Sosyal Medya

Ege Mahir'in durumu ağırlaştı

7.5 aydır yaşamak için organ bekleyen ve doktorların bir yıl ömür biçtiği Ege Mahir Yıldız, organ bulunamadığı için yoğun bakıma kaldırıldı. Ege için hâlâ umut var ama vakit az!



AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, öğretmen bir çiftin çocuğu olarak 1 Eylül 2007 tarihinde dünyaya gelen ve 9 Eylülden bu yana da İstanbul Üniversitesi (İÜ) İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesinde tedavisi süren minik Ege Mahir'in, hayatla mücadelesi devam ediyor.

Yaşadığı çeşitli sağlık sorunları nedeniyle ince bağırsağının tamamı, kalın bağırsağının ise yarısı alınan Ege Mahir'e yaşaması için ince bağırsak ve karaciğer nakli yapılması gerekiyor.

Baba Ümit Fikret Yıldız, 7,5 aydır hayata büyük bir inatla tutunan küçük oğulları Ege Mahir'in, organ bulunamadığı için durumunun ağırlaşarak yoğun bakıma kaldırıldığını söyledi.

Yıldız, şunları kaydetti:

''Ege'miz çok inatçı. Hayata çok sıkı tutundu. O elinden geleni fazlasıyla yapıyor. Sıra Türk halkının vicdanıyla hesaplaşmasında... Göz göre göre hiçbir canlı ölüme terk edilemez. Hele bir insan yavrusu asla. Ne acıdır ki, bunca insanın haberi olmasına rağmen bir neticeye ulaşamıyoruz. Ege, koşup oynamasına izin vermeleri için organ bağışçılarının 'evet' demesine bakıyor. 1 yıl ömür biçmişlerdi, azı kaldı. Yazık olacak hem de çok yazık.''

Organ bağışı konusunun mutlaka ders kitaplarına konulması gerektiğini ifade eden Yıldız, ''Organ ihtiyacı olan insanlar bekleyerek ölüyor. İnsanların organ ihtiyaçlarını yakınları karşılamaya çalışıyor. Ne garip bir haldeyiz? Organ bağışlanmıyor diye insanlar yakınlarına kendi organlarını veriyor. Hayat çok güzel. Sadece bebeğim için değil, organ bekleyen binlerce kişi adına söylüyorum, lütfen organ bağışı yapın'' dedi.

-PROF. DR. MÜNCİ KALAYO?LU'NDAN ÇA?RI-

Bu arada, organ bulunması halinde Ege Mahir'e ince bağırsak ve karaciğer naklini yapacak olan Memorial Hastanesi Organ Nakli Merkezi Başkanı Prof. Dr. Münci Kalayoğlu, minik bebeğe yaşı ve kilosuna uygun bir donör gerektiğini ifade ederek, şunları kaydetti:

''Bu zor mu? Hiç zor değil. Özellikle 70 milyonluk bir ülkede hemen hemen her yaştan ölen insan var. Keşke hiçbir insan ölmese, ama biliyorsunuz ki her canlı ölümü tadacak. Siz isteseniz de istemeseniz de olacak muhakkak.... Hepimizin sonu bu. Eğer biraz insan sevginiz varsa, bu konuda biraz düşünmek, biraz gerçekçi olmak, fedakarlıkta bulunmak lazım. Sizden para ve pul isteyen yok. Zaten ölmüş birinin, tekrar başka birinin hayatını devam ettirmesine şans vermenizi istiyoruz. Ölmüş bir çocuğun ailesi müsaade ederse biz bu çocuğa hayat verebiliriz.''

Tüm nakiller için organ bağışı gerektiğine işaret eden Prof. Dr. Kalayoğlu, Türkiye'de bu kültürün henüz gelişmediğini, bunun da ancak eğitimle sağlanabileceğini bildirdi.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.