Sosyal Medya

BÖLGEHABER

Yerel Seçim Startını Güneysu?dan Verdi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 2009`un Mart ayında yapılacak olan yerel seçimler öncesi AK Parti`nin ilk ilçe kongresi olan Güneysu İlçe Kongresi`ne katıldı.



BaÅŸbakan ErdoÄŸan, Güneysu Öğretmenevi Toplantı salonunda düzenlenen AK Parti Güneysu 3. OlaÄŸan Kongresine katıldı. Divan BaÅŸkanlığını AK Parti  Genel BaÅŸkan Yardımcısı ve Ordu Milletvekili Enver Yılmazın yaptığı kongreye ErdoÄŸanın yanısıra Devlet Bakanı ve BaÅŸbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Devlet Bakanı ve BaÅŸbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı, SaÄŸlık Bakanı Recep AkdaÄŸ, Tarım ve KöyiÅŸleri Bakanı Mehdi Eker, milletvekilleri, il baÅŸkanları, delegeler ve vatandaÅŸlar katıldı.

Erdoğan`ı Erzurum ve Rizeden gelen genç güreşçiler karşıladı. Güreşçilerle hatıra fotoğrafı çektiren Erdoğan, kürsüye çıkınca aşırı sıcak nedeniyle ceketini çıkardı. Salonun çok sıcak olması nedeniyle arka bölümdeki büyük camlar da Erdoğan gelmeden önce görevlilerce uzun uğraşlar sonucu söküldü. Erdoğan kürsüye çıktığında arka sıralarda oturan Ayşegül İrem Kazdal (8) isimli küçük kız "Durmak yok hizmete devam" diye bağırdı. Küçük kızı gülerek dinleyen Erdoğan, "Slogan değişti. Ama bu da güzel" dedi.



 

  

Başbakan Erdoğan, AK Partinin siyasi mihenk noktasının milletinin derdiyle dertlenmek olduğunu da vurgulayarak, "Haksız makam, servet, ün ve şöhret isteyen lütfen bizden uzak dursun. Altını çizerek söylüyorum, lütfen bizden uzak dursun. Millete hizmet etmek isteyen vatandaşımızın yeri de her zaman başımızın üstüdür. Biz sözlerimizi tuttuk. Yüzümüz milletimize karşı mahcup değil. Millete sırtını dönmeye çalışanlar seçimlerde gerekli cevabı aldılar. Rizeye veya başka ile gittiğimizde gittiğimiz ilin vatandaşlarını mutlu edecek, kentin sosyal ve ekonomik çehresini ve çevresini genişletecek neler yaptığımızın muhasebesini yapıyoruz. Hesaba çekilmeden kendinizi hesaba çekiniz. Bizim hesaba çekilme yerimiz neresi; sandık. Sandığa gitmeden önce kendini hesaba çek. Bunları masaya yatırıyoruz. Eylem planımızda neler vardı, ne kadarını yaptık? Bunları checklist olarak değerlendiriyoruz.

Milletin karşısına çıktığında sorar, Sen bize okul sözü vermişidun, ne ettun?. Hastane sözü verdun, ne ettun?. O yüzden biz verdiğimiz sözü tutacağız. Bu bir meydan okuma değildir. Millete hesap verme anlayışının bir gereği olarak, nereden nerede geldiğimizi başkaları bize sormadan biz kendimize soruyoruz" dedi. Erdoğan, hiçbir ayrım yapmadan ülkenin kalkınması için çalıştıklarını da vurgulayarak, "Çok önemli kural var. Ne ekersen onu biçiyorsun. Biz bu ülkeye gönlümüzü adadık. Bizim bu ülkeye sevdamız var. Sevgi, ilgi, emek tohumları ekiyoruz bu ülkenin topraklarına. Yunusun kültüründeki yaradılanı yaradandan ötürü sevmek anlayışıyla insanlara bakıyoruz" diye konuştu.

Erdoğan, kentlerin görünümleri de değiştirmek için belediyelere her türlü desteğin verildiğini hatırlatarak, "Güneysudan tüm Türkiyeye söylüyorum. Sıvasız evler var. Sanki moda. Belediye Başkanlarına sesleniyorum. Sıvalarını yaptılar, yaptılar; yapmadılar mı, sıvasını sen yap, parasını tahakkuk ettir, kendine gönder. Kanunda var. Ben söylemiyorum bunu. E benum param yokdi diyenler olabilir. Evi yaparken paran vardı da niye yapmıyorsun sıvasını? Belediye başkanlarımız kesinlikle yakın takibe almalıdır. Kimsenin kentin görüntüsünü bozmaya hakkı yok. Gözümüzün baktığı yer güzel olacak. Hep beraber bu adımları atacağız. Medeniyet yürüyüşümüzü kısıtlamaya çalışanlar olabiliyor. Enerjimizi kısır çekişmelerle harcamamızı isteyenler olabiliyor. Milletimiz bu tür oyunlara prim vermiyor. Önümüze çıkan engelleri de kazasız belasız aşıyoruz, aşacağız. Bu ülkeyi mafya çete yönetmeyecek, millet yönetiyor, millet yönetecek" dedi.

 

Hemşehrilerinden yüzde 100 sözü

 

Başbakan Erdoğan, siyasetin yerelden başladığını da ifade ederek, "Martta yerel seçimler var. Güneysu da yaklaşık 50 sandık var. Son yapılan seçimlerde yüzde 80i devirdiniz. Biz istiyoruz ki bu kadar hizmetin bir bedeli olsun" dedi. Bu sırada kalabalıktan, "Yüzde 100" sesleri yükseldi. Erdoğan da gülerek, "Gökten ne yağar ki yer kabul etmez. Yüzde 100 geldi da biz hayur mi deduk. Gelsun" ifadesini kullandı. Erdoğan yerel seçimlere fazla zaman kalmadığını da hatırlatarak, "Türkiye genelinde inşallah AKP elinde bulundurduğu büyük şehir, il, ilçe ve beldelerinin sayısını daha da artırarak hizmet alanını geliştirecek. Merkezi yönetimle yerel yönetimin düşünce birliğini hizmette daha geniş alanda göstereceğiz. Bunun için biz bu hizmet yarışında rekabet alanı oluşturuyoruz. Bugüne kadar ayrımcılık oldu mu? Haşa. Hangi siyasi partiden olursa olsun, hiçbir belediyeye ayrımımız yoktur. Kimse bunu bize ispatlayamaz. AKP ne aldıysa diğer siyasi parti belediyeleri de aynısını aldı. Borçları olandan yaz döneminde tahsil yapmıyoruz. Yaz döneminde yatırım yapsınlar diyoruz. Ama hala ağlayanlar vardır o başka. Adamın hizmet etme derdi yok ki. Dert başka. 2 binin altındaki belediyeleri kapattık. Bu seçimlerden sonra olmayacaklar. Sadece belediye kurduk diye belediye kurulmaz. Mimarı, mühendisi, hukukçusu olmayan belediye olmaz. 7-8 kişi koy, yanına da akrabai taallukattan 20 - 30 kişi koy. Sonra da ben belediye oldum de. Olmaz" dedi.

 

"Montröyü deldirtmeyiz"

 

Başbakan Erdoğan, konuşmasının son bölümünde uluslararası gelişmelere de değinerek, "Kafkasya İstikrar ve İşbirliği Platformu oluşturuyoruz. İstiyoruz ki bu bölge huzur ve refah bölgesi olsun. Buralar bizim en yakın komşularımız. Bu denli yakın olduğumuz yerler, bağırsak sesimiz duyulur. Ama ana muhalefet başladı konuşmaya başladı. Çok şey bildiğinden değil. Boğazlardan geçen gemilerle ilgili, Montrö sözleşmesine göre, yapılması gereken neyse bu yapılmaktadır. Buradan toplamda 45 bin ton savaş gemisi geçebilir. Bunlar Karadenize kıyısı olmayan ülkelerdir. Karadenize kıyısı olan ülkeler için böyle bir sınırlama yoktur. Bizim orada istediğimiz kadar gemi bulundurma hakkımız var. Rusyanın da var. Kıyısı olmayanların böyle bir hakkı yok. Tek ülke 30 bin tondan fazla gemi Karadenize sokamaz. Ama toplamda 45 bin tonluk gemi sokabilirler. Filanca gemi diyor, tonu 15 binin üstündeydi. Bilmeden konuşuyorlar. 15 binin üzerinde de olabilir, 16 binin de. Büyük bir hastane gemisi sokmak istediler. 69 bin tondu. Hemen Dışişleri Bakanlığına talimatı verdik. Katiyen dedik. Bundan önce sokmadıysak bundan sonra da sokmayız. Montröyü deldirtmeyiz. Onlar da makul karşılayıp ısrar etmediler. Anlaşmalar neyse herkesin sadık kalmasını isteriz. Türkiyede duruşu olan bir hükümet var. Dik duran ama dikleşmeyen bir Türkiye Cumhuriyeti hükümeti var. Bu böyle biline. Bu milletin onuruyla kimseyi oynatmayız. Milletin başını öne eğdirtmeyiz" dedi.

 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.