsiyetler bir araya gelmişlerdi. Hemşehrimiz Türk Ocakları Genel Sekreteri Yücel Hacaloğlu ve eşi Ankara Türk Ocağı Şube Başkanı Türkan Hacaloğlu iyi bir ev sahipliği gösterdiler. Eski bakanlardan Sadi Somuncuoğlu, Ramazan Mirzaoğlu, Koray Aydın da Keçiören Belediye BaşkanıTurgut Altınok ile birlikte iftardaydılar. Yüce Divan'dan 12-0 gibi ittifak oyuyla aklanmış olan Koray Aydın en yoğun ilgi odağı olarak dikkat çekti. Kaderin kimi nereye yönelteceği bilinmez!...
Bir diğer kendimi uymak zorunda hissettiğim davet de kurucu başkanı olduğum Başkent Rize İkizdereliler Kültür ve Dayanışma Derneği'nin iftarıydı. Bir yakınımın( kayınvalidemin) yoğun bakıma kaldırılmış olmasından dolayı erken ayrıldığım bu iftar da gençlerle yöneticilerin eşleriyle birlikte kaynaşmasına vesile olmuştur.
Ramazanın son günleri sıkıştırılmış iftar programları ile geçiyor. Rize Dernekleri Federasyonu da toplu iftarını son haftaya bırakmak alışkanlığından vazgeçmiyor.
Alışılmış mekan olan Başkent Öğretmen Evi bu yıl da Rizelileri ağırladı. Başka iftar programları da gerçekleştirilmiş olduğu için katılım geçen seneye nazaran daha az oldu. İftar esnasında Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Daire Başkanı İsmail Kalender, İç Kontrolör Yavuz Selim Kansız, Çevre Bakanlığı Daire Başkanı Ahmet Özyanık ve Bayındırlık Bakanlığı Daire Başkanı Fuat Yavuz ile aynı masayı paylaştık. İl Emniyet Müdür Yardımcısı İsmail Baş, Bahattin Bozkurt, Cihan Yamakoğlu, İdris Kansızoğlu, Cevat Çiçek, Musa Abay, Abdullah Keskin, Mustafa İlker ile de iftar öncesi uzunca sohbet edebildik.
Hemşehrilerimizin çoğunlukla eşleri ile katılmış olmaları dikkat çekti.
Yaşım gereği şehirler arası iftarlara bu yıl sıcak bakmadım. Ama İstanbul'da eski adıyla Kafkamelilerin düzenlediği iftara 1974 İkizdereliler Dernek Başkanı Yaşar Karagöz beni davet etmeyi akıl etseydi, gitmemek için hiç bir mazeret ileri süremezdim!..
Ramazan boyunca hep iftarlarda kimlerin bir araya geldiğini haber olarak okuduk. Tabii arada sırada Ramazan'a yakıştırılamayan iktidarla muhalefet partileri arasındaki ''Deniz Feneri yardım kurumu odaklı'' demokratik üslup kabalaşmalarını da çoğumuz hoş göremedik. Esasında ne Ramazan'da ne de diğer iki bayram arasında bu tarz kaba hitaplı polemikleri, seviye kaybedici beyanları milletimiz hiç bir zaman hak etmemektedir...Sağlıklı tartışma, öncelikle sağlıklı bilgilenmenin olduğu ortamda gerçekleştirilebilir. Hiç kimse milletimizi körü körüne birilerinin her dediğini onaylar, başkalarının da her ileri sürdüğünü yalanlar konumunda görmemelidir. Yoksa bayramlarımız bayram değil, hepimize zehir olur...
İşte bir Ramazan ayı da böyle geçti. Allah cümlemizi sağlıkla, mümin olarak ve sevdiklerimizle birlikte, mutluluk içinde, Ramazanların bizlerden hoşnut olduğu nice Ramazan'lara eriştirsin! Amin...
Selam ve saygılarımla...
BAHATTİN KARAGÖZ
Henüz yorum yapılmamış.