Sosyal Medya

KTÜ?DE REKTÖRLÜK YARIŞI

KTÜ rektör adayı Aydın Dumanoğlu, ?KTÜ?de bilim rüzgarı esecek? dedi ve üç fakülte sözü verdi...



DUMANO?LU: İlahiyat, Ziraat ve Veteriner fakülteleri kurulacak
Dumanoğlu: Eğer bu şehir bir kültür şehri ise hala konsertavuarının, ilahiyat fakültesinin, veteriner fakültesinin olmaması bir eksikliktir. Yani sorunun iki cevabı; bir akademik bir de Trabzon?u ilgilendiren yönü
KTÜ?de rektörlük seçimleri için geri sayım başladı. Mevcut rektör İbrahim Özen, Aydın Dumanoğlu ve Tahsin Yomralıoğlu aday adaylıklarını açıkladı. Üç bilim adamı, gerek üniversitede rektör seçecek bilim insanlarına gerekse Trabzon kamuoyuna ve dolayısıyla Türkiye?ye mesajlarını vermeye başladı, özellikle medya yoluyla rektörlükle ilgili plan ve projelerini açıklıyorlar.
Aydın Dumanoğlu, KTÜ?nün eski rektörlerinden... Sonra siyasete atıldı. Milletvekilliği yaptı. Cumhurbaşkanı Gül ile milletvekilliği döneminde yakından çalıştı. AB sürecinde AB karma parlamento grubunda yer aldı. Özellikle AB ilişkilerinde, Kıbrıs meselesinde ortaya koyduğu milli ve tavizsiz duruşu bu konuda son derece hassas olan CHP?nin en etkili teorisyeni Onur Öymen?i bile hayran bıraktı. Gazeteci olarak bildiğimiz bir gerçek var; Öymen?in, birlikte AB çalışması yaptığı Dumanoğlu?na "Sizinle çalışmak bir ayrıcalıktır" demesi.
KONSERVATUARSIZ
KÃœLTÃœR ÅžEHRÄ° OLMAZ
Aydın Dumanoğlu, özellikle "Nasıl bir üniversite?" sorumuzu cevaplandırırken bu konuda ilginç bir yöntem uyguluyor. "Nasıl bir üniversitenin iki yönlü cevabı var" diyen Dumanoğlu: "Bunun bir öğrencileri, öğretim görevlilerini ilgilendiren yönü var, bir de Trabzon?u. Biz önce bilim insanı arkadaşlarımızın nasıl bir üniversite beklentisine onlarla yaptığımız toplantılarda cevap veriyoruz. Ama dönüp Trabzon?a şunu da diyoruz: Eğer bu şehir bir kültür şehri ise hala konsertavuarının, ilahiyat fakültesinin, veteriner fakültesinin olmaması bir eksikliktir. Yani sorunun iki cevabı; bir akademik, bir de Trabzon?u ilgilendiren yönü" dedi.
Ä°NANMAK GEREK
Özellikle rektörlük seçimlerine belki de damgasını vuracak son sözü Rektör İbrahim Özen vurdu. Özen, verdiği bir mülakatta "Eğer birinci olmazsam çekilirim" dedi. Bu, seçimi tam anlamıyla bir kör döğüşüne mi sürükledi? Bunu soruyoruz Dumanoğlu?na. Centilmence, kör döğüşü tabirimizi kabul etmediğini belirtirken şunları söyledi: "Rektörlük seçimleri ile ilgili süreç belli. Bu sürecin her aşaması seçimlere girmeye karar verdiğinizden itibaren kabullenilmiş bir tercihtir. Bunun önce seçimi var, sonra YÖK, ardından Cumhurbaşkanlığı makam süreci. Sadece seçimle ilgili sürece bağlı kalarak diğer iki süreci yok saymamak başta üç aşamalı sürece inanmamak demektir. İnanılmayan bir sürecin seçimine de girilmemeli."
HER OY DE?ERLÄ°
"Siz kaçıncı olursanız seçimden çekilirsiniz?" diye sorduk. Dumanoğlu yanıtladı: "Her bir oyun değeri var. Seçim, size güvenen insanlarla sonuna dek birlikte olmak, seçim bittikten sonra herkesi kucaklamak demektir. Bu nedenle seçim derecelerine göre varım ya da yokum demek demokratik anlayışıma da bilim insanlığıma da ters düşer."
TRABZON SEVDASI
Çok az insan Trabzon özelinde milletvekili olup tekrar Trabzon?a dönmüştür. Bunun 1980?den önce de sonra da bir örneği yoktur. Biz 1980 sonrası milletvekili olup tekrar Trabzon?a dönen 3 kişi tanıyoruz: Halkçı Parti?den Mehmet Kara, ANAP?tan Ali Kemal Başaran ve AK Parti?den Aydın Dumanoğlu. Dumanoğlu, geri dönüşünün nedenini "Trabzon sevdası ve hamurunda, yükselişinde, kendine gelişinde, bir atılım yapıp ciddi üniversiteler arasında yer almasında emeği olduğu KTÜ?ye bilimsel bir katkı sağlamak için" olarak açıklarken "Bilim adamlığımın getirdiği her türlü artı avantajla Türkiye?nin, hatta Avrupa?nın en ileri ülkelerinin üniversitelerinde pekala görev alabilirdim. Trabzon?a gelişimin bu anlamda kendimce bir anlamı vardır. Bu anlamı benden başka kim nasıl değerlendirir bilemem ama KTÜ?de Aydın Dumanoğlu?nun olduğunu var kabul etmek bilimsel anlamda diğer meslektaşlarımla birlikte üniversitemize kattığımız bir artı değerdir."
O BÄ°R CUMHURBAÅžKANI
Son kez Abdullah Gül ile olan ilişkisini soruyoruz. Dumanoğlu, bu sorunun cevabını verirken çok hassas... Hem Cumhurbaşkanlığı makamının saygısını korumaya özen gösteriyor hem de vereceği cevabın bir spekülasyona alet edilmemesini de isteyerek kelimeleri özenle seçiyor: "Bir parti kuruldu: AK Parti. Abdullah Bey?le kurucular arasındaydık. Hükümet olduk. Birlikte çalıştık. İkimizin arasında kalması gereken ilginç ilişkilerimiz oldu. Ama şimdi o bir cumhurbaşkanı. Arkadaşız ama artık cumhurbaşkanı. Elbette iki dost olarak görüşüyor, konuşuyoruz. Ama inanın rektörlük seçim süreciyle ilgili olarak herhangi bir durum değerlendirmesinde bulunmamız ikimize de yakışmaz. Rektör atamalarında demokratik tercihleri ön planda tutan Gül?ün önüne gelen isimlerin akademik, bilimsel çalışmaları ve kariyerleri konusunda da bir kriteri mutlaka vardır, olacaktır da."
ÖZEN: En günahsız kim ise taşı o atsın
Özen: Şimdi seçim sürecinde çok ilginç, hoş olmayan sözlerle karşılaşıyoruz. Bu konuda diyecek tek şey var; en günahsız kim ise taşı o atsın. Bu tür spekülasyonlara girmem
KTÜ Rektörü İbrahim Özen, bir Trabzonlu gibi kendini Trabzon?a sevdirmiş bir isim... Bir Trabzonlu gibi bizden biri... Ve bir Trabzonlu gibi Trabzon hassasiyetlerini öne çıkartan bir isim...
Trabzon?da her işi yapmak zor. İnsan olarak yaşamak, siyasetçi olmak, bürokrat olarak görev yapmak... Ve elbette herkesin gözü, dili, kulağı üzerinde olduğu KTÜ?de rektörlük yapmak zor. KTÜ kurulduğundan bu güne değin görev başındaki her rektör belli ölçülerde eleştirilmiş, hiçbir rektör ?dört dörtlük? olarak nitelendirilmemiştir.
Özen de övgülerle yergileri almış. Ama o, işini en iyi şekilde yapmaya özen göstermiş.
Türkiye?nin ve Trabzon?un her hassas konusunda milli ve ulusal dirençlerinde rektör olarak tavrını koymuş, alkışlanmış ve bir gelecek 4 yıl daha yasal hakkı olan rektör adaylığı konusunda yola çıkmaya karar verdiği an rektörlük seçimleri her zaman olduğu gibi Trabzon?da üniversite sınırlarını aşarak şehrin her türlü yaşam alanında kendini hissettirmeye çalışmıştır.
Özen seçim sürecinde özellikle polemiklere girmek istemiyor. Ona elbette üzerinde yoğunlaşan kişisel eleştirileri de sorduk. Ama Özen daha çok 29 Mayıs?taki basın toplantısında konuşmayı yeğliyor. Arada bir yaptığı ilginç çıkışlar ise medya-rektör ilişkisindeki samimiyetten kaynaklanan bir sürecin sonucu olarak da değerlendirilebilir.
BÄ°RÄ°NCÄ° VATANIM
Trabzon?u "birinci vatanım" olarak tanımlayan Özen, "Rektör seçilemez ya da atanamazsa Trabzon?u terk edecek" yönündeki spekülasyonlara ise mimikleri ile cevap veriyor, "Yazık!" diyerek. Özen, ailesinin ve kendisinin bilimsel kariyerinde KTÜ?nün ve Trabzon?un çok önemli bir yeri olduğunun altını çizerken "Şimdi seçim sürecinde çok ilginç, hoş olmayan sözlerle karşılaşıyoruz. Bu konuda diyecek tek şey var; en günahsız kim ise taşı o atsın. Trabzon?da herkes birbirini tanır. Üniversitede de, o nedenle bize rektörlük yönetimimiz ve uygulamamızla ilgili olarak eleştiri getirenlerin geçmişte ne yaptıklarını herkes biliyor. Ben bu tür spekülasyonlara girmem.
MESAÄ° ARKADAÅžIMIN
ÖNCELİ?İ OLACAKTIR
Prof. Dr. Özen?e dönük eleştirilerin en birincisi kendine yakın öğretim elemanlarına tanıdığı bazı avantajlar ve hatta yakınları ile ilgili sağladığı katkılar. Özen, bunu cevaplandırırken mantıklı bir bakış açısı sergiliyor: "Şimdi, her anlamda birbirine eşit iki kişi arasından benim üniversite içerisindeki bilim insanı mesai arkadaşımın bir yakınının belli bir avantajı olması normal değil mi? Bu konuda eğer mesai arkadaşımın tercihini göz ardı edersem yanlış yapmış olurum. Bana akademik atamalarda bir tek örnek gösteremezsiniz ki hakkı olanın hakkını vermemiş, hakkı olmayana o hakkı teslim etmişim. Şunun oğlu, yakını, kızı atandı dendiğinde illaki bir özelliği ile bir adım öndedir. Bu konuda çok huzurluyum."
KTÜ-BÖLGE İŞBİRLİ?İ
Rektör Prof. Dr. İbrahim Özen, Karadeniz Teknik Üniversitesi?nin son 3 yılda Doğu Karadeniz ve Trabzon?a ait 92 projenin desteklendiğini ve toplam 3 milyon 273 bin YTL ödenek ayrıldığını belirtirken "Bölge kalkınması için bir şey yapılmadı" demenin de artık insafsızlık olduğunu ifade etti. Özen, bugüne kadar gerçekleştirilen ulusal ve bölgesel kalkınma kongrelerini örnek gösterdi.
GÖRMEK İSTEYEN GÖRÜR
Projeleri ile iş dünyası ve akademisyenlerin önemli çalışmalar gerçekleştirdiğine dikkat çektiğini belirten Özen, şöyle konuştu: "Bu kapsamda gerçekleştirilen 20 çalışmaya toplam bir milyon dolar destek sağlandı. Yapılan projelerin bir bölümünü şunlardır: Cam, hamburger üretimi, tabanca tasarımı, tezgahlarının otomasyonu, elektrikli ısı depolayıcı ısıtma sistemi, yaş çay oksidasyon sisteminin tasarımı, kompozit malzemelerin geliştirilmesi, uzaktan okunan ve kontrol edilen elektrik sayaç tasarımı, çay kurutma fırınının geliştirilmesi, kök hücre elde edilmesi, Artrocell otolog kıkırdak doku geliştirilmesi, tümör aşısının üretilmesi."
KTÜ VE ŞEHİR KENETLENDİ
Rektör Prof. Dr. İbrahim Özen, şehir ile üniversite bütünleşmesinin önceki yıllara göre daha sağlam temellere oturduğunu belirterek, bu söyleşimizde daha ziyade KTÜ-Trabzon işbirliği ve Sanayi-KTÜ birlikteliği konusunda açıklamalar yapmayı yeğledi. Özen Doğu Karadeniz Kalkınma Projesi?nin (DOKAP) hazırlanmasında KTÜ yönlendirme komiteleri aracılığıyla aktif görevler aldığını anımsattı. Toplam tutarı 52 milyar dolar olan 52 proje önerildiğini vurgulayan Özen, "Ama yeni bin yılın başlangıcında ülkemizin arka arkaya düştüğü ekonomik krizler ve kamu sektörünün ekonomideki ağırlığını azaltmaya yönelik istikrar politikalarıyla öngörüler gerçekleşemedi. 2006 yılında DOKAP projesinin bir kısmının AB fonlarınca destekleneceği dikkate alınırsa bu planın hiçbir yararının olmadığı da söylenemez" diye konuştu.
302 PROJEYE DESTEK
Üniversitenin Ar-ge?ye ayırdığı fonlar bulunduğunu anımsatan Rektör Özen, döner sermaye gelirlerinin yüzde 5?inin bu fona ayrıldığını bildirdi. KTÜ Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi tarafından 2005-2007 yılları arasındaki dönemi kapsayan son 3 yılda toplam 302 projeye 10 milyon 815 bin YTL destek verildiğini açıklayan Özen, Fen Bilimleri, Sağlık Bilimleri ve Sosyal Bilimler alanındaki bu projelerin 92?sinin Doğu Karadeniz ve Trabzon?a ait desteklenen projeler olduğunu aktardı. Özen, 92 projeye sağlanan maddi desteğin ise 3 milyon 273 bin YTL olduğunu iletti.YOMRALI?OLU: Günlük kısır ilişkiler üniversitemizin itibarını zedelediYomralıoğlu: Son yıllarda KTÜ'nün yayın açısından Türk ve dünya üniversiteleri arasındaki düşüşü devam etmektedir. Oysa üniversitemizden çok daha yeni kurulmuş birçok üniversite, sıralamada KTÜ'nün üzerlerinde yer almaktadır.KTÜ rektör adaylarından biri de Prof Dr. Tahsin Yomralıoğlu. Yomralıoğlu?na göre, KTÜ Özen?in rektörlüğü döneminde itibar kaybetti. Rektör adaylığını özellikle bazı çevrelerin Özen?in önünü açmakla ilgili olarak değerlendirmesini ise "Koca bir yalan ve iftira, hatta hayasızca"diye nitelendirirken, özellikle kendi internet sitesinden yayınladığı görüşlerinde Özen ve KTÜ?deki yönetimine dönük mesajları da dikkat çekmiyor değil.TOPLUM GERÇE?İNDEN UZAKLAŞTI
Yomralıoğlu?na göre, KTÜ toplum gerçeğinden uzaklaşmış durumda. İşte konuyla ilgili ilginç tespiti: "KTÜ etki alanını uluslararası ve ulusal ölçekten kent ölçeğine indirgediği gibi, bunu toplum ve çevre sorunlarına yönelik çözüm üretmede de kullanamamıştır. KTÜ-Endüstri-Toplum ilişkilerinde istenilen düzeye ulaşılamamıştır. Üstelik bölgenin dışa açılımında üniversite olarak topluma ivme verilememiştir. Yerel değerler ve düşünceler ortaya çıkarılamamış ve evrensel boyutlara taşınamamıştır."
NİTELİKLİ Ö?RENCİ TERCİH ETTMİYOR
Yomralıoğlu, çarpıcı tespitlerini sürdürüyor: "KTÜ nitelikli öğrenciler için cazip hale getirilememiştir. Mezunları aranan bir üniversite olma özelliğini de kaybeder olmuştur. KTÜ, özellikle dışarıdan nitelikli öğretim elemanlarını çekmekte yeterince başarılı olamamış ve bu nedenle üniversitenin farklı kültür ve yüzlerden oluşacak aydın zenginliği oluşturulamamıştır.
Bir üniversitenin ulusal ve evrensel arenadaki ölçütleri günümüzde ürettikleri bilimsel yayınlara göre yapılmaktadır. Son yıllarda KTÜ'nün yayın açısından Türk ve dünya üniversiteleri arasındaki düşüşü devam etmektedir. Oysa üniversitemizden çok daha yeni kurulmuş birçok üniversite, sıralamada KTÜ'nün üzerlerinde yer almaktadır."
YAZ OKULLARI KALKMAMALIYDI
Yomralıoğlu, öğrenci açısından da üniversitenin son 4 yıllık gelişimini değerlendirirken şu ifadeleri kullandı: "Eğitim-öğretim yönetmeliklerindeki sistem değişiklikleri öğrencileri olumsuz yönde etkileyerek, zaman ve dönem kayıplarına neden olmaktadır. Mevcut sistem içinde çift ana dal ve yan dal programları yeterince yürütülememiştir. Özellikle yaz okulu kaldırılarak, öğrenciler için kayıp dönemler yaratılmıştır. Öğrenci-öğretim üyesi-idari personel arasındaki diyalog yetersiz kalmıştır."
ÖZGÜVEN KALMADI
Prof. Dr. Yomralıoğlu: "Öğretim elemanlarının kalitesini artıracak önlemler alınmayarak, elemanların kendilerini yetiştirmedeki özgüvenleri kaybolmaya başlamıştır. Öğretim elemanı ve yönetici diyaloglarında kişisel kalite artırıcı, sorun çözücü unsurların görüşülüp tartışılmasından ziyade günlük fırsatların değerlendirilmesi söz konusu olmuştur. Öğretim üyeleri ile yönetim diyaloğu farklı formatlara büründürülüp, üniversite adına olan idari gelişmelere dair bilgilerden daha çok, üniversite dışı kaynaklardan sunulan bilgilerle sınırlı kalınmıştır. Öğretim üyeleri için yurt dışı imkanları yaratılamamış, hatta yöneticiler yurt dışına çık(a)mamıştır. Hal böyle iken yurt dışı teşvikleri giderek kısıtlanarak, destek ücretleri üzerinde günün koşullarına göre iyileştirmeler yapılamamıştır. Üniversite öğretim üyeleri bir nevi dış dünyaya uzaklaştırılmış ve dışa açılan pencere neredeyse kapatılmıştır. Öğretim üyesi değişimi, uluslararası proje ve programlar yönünden yetersiz kalmıştır.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.