Sosyal Medya

Söz şimdi efsane'nin en büyük başkanında

Şamil Ekinci? O?nun ismini her halde Trabzonlu da, Trabzonsporlu da beynine kazımıştır? Çünkü Kırşehir?den gelip, Trabzon?da fabrika kurup, sonra Trabzonspor gibi yeni doğmuş bir bebeğe yöneticilik yapmak ve o camia içinde serpilip büyümek



Åžamil Ekinci…
O’nun ismini her halde Trabzonlu da, Trabzonsporlu da beynine kazımıştır… Çünkü KırÅŸehir’den gelip, Trabzon’da fabrika kurup, sonra Trabzonspor gibi yeni doÄŸmuÅŸ bir bebeÄŸe yöneticilik yapmak ve o camia içinde serpilip büyümek, asbaÅŸkanlık, derken baÅŸkanlık koltuÄŸuna kadar uzanmak kolay olmasa gerek… Hele hele, Salih Erdem ve arkadaÅŸlarından devraldığı bayrağı çok daha yükseklere devasa bir servet haline getirmek.. Ve ülkede bir ilki gerçekleÅŸtiren, Ä°stanbul Duka’lığını yıkmak, Anadolu Efsanesinin, Karadeniz Fırtınasının köÅŸe taÅŸlarından en önemlisi olmak… Bunlar belki de her insanın hayalini kurabileceÄŸi ama ulaÅŸması olanaksız gibi görülen doruktur.
Tüm bunları yaÅŸayan Åžamil Ekinci, ÅŸimdi yaÅŸamını Ä°stanbul’da sürdürüyor. YüreÄŸi Trabzonspor ile atıyor. Yeniden büyük olmak için çözümü o da kendi dönemlerinin baÅŸarı reçetesi olan ‘öz kaynak modeli’nde buluyor. Trabzon Belediyesi’nin kendisine verdiÄŸi hizmet ödülünü almak için Trabzon’a gelen Åžamil Ekinci, günebakış gazetesinin sorularını yanıtladı tüm içtenliÄŸiyle… Bazen hüzünlü, bazen gülen gözlerle konuÅŸtu. Ä°ÅŸte noktasına virgülüne dokunmadan Ekinci’nin söyledikleri…

5 Yıllık Büyük Özlem Var

“BeÅŸ altı yıl aradan sonra geldiÄŸim Trabzon’da bu kadar ilgiyle karşılanmak gerçekten benim için çok anlamlı. Özellikle Trabzon Belediyesi’nin geçtiÄŸimiz günlerde Kültür Etkinlikleri kapsamında düzenlenen geceye davet edilmem ve burada bana geçmiÅŸte yaptıklarım için verilen ödül nedeniyle çok duygulu anlar yaÅŸadım. SaÄŸlık sorunlarım nedeniyle uzun süredir gelemiyordum Trabzon’a. Yüksek tansiyonum var. Belediye BaÅŸkanı Volkan CanalioÄŸlu rica etti ben de geldim. Çok iyi oldu. Maçlara gidemiyorum, televizyondan izlemek zorunda kalıyorum ancak yine de Trabzon’a daha sık gelmeye çalışacağım. Gözümde katarak olduÄŸu için özellikle gece maçlarını izleyemiyorum. GüneÅŸ gözlüÄŸü takmak zorunda kalıyorum. Hal böyle olunca da komik duruma düÅŸmemek için maçlara gitmiyorum. Ancak televizyon başından hiçbir maçını kaçırmıyorum Trabzonspor’un.”

Trabzon Sihirli Bir Åžehir

“Çok duygusal biriyim. Bununla alakalı olarak da burada gördüÄŸüm ilgi karşısında sürekli duygulanıyorum. Trabzonspor’un son durumu da beni üzüyor. Kötü yönetiliyor diyemiyorum ancak iyi yönetiliyor demek de mümkün deÄŸil. Özellikle eski resimlere bakınca nutkum tutuluyor, konuÅŸamayacak gibi oluyorum. Kolay deÄŸil. Aşırı hassasım. Onur verici bir ÅŸeydi yaÅŸadıklarımız. Konu Trabzonspor olunca yürekten geliyor duygular. Bam telime basılıyor adeta…Geçenlerde yine rahmetli arkadaÅŸlar geldi gözümün önüne. 1961’de Trabzon’a geldim ben. Liseden mezun olmuÅŸtum henüz. Ä°ÅŸ kurmak istiyordum. Askere gittim daha sonra. Geldim Trabzon’a yerleÅŸtim. 30 Yıl burada yaÅŸadım. 3-5 Yıl memuriyet yaÅŸayan birini bile kendine baÄŸlayan Trabzonspor beni ne hale getirdiÄŸini düÅŸünemezsiniz bile. Sanki sihir var burada. Trabzon çok baÄŸlayıcı bir ÅŸehir. Benimki ise çok farklı.”

Emrivaki Ä°le Yönetici Oldum

“1969-70 Sezonuydu. Maçlara giderdik. 67’leri çok iyi bilemiyorum. Kulaktan dinledim bende. Çok içinde olamadım. 70 Yılının Mart ayıydı sanırım, bir olaÄŸanüstü kongre vardı. Beni yönetime uygun gördüler. Israr ettiler. “Anlamam” dedim. Emrivaki oldu biraz. Yönetici oldum gitmediÄŸim genel kurulda. Ä°lk zamanlar adapte olamadım yöneticiliÄŸe. Daha sonra arkadaÅŸlıklar geliÅŸti. Kısa sürede ısındım. Sevdim futbolu. Daha aktif hale geldim bu sayede. Yine bir kongre oldu genel kaptanlık görevinde bulundum. Daha sonra 4 yıl asbaÅŸkanlık yaptım. Rıfat Abi – Suat Oyman ve Salih Erdem baÅŸkanlığındaki yönetimlerde çalıştık. O sıralarda 2. Lig’den 1. Lig’e terfi etmiÅŸtik. 75 Yılının Haziran ayıydı. Birlikte liste yaparak Salih Bey’in (Erdem) karşısına çıktı. Kazandık baÅŸkanlığı. Küskünlükler oldu biraz ancak çok centilmence bir yarışla geçti genel kurul süreci. O yıl da Allah’ın lütfü, futbolcu ve yönetici arkadaÅŸların özverileriyle ÅŸampiyon olduk.”

BaÅŸka Kim ‘Åžampiyon Olacağız’ Diyebiliyor

“Trabzonspor’un büyüklüÄŸünün tartışılması bile güldürüyor beni. Birçok kulüp geldi geçti Süper Lig’den. Ancak hiçbiri ÅŸampiyon olacağız, ÅŸampiyonluÄŸa oynayacağız bile diyemedi. Halen daha diyemiyor. Galatasaray, BeÅŸiktaÅŸ ve Fenerbahçe’den baÅŸka... Bırakın Türkiye’yi 50 küsur ülke UEFA’ya katılıyor. Yaklaşık 1500 de kulüp var. Bunların içinde bile ÅŸampiyonluk yaÅŸayamayan bir sürü kulüp var. Åžampiyonluk yaÅŸamak öyle kolay iÅŸ deÄŸil. Trabzon’un parçası olan Sebatspor da çıktı Süper Lig’e ancak tutunamadı. Bu kadar küçük bir vilayetten ÅŸampiyon çıkıyor, ikinci bir kulüp de Süper Lig’e çıkabiliyorsa bunun tartışılabilecek bir yanı yoktur. Åžampiyonlar çıkarmış, sayısız kupalar kazanmış bir ÅŸehri kimse tartışamaz. Kimse bunları yapamamış. GeçmiÅŸe bakmadan konuÅŸuyorlar. Kimse Trabzonspor’un büyüklüÄŸünü tartışamaz.”

Trabzon’da Sporun Alt Yapısı Zaten Vardı

“Bizim geçmiÅŸte elde etmiÅŸ olduÄŸumuz ÅŸampiyonlukların çeÅŸitli sebepleri var. Klasik basma kalıp sözler var. Birlik – Beraberlik – Dayanışma. Bu kavramları küçümsemek için söylemiyorum. Ancak bunların dışında baÅŸarıyı getiren ne vardı derseniz pek de fazla bir ÅŸey diyemeyeceÄŸim. Ancak bir gerçek var ki; O da Trabzon’da daha önceden gelen bir spor alt yapısının olmasıdır. 140 Yıllık bir Belediye, 120 yıllık bir Lise’nin olduÄŸu bir ÅŸehirde futbol zaten bugünkü tarihe göre 100 yıl öncesinde baÅŸlamıştı. Türkiye’de futbol Trabzon, Ä°zmir ve Ä°stanbul’da vardı. Futbol Trabzon’da baÅŸladı. Trabzon’daki spor geçmiÅŸini hatırlatmak anlamında 1900’lü yılların başında papyonlu sporcuların tenis oynadıklarını söylemekte fayda var.”

Asfaltta Çalışan Büyük Åžampiyonlar

“Åžehir zaten bir baÅŸarıyı ve sporu çoktan kabullenmiÅŸti. Çok iyi bir taraftar kitlemiz vardı. Temeli saÄŸlamdı Trabzon futbolunun. Amatörlere ilgi verilemedi ancak Atıcılar yıllarca Türkiye Birincisi oldu, güreÅŸte baÅŸarılar vardı, hentbolda vardı. Yüzme tesisleri daha önce kurulmuÅŸ olsaydı eminim bugün olimpiyatlar bazında derece olurdu bu dalda. Trabzonspor asfaltta çalışarak bir ÅŸeyleri baÅŸardı. Reklam geliri olmadan bir ÅŸeyleri baÅŸardı. Tek gelirimiz totodan gelen bir paraydı. O da 1-2 futbolcumuzun 6 aylık maÅŸanı ancak karşılıyordu. Özümsenmesi gereken budur. Parayla ÅŸampiyon olmadık. Ahmet Suat Özyazıcı’nın söylemiyle burada herkes antrenör. Hocamız futbolcumuz yerliydi. Yöneticiler gönül vermiÅŸ insanlardı. Bütün olumlu faktörler bir araya gelmiÅŸti. Bugün de gelebilir. Habire taban kaybediyoruz. Trabzonlu gençlere önem verilmeli. Bugüne baktığımızda üzülmemek elde deÄŸil. 40 Yıllık bir geçmiÅŸ var. Avrupa kulüpleriyle ölçüt bir kulübüz. Zaman zaman Trabzonspor puan sıralamasında aÅŸağılara indi ancak ÅŸampiyon olamamamıza raÄŸmen 20 küsür yıldır hep üst sıraları zorladı bu kulüp.”

Gençler Mutlaka Kazanılmalıdır

“Åžuanda Trabzonspor iyi yönetilmiyor. Bunun kötü niyetten kaynaklandığını sanmıyorum. Sivasspor maçı bunun kanıtıdır. Bilgi ve tecrübe eksikliÄŸinden kaynaklanıyor. Daha dikkatli olunmalıdır. Tecrübelilerin tecrübelerinden faydalanılmalıdır. Bugün federasyon baÅŸkanı Karadenizli. Ancak Trabzonspor’un lütfe ihtiyacı yok. Buna raÄŸmen olaylar kamuoyuna daha farklı lanse edilmeye çalışılıyor. Åžampiyonlukta birlik ve beraberliÄŸin önemi olduÄŸu gibi baÅŸarısızlıkta da vardır. Yani birlik ve beraberliÄŸin olmadığını gösteriyor bugünkü durum.
Genç oyunculardan her yıl 1-2 tanesi kadroya katılmalı. Öze dönüÅŸü bir anlamda ÅŸartlar zorlayacak bu gidiÅŸle. Mevcut yönetimin buna eÄŸilmesi gerekir. Kongrede bunu yapacak kiÅŸilere oy verilmesi önemli. Taban kaybediyoruz sürekli. Trabzonspor anayasası yeniden yazılmalı.”

Tepeden İnme Başkan Olmadım

Ben yine ÅŸampiyonluktan ümitliyim. BaÅŸkan adaylarının sayısı arttı. Kimsenin önünü kesmek adına söylemiyorum ancak bu iÅŸler bilgi birikim iÅŸidir. Ben genel kaptanlık yaptım. Bu bana çok ÅŸey kazandırmıştı. Bu süreçte Beton Mustafa diye antrenörümüz vardı. Özgür Otel’de kalırdı. Çok kez çekip gitmek istedi. Otel çalışanlarının uyarısıyla terminalden çok çevirdim onu. Kulübede öÄŸrendim bazı ÅŸeyleri. Ben tepeden inme baÅŸkan olmadım. Belki zor ÅŸartlarda bu kabullenilebilir ancak aksi hallerde tecrübeli isimler daha faydalı olur. Paralı baÅŸkan meselesine gelince…

Tam Bir Peri masalı gibiydi

“Åžükrü Ersoy’la yollarımızı ayırdık ve göreve Ahmet Suat Özyazıcı’yı getirdik. Åžükrü Ersoy takıma kondisyon anlamında çok ÅŸey katmıştı. Bu yönde teknik bilgilerim yok ancak olanlar öyle söylüyordu. Bu da bize ileride gelen baÅŸarıyı getirdi. Åžükrü Ersoy’un ayrılmasını takım içerisinden kulağımıza gelen homurdanmalar saÄŸlamıştır. Ancak bu hocamızın katkılarını hiçbir zaman göz ardı edemeyiz. Ahmet hocanın gelmesiyle de bir anlamda öze dönüÅŸ gerçekleÅŸti. Ahmet Suat Hoca’yı göreve getirirken hiçbirimiz ÅŸampiyon olacağımızı düÅŸünmüyorduk. Ancak yüreÄŸimizde oydu esas olan. Yani “peri masalıydı” gerçekleÅŸen bizim için. Belki de bu deÄŸiÅŸimdi ipi göÄŸüslememizi saÄŸlayan.”

Röp: Serdal ÅžAHÄ°N

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.